2025’te 1 Milyon Samuray Arısı Kokarcayla Mücadele için Doğaya salınacak
Fındık üretimini tehdit eden kahverengi kokarca, bölge üreticilerini endişelendiriyor. Bu zararlıya karşı biyolojik mücadele kapsamında en etkili yöntem olarak 2025 yılında 1 milyon “samuray arısı” doğaya salınacak.
info@karadenizekonomi.com / 9.12.2024
Kahverengi kokarcayla ilgili ciddi çalışmalara önderlik eden Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Karadeniz Sohbetleri programında Murat Gürsoy’un sorularını yanıtladı. İşte kahverengi kokarcayla mücadele ve biyolojik yöntemlerin detayları:
Soru: Kahverengi kokarca hangi bölgelerde yaygın olarak görülüyor?
Kemal Yılmaz: Kahverengi kokarca özellikle Karadeniz Bölgesi’nde etkili. Fındık bahçelerinde yoğunlaşıyor ancak diğer tarım ürünlerine de zarar verebiliyor. 200 bitki örtüsüne zarar veren kokarca Türk tarımını tehdit ediyor.
Soru: Bu zararlının bölgede yayılma hızı nasıl?
Kemal Yılmaz: Çok hızlı bir yayılma potansiyeline sahip. Özellikle son birkaç yılda ciddi bir artış gözlemledik. Artık Ordu’da bu zararlıyı büyük oranda üreticilerimiz yapılan eğitim çalışmalarıyla, yazılı ve görsel basındaki duyurularımızdan öğrenmiş durumda. Camilere kadar hutbelerde de bu konuya yer vermek suretiyle bu kokarcanın nasıl tehlikeli bir zararlı olduğunu bugüne kadar anlatmaya çalıştık. Amerika 1996 yılından itibaren bu kokarca zararlısıyla mücadele ediyor. Avrupa 2000 yılından, Gürcistan 2014 yılından itibaren bu zararlıyla uğraşıyor. 2017'de de Türkiye'ye giriş yaptı Artvin üzerinden ve ondan sonra da ilk olarak ilimizde 2021 yılında tuzaklarımıza takılmıştı. Daha sonra 2023 yılından itibaren de Fatsa ve çevresindeki ilçelerimiz başta olmak üzere sekiz ilçemizde şu an 2024 yılında da biraz daha yayılmak suretiyle daha fazla ilçemizde zarar yapmaya başladı. biz geçtiğimiz yıldan itibaren bu konuyla yakından ilgileniyoruz. Orada olarak ne yapılması gerekiyorsa adeta bunları ilimizde yapmaya çalışıyoruz
Soru: Biyolojik mücadele dışındaki yöntemler neden yeterli olmadı?
Kemal Yılmaz: Geçtiğimiz yıl 40 bin tane kışlak ilaçlandı bu zararlıya karşı. Bu sene, 200.000'in üzerinde kışlak tespitimiz var ilaçlanacak. Şu an piyasada geçtiğimiz yıl ruhsatlı bu kışlak ilaçlamasında kullanılan biosidel ilaçlar yokken, bugün 7 tane ruhsatlı ilaç var. bizim burada yaptığımız o çalışmalardan elde ettiğimiz videoları, götürdük Ankara'da bakanlığımızın eylem planı toplantısında Sağlık Bakanlığı'ndan gelen yetkililere de gösterdik. Yine bahçelerde kullanılan, tarım alanlarında kullanılan 4 tane bakanlığımızın ruhsatlandırdığı ilaç var. Ve ayrıca biyoteknik mücadelede kullanılan feromon tuzaklarımız var. Bu zararlı, geleneksel yöntemlere karşı direnç geliştirebiliyor.
Soru: Fındık üreticileri bu süreçte nasıl bir rol üstlenecek?
Kemal Yılmaz: Vatandaşlarımız, üreticilerimiz geçen yıla göre çok daha duyarlı. Kendisi olamasa da mahallesinde bir şekilde anahtarını göndermek suretiyle kışlağını açtırarak evini, odunluğunu, o alanların da ilaçlanmasına katkı sağlıyorlar. Amacımız kokarcanın fındıkta yapmış olduğu ekonomik zarar eşiğinin altına düşürülmesi. Tüm paydaşlarımızla da Sayın Valimizin önderliğinde Büyükşehir Belediyemizle, ilçe belediyelerimizle, ziraat odalarımızla ve diğer paydaşlarımızla beraber üniversitemizle bu çalışmaları yürütüyoruz. Üreticinin bu işin merkezinde olması gerekiyor. Üretici bu işin merkezinde olmazsa bu çalışmaların başarıya ulaşma şansı olmaz. İşin gerçek sahibi üreticimiz, bu işin bugüne kadar da içerisinde oldu. Bundan sonra da olacak ve hep beraber devlet millet el ele bu zararlıyı inşallah fındıktaki zararı en alt seviyeye çekeceğiz.
Soru: Uzun vadede bu mücadeleden nasıl bir sonuç bekleniyor?
Kemal Yılmaz: Zararlının popülasyonunu minimum seviyeye indirerek fındık üretiminde kaliteyi ve verimi korumayı hedefliyoruz. Uzun vadede ekonomik kayıpları önlemeyi amaçlıyoruz.
Soru: Samuray arısı ile ilgili pilot çalışmalar yapıldı mı?
Kemal Yılmaz: Evet, bu konuda pilot çalışmalarımız başarılı sonuçlar verdi. Bu nedenle 2025’te geniş kapsamlı uygulamaya geçmeyi planlıyoruz.
Soru: Son olarak çiftçilere mesajınız nedir?
Kemal Yılmaz: Birlikte hareket edersek bu zararlıyı kontrol altına alabiliriz. Çiftçilerimizin bizimle iletişimde kalmasını ve önerilerimize uymasını rica ediyoruz.
Soru: kahverengi kokarcayı konuştuktan sonra ilimizde özellikle su ürünlerinde artan çalışmalar var. Su ürünleri noktasında ilimizin durumu nedir ve bu konuda kaynaklar da veriliyor. Bu konudan da bahsedebilir misiniz?
Kemal Yılmaz: Su ürünleri sektörü de ilimizin deniz sahasının çok uygun bir coğrafi konumda bulunması nedeniyle yetiştiricilik için de, avcılık içinde bir avantaj sağlıyor ilimize. Ve bu avantaj deniz sahasının oldukça uygun bir coğrafi yapısının olması, bu yetiştiricilik sektörünün de elimizde gelişmesine de imkân sağlamış durumda. İhracat da var. Evet, bugün gelinen noktada ben 10 yıl öncesine bakıyorum, 1.400 ton yıllık denizlerde kafes balıkçılığından elde edilen üretimimiz, balık üretimimiz vardı. Bugün Denizde 7 tane tesisimiz var. Bunların kapasitesi 5.400 ton. Ve biz yaklaşık yılda bu tesislerden 5.400 ton civarında tam kapasite üretim gerçekleşiyor. Yine iç sularda mesela Topçam Baraj Gölü'nde 3 tane tesisimiz var. Kafes balığı tesisimiz var. Bu tesislerimizde 7'si denizde 3'ü Topçam Baraj Gölü'nde olmak üzere 10 tesisimiz var. Bunlarda somon balığı ve levrek balığı yetiştiriciliği yapılıyor. Ayrıca bizim 22 tane de iç sularda yer alan küçük aile işletmelerimiz var. Toplam ilimizin kapasitesi 6.263 ton yetiştiricilik kapasitesi. Şu ana kadar ilk 10 aylık dönemde 4.600 ton balık yetiştiricilikten elde edildi. Tabi sektörün büyümesiyle beraber yeni tesisler de ilimizde kurulmaya başladı. balığı işleyen, paketleyen, depolayan tesisler de oluşmaya başladı. Tabi ihracat rakamları da gene bu artış göstermeye başladı sektörün büyümesiyle beraber. Geçtiğimiz yıl boyunca 213 ton İhracat gerçekleştirmiştik. Bu sene bu ihracatımız ilk 10 ayda 1.527 ton olarak gerçekleşti. Bakın 213 tondan 1527 tona çıkmış durumda ilk 10 aylık süreçte. Tabii bu haliyle sektör ilimize yıllık yaklaşık 1 milyar TL'de ekonomisine, il ekonomisine katkı sağlıyor. Bu sektörün ilimizde gelişmesi için, büyümesi için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.
Soru: değinmek istediğim bir konu daha var. Bolaman Nehri Havzası projesi var. Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyonu. Çok önemli proje ve 2022 yılında başlatıldı. Bu proje kapsamında çalışmalar nedir?
Kemal Yılmaz: Bolaman Havzası'nda, o havzada yer alan 12 ilçeyi kapsıyor. 200'ün üzerinde mahallemizde bu proje uygulanıyor. 15 alt başlıkta tarımsal projeler hazırladık. bu havzada üreticilerimizin gelirini arttıracak, havzadaki tarımsal alanlarda verimliliği arttıracak, hayvancılığın gelişmesine katkı sunacak, mera alanlarının ıslah edilmesine, veriminin arttırılmasına katkı sunacak alt projeler hazırladık. Bunun içerisinde arıcılık var, kivi yetiştiriciliği var, süt sığırcılığı var, koyunculuk var, mantar yetiştiriciliği var. Bu projede emeğe geçenlere ben teşekkür ediyorum. İnşallah devamında da Melet Havzası'nda ve Ünye cevizdere Havzası'nda Böyle bir projenin uygulanması o havzaların da tarımsal potansiyelinin harekete geçilmesi açısından son derece önemli. İnşallah o havzalarda da böyle bir çalışma yürütülür.
Soru: Bu proje kapsamında neler yaptınız ve neler yapmayı planlıyorsunuz?
Kemal Yılmaz: Arıcılarımıza bir defa Varroa mücadelesinde, Varroa önemli bir zararlı arıcılıkta bu mücadelede kullanılması amacıyla 458 arıcımıza 350 bin Biz Varroa zararlısına karşı 350 bin doz ilaç dağıtımı yaptık. %100 HİBE olarak bunu uyguladık. Bölgedeki özellikle Fatsa ilçemizde kivi üretimine müsait alanlar var. Bu alanlarda 43 dekar şu ana kadar yeni kivi bahçeleri tesis ettik. Bunlar kivi bahçelerinin %70'e 30 HİBE olacak şekilde %70'i proje kapsamında %30'unu vatandaş karşıladı. Mera ıslah projeleri gerçekleştirdik. Bu havzada yer alan mera alanlarında ıslah projeleri gerçekleştirdik. İşte gölgelikler yaptık, suluklar yaptık mera alanı üzerine. Bu şekilde mera alanında ciddi yatırımlar yapıldı, koyun banyolukları yapıldı. Ve bu havzadaki mera alanlarının tamamını proje süresi boyunca tamamı proje kaynaklarından kullanılmak suretiyle ıslah etmeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde büyükbaş hayvancılıkla ilgili önceki yılda 12 üreticimize büyükbaş hayvan dağıtımı gerçekleştirmiştik. Geçtiğimiz haftalarda da 60 tane gebe düve daha dağıttık. 20 üreticimize 3'er tane daha Gebe düve dağıtımı yaptık. 96 tane şu an gebe düve dağıtımını bu proje kapsamında gerçekleştirmiş olduk. Gelen hayvanlar da damızlık hayvanlar da gerçekten damızlık vasfı yüksek olan çok kaliteli hayvanlar geldi ve dağıtımını gerçekleştirdik. Küçükbaş hayvancılıkta da Önceki yıl 6 tane üreticimize 300 tane koyun, 18 koç olmak üzere dağıtım gerçekleştirmiştik. Bu senede yine şu an dağıtımını yeni tamamladık. 25 üreticimize 50 koyun 3 koç olacak şekilde 1250 koyun 75 tane de koç dağıtımını %70 HİBELİ olarak proje kapsamında dağıtmış olduk. Hayvancılıkta özellikle koyunculukta her geçen gün daha iyi bir yere doğru gidiyoruz. Bolaman Havzası projesinin devamında da önümüzdeki yılda gene hem büyükbaş hayvancılıkta hem arıcılık konusunda hem seracılık konusunda hem kivi yetiştiriciliği hem de mera ıslah ve amenajman konusunda proje uygulamaya devam edeceğiz.
Soru: Projenin toplam bütçesi nedir?
Kemal Yılmaz: Projenin toplam bütçesi ilimize tarımsal uygulamalar için, projeler için ayrılan kaynak 200 milyon. Ve biz şu ana kadar bunun 45 milyonunu kullandık. Önümüzdeki süreçte de kalan kısmını uygulayacağımız projelerle kullanacağız ve bölgede tarımsal potansiyelin harekete geçirilmesi, üretici gelirlerinin arttırılması için ne gerekiyorsa önümüzdeki süreçte de yapmaya devam edeceğiz.
Teşekkürler…
Murat Gürsoy