Küresel piyasalar, merkez bankası başkanlarının açıklamalarına odaklandı
Küresel piyasalarda karışık seyir devam ederken, gözler bugün gerçekleştirilecek G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının toplantısına çevrildi.
info@karadenizekonomi.com / 20.04.2022
ABD'de açıklanmaya devam eden şirket bilançoları, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) büyüme beklentilerini düşürmesi, yükseliş eğilimindeki ABD'nin tahvil faizleri, Rusya-Ukrayna savaşında şiddetlenen çatışmalar ve Çin'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla küresel piyasalarda karışık bir seyir izleniyor.
ABD'de enflasyonla mücadelede atılacak politika adımlarına yönelik yönlendirmelerle birlikte açıklanmaya başlayan şirket bilançoları piyasalardaki fiyatlamalarda baş rolü oynuyor.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard dün yaptığı açıklamada, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 75 baz puanlık faiz artışına ihtiyaç duyabileceği görüşünü yinelerken, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, faiz artırımında 75 baz puandan daha büyük bir artışın "radarda olmadığını" belirterek, küresel ekonomik yavaşlama olasılığını Fed'in "temkinli olması" için bir neden olarak gösterdi.
Chicago Fed Başkanı Charles Evans da Fed'in 50 baz puanın üzerinde faiz artışına gerek görmediğini aktardı.
Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri sonrası tahvil piyasalarında satış eğilimi güçlenirken, ABD'nin 30 yıllık tahvil faizi Mart 2019'dan bu yana ilk kez yüzde 3'ün üzerine çıktı. Fed'in mayısta 50 baz puanlık faiz artışına gideceği ihtimali de yüzde 93'e yükseldi.
IMF dün yayımladığı raporda finansal istikrar risklerine vurgu yapılarak, Ukrayna'daki savaş nedeniyle küresel finansal koşulların belirgin şekilde sıkılaştığını ve ekonomik görünüme yönelik aşağı yönlü risklerin arttığı kaydedildi. IMF, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle bu yıla ilişkin küresel büyüme tahminini yüzde 4,4'ten yüzde 3,6'ya indirdi. Dünya Bankası da hafta başında Rusya-Ukrayna savaşının etkileriyle 2022'de küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 4,1'den yüzde 3,2'ye düşürdüklerini açıklamıştı.
Öte yandan, ABD piyasalarında bilanço dönemi yoğunlaşıyor.
Dün finansal sonuçlarını açıklayan 49 şirketin karlılıklarının yaklaşık yüzde 80'inin piyasa beklentilerini aşmasıyla ABD pay piyasalarında son 1 ayın en güçlü yükselişi gerçekleşti.
Rusya-Ukrayna savaşı ise küresel bazda başlıca risk unsuru olmayı sürdürüyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün, ülkesinin Ukrayna'ya yönelik "özel askeri operasyonun" bir sonraki safhasının başladığını söyledi.
Sözde Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerini kurtarmaya çalıştıklarını savunan Lavrov, "Ukrayna'daki özel askeri operasyon devam edecek. Operasyonun bir sonraki safhası şimdi başlıyor. Şimdi önemli an gerçekleşecek." ifadelerini kullandı.
IMF'in küresel büyüme tahminini düşürmesiyle dün yüzde 4,3 yakın değer kaybeden Brent petrolün varil fiyatı Rusya ve Libya kaynaklı arz yönlü sıkıntılarının baş gösterebileceği endişesiyle yeni güne yüzde 0,9 artışla 107,9 dolardan başladı.
Hafta başında 1.998 dolarla 11 Mart'tan bu yana en yüksek seviyeyi gören altının ons fiyatı, ise artan tahvil faizleriyle birlikte düşüşe geçerek 1.942 dolara indi.
Analistler, Fed yetkililerinin bugünkü sözle yönlendirmelerinin yanı sıra, açıklanmaya devam edecek olan şirket finansal sonuçlarının piyasalarda oynaklığı artırabileceğini kaydederek, Fed'in, Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Bej Kitap" raporun da yatırımcıların odağında olduğunu bildirdi.
Bugün ayrıca, G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının gerçekleştireceği toplantının yanı sıra IMF Başkanı Kristalina Georgieva ve Dünya Bankası Başkanı David Malpass'ın açıklamalarının takip edileceğini aktaran analistler, veri gündeminin ise görece sakin olduğunu ifade etti.
Dün, New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,61, Nasdaq endeksi yüzde 2,15 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,45 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları bugüne ise düşüşle başladı.
Avrupa borsaları paskalya tatilinden düşüşle geri dönerken, bölgede hem Rusya-Ukrayna savaşında şiddetlenen çatışmalar hem de para politikasına ilişkin belirsizlikler piyasalar üzerindeki etkinliğini sürdürüyor.
Artan enflasyon baskısına karşın yükselmeye devam eden jeopolitik riskler ve aşağı yönlü revize edilen büyüme beklentileri sonrası Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın yarınki sözle yönlendirmeleri yatırımcıların odağındaki yerini koruyor.
Dün, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0,07, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,20, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,96 ve Fransa'da CAC 40 yüzde 0,83 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları bugüne sınırlı yükselişle başladı.
Dün ABD piyasalarındaki güçlü seyir yeni günde Asya'ya da taşınırken, Çin pay piyasaları negatif ayrışıyor.
Çin'deki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını tedarik zincirini tehdit etmeye devam ederken, Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) cuma gününün ardından bugün de borç verme faizlerini düşürmemesi pay piyasalarında satış baskısını artırdı.
Banka 1 ve 5 yıllık borç verme faizlerini sırasıyla yüzde 3,7 ve 4,6'da sabit bıraktı
Analistler, Çin'de halihazırda salgınla mücadele kapsamında uygulanan "sıfır tolerans" politikası ve uzayan kısıtlamaların ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin güçlendiğini kaydederek, PBoC'nin piyasaları desteklemekteki isteksizliğinin yatırımcıları tedirgin ettiğini bildirdi.
Dolar/yen paritesinde ise 12 işlem günü süren yükseliş serisi ile 128,97'yi görmesinin ardından bugün önceki kapanışın yüzde 0,2 altında 128,6 seviyesinde bulunuyor.
Bugün Japonya'da açıklanan makroekonomik verilere göre dış ticaret açığı 412 milyar yenle beklentilerin oldukça üzerinde gerçekleşirken, ihracat yıllık bazda yüzde 14,7 artışa karşın tahminlerin altında kaldı. Ülkede ithalat ise yıllık yüzde 31,2 artarak öngörüleri geride bıraktı.
Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,3 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,30 değer kaybederken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,80 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,11 yükseldi.
Yurt içinde, dün BIST 100 endeksi gün içinde 2.533,33 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesini görmesinin ardından, önceki kapanışa göre yüzde 0,36 artışla kapanış rekorunu da 2.519,24 puana taşıdı.
Dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 14,6556’dan kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 14,6560 seviyesinde işlem görüyor.
Analistler, bugün Avro Bölgesi'nde sanayi üretimi ve dış ticaret dengesi ile ABD'de Fed'in Bej Kitap Raporu ve ikinci el konut satışlarının takip edileceğini ifade ederek, Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri, IMF toplantıları ve Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin haber akışının da yatırımcıların odağında bulunduğunu kaydetti.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.550 seviyesinin direnç olarak takip edileceğini aktaran analistler, olası düşüşlerde 2.490 ve 2.440 puanın destek konumuna gelebileceğini söyledi.