İşte Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Güler’in Altaş TV’de dün akşam katıldığı programdan öne çıkanlar…

Kişisel çıkarlara dayalı bir yapı var

“Özellikle imara ilişkin söylentiler dolaşıyor. Oysa bunların hepsini mecliste söyledim ama anlamakta bir sıkıntı var. Denetleme imkânları da var. Buyursunlar gelsinler. Bahsedilen konuların içinde kendilerinin de birçoğu yer alıyor.  Bir yandan şikâyet edip diğer yandan iş takibi yapan insanlar. O nedenle ki “erdemli davranışlar geliştirme birimi” adıyla bir etik değerler birimi oluşturduk. Teşkilat şemasına böyle bir uygulamayı koyan birinin bu tür işlerde hata yapması mümkün değildir. Ancak kişisel çıkarlara dayalı aşılamayan bir yapı var. Belediyenin gündeminin yüzde 85’ini imar oluşturuyor. Ve kimse şehrin güzelleşmesine bakmadan bir kat daha fazla nasıl çıkabiliriz derdine düşmüş. Konunun uzmanı imar ve planlamacıları, profesörler ve denetleme ve encümen kurulları var. Biz bu insanlarla çalışıp askıya çıkarak halkı da bilgilendiriyoruz. Bugüne kadar 60 bin ihale yapan biri olarak gördüm ki kendi değer yargılarımla başkaları arasında farklar var. Sevgiyi büyütmek ve tartışmaları bitirmek üzere geldiğim Ordu’da devamlı olarak başka taraflara çekilmek isteniyoruz. Bunlardan çekinmiyoruz ve ucu kime dayanırsa dayansın en küçük bir hatayı dahi görmezden gelemeyiz ve cezalandırmalıyız.”

Politik psikoloji vurgusu ve yalancı payı

“Ortaya atılan iddiaların hepsini inceledim. Politik psikoloji üzerinde çalışıyorum. Bir kişiye iftira attığınızda temizlense bile o iftira yüzde 15’lik bir pay yapışıp kalıyor o psikolojide. Bunun adı da “yalancı payı”. Oysa Ordu’yu önce mental olarak değiştirmek için yola çıktık. Gördük ki burada ne yol ne asfalt ne de çöp ana sorun değil. Burada ana sorun yanlış alışkanlıklar ve tercihlerle temiz siyasetten uzaklaşılması. Yaptığım kamuoyu yoklamalarında toplumun yüzde 78’inin desteği arkasına almış biri olarak çok küçük bir grubun bu tür asılsız iddiaları ile uğraşıyoruz. İşte az önce bahsettiğim yalancı payı bu noktada devreye giriyor. Dedikodudan öteye gitmeyen ve ellerinde belge olmadan konuşan kişiler aslına itham ettikleri iş takiplerini kendileri yapıyorlar.”

Belde Evler ve tazminat

“Biz oradaki binaları kanunun gereği olarak mahkeme kararıyla yıktık. Yanlış yapılan bir işin karşılığında yasanın gereğini yaptık. Aksi takdirde biz suç işlemiş olurduk. Kamuoyunda tazminat olarak algılanan bizim açımızdan ise masraf olarak adlandırdığımız konu için hukuki süreç devam ediyor. Şu anda kesinleşen bir ödeme rakamı olmamasına karşın bazı kişiler tarafından rakamlar bilinçli olarak ortaya atılıyor. Yaptıkları masrafa ilişkin komisyon incelemeleri devam ediyor. Firma zaten kendisi başvurdu.”

Amaç yeniden imara açmak mı?

“Yıktığımız alanı yeniden imara değil yeşil alan olarak halka ve halkın kullanımına açıyoruz. Bu yönüyle sadece ülkemize değil yabancılara da örnek oluyoruz. Bunu Ordu halkı alkışlarken etik değerlerden yoksun bir koalisyonun çıkar ilişkilerini görmekteyiz. 4 bin kişinin çalıştığı bir belediyeyi yönetiyorum ve bunu yaparken de kilit noktalarda görev verdiğim 10 kişiye bile tahammül edilemediğini anladım. Oysa bir şehr-i emin olarak üstlendiğim bir emaneti halkımıza teslim etmek zorundayız.”

Fındık politikası

“Dünyanın en büyük fındık üreticisi olarak fındık fiyatı artık Türkiye’de belirleniyor. Şu anda yaşanan dedikodularda fındık politikamızın etkisinin olduğunu düşünüyorum.  Ünye ve Fatsa Limanları’nda yaşanan sıkıntının kaynağı da bu. Yıllar önce şehir merkezindeki iskeleden fındık ihraç edilirdi. Sonra ne oldu da bu ihracat geliri elimizden alındı? Neden bu hiç konuşulmuyor? Ne olursa olsun Ordu, Ordu’dan yönetilecek.” HABER MERKEZİ