Durak Fındık CEO'su Kadir Durak: “Türkiye ilk kez bu ölçekte rekabet baskısıyla karşı karşıya”
Durak Fındık CEO'su Kadir Durak, Karadeniz Ekonomi programında hem şirketin yürüttüğü yatırımları hem de fındık sektörünün geleceğine ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu.
info@karadenizekonomi.com / 8.12.2025
Ordu’da tamamen çelik konstrüksiyonla inşa edilen, günlük 500 ton kapasiteli yeni kırma tesisinin yılbaşında devreye alınacağını belirten Durak, şirketin Romanya’daki 50 MW’lık güneş enerjisi sahasında çalışmaların yüzde 80’e ulaştığını, Şubat ayında ilk fazın tamamlanacağını, ardından 60,5 MW’lık ikinci faz yatırımına geçileceğini söyledi. Yapay zekâ teknolojisini üretim süreçlerine entegre eden ilk fındık firmalarından biri olduklarını hatırlatan Durak, beş adet yapay zekâlı ayıklama makinesi ve 35 adet lazer makinesi ile kalite süreçlerini güçlendirdiklerini ifade ederken, 2025 yılını 350 milyon dolara yaklaşan ciroyla ve 200 milyon doların üzerinde ihracatla kapatmayı öngördüklerini açıkladı.
Durak, yatırımlar kadar sektörün içinde bulunduğu yapısal sıkışmanın da dikkatle ele alınması gerektiğini belirterek, 2025 sezonunu “olağanüstü bir yıl” olarak tanımladı. Don, kuraklık ve kokaraca zararı nedeniyle bir önceki yıl 350 milyon kiloya yaklaşan rekolte kaybı yaşandığını, bu sezon için 450 milyon kilo civarında ürünle birlikte yaklaşık 150 milyon kilo devrin öngörüldüğünü söyledi. Rekoltedeki düşüşün fiyatları tarihsel zirvelere taşıdığını vurgulayan Durak, Eylül ayında iç fındığın 16 dolar seviyesine ulaşmasının sektör tarihinde ilk kez görüldüğünü, bu seviyelerin Avrupa’da maliyet baskısını belirgin şekilde artırdığını ve ihracatta sert bir daralma yaşandığını aktardı. Geçen yılın aynı döneminde 99 milyon kilo olan ihracatın bu yıl 46 milyon kiloya gerilediğini ifade eden Durak, bunun yüksek fiyat kaynaklı talep düşüşünün doğrudan sonucu olduğunu söyledi.
Durak’a göre Türkiye, çok uzun süredir ilk kez bu ölçekte alternatif üretici ülkelerle rekabet etmeyi öğrenmek zorunda kalıyor. Şili, ABD, Azerbaycan, Gürcistan ve hatta Çin’in sahaya girdiğini belirten Durak, yüksek fiyat politikasının yeni üretici ülkeleri motive ederek arzı genişlettiğini, bunun da Türkiye’nin küresel pazar payını daralttığını ifade etti. Sosyal medyada tartışma yaratan “Türkiye ileride fındığı ithal etmek zorunda kalabilir” yönündeki yorumları değerlendirirken, bu görüşlerin abartı değil, verim ve maliyet gerçeklerine işaret ettiğini belirtti. ABD’nin bademde izlediği yolun hatırlatılmasını önemli bulduğunu söyleyen Durak, 1980’lerde 300 milyon kilo badem üreten ABD’nin bugün 1,35 milyar kilo üretime ulaştığını, aynı sürede İtalya ve İspanya’nın üretimden neredeyse çekildiğini ifade ederek, benzer bir dönüşümün fındıkta da yaşanabileceğini belirtti.
Durak, Türkiye’nin maliyet ve verim açısından rakiplerinin oldukça gerisinde kaldığını ifade ederek, Doğu Karadeniz’de dönüm başına 80–90 kilo, Batı Karadeniz’de 150 kilo civarında olan verime karşılık ABD ve Şili’de 250–300 kilo seviyelerine ulaşıldığını söyledi. İşçilik maliyetlerindeki artışın da rekabeti zorlaştırdığını belirten Durak, dört yıl içinde işveren maliyetinin 450 dolardan 1000 dolara çıkmasının emek yoğun fındık tarımını sürdürülemez hale getirdiğini ifade etti. ABD’de 60 ton fındığın üç kişi tarafından toplanabildiğini, Türkiye’de aynı miktarın elle toplamada 800 kişiye, makine kullanıldığında bile en az 200 kişiye ihtiyaç duyduğunu söyleyen Durak, “Bu tabloyla rekabet etmemiz mümkün değil. Üretim maliyetimiz 3 dolar seviyesinde; Amerika ve Şili’de 1–1,1 dolar. Aradaki fark fiyat politikasıyla kapanmaz” dedi.
Makineleşmenin sektör için zorunluluk olduğunu vurgulayan Durak, 2017 yılında Ordu Tarım İl Müdürlüğü’ne sekiz adet fındık toplama makinesi hibe ettiklerini, amacın yalnızca makineyle tarımı tanıtmak ve maliyetlerin düşürülmesine öncülük etmek olduğunu söyledi. “Makineleşme Doğu Karadeniz’de olmaz” görüşünü doğru bulmadığını ifade eden Durak, eğimli arazilerde bile üfleme motorları ve uzun hortum sistemleriyle çözüm üretebileceğini, her bölgenin kendi teknik yöntemini geliştirmesi gerektiğini belirtti.
Fiyat tartışmasının sektörü yıllardır kısır döngüye sürüklediğini söyleyen Durak, son dört yılda 2, 3, 4 ve 5 dolar taban fiyat konuşulmasına rağmen piyasanın memnun olmadığını hatırlatarak, “Çözüm fiyat değil; çözüm tarımı verimli, rekabetçi ve ekonomik bir yapıya kavuşturmak” dedi. Büyük alıcıya yönelik tartışmaları da değerlendirirken, dünyanın en büyük fındık alıcısının zaman zaman daha uygun menşelere yönelmesinin doğal olduğunu söyledi ve şu uyarıyı yaptı: “Biz maliyetimizi düşürmez, verimimizi artırmazsak, gelecekte dünya fiyatı Türk fındığına göre değil, alternatif üretici ülkelere göre belirlenir.”
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin müdahalelerini genel çerçevede doğru bulduklarını belirten Durak, TMO’nun alım ve satış politikalarıyla piyasayı dengelemeye çalıştığını, ancak uzun vadede Türk fındığının rekabetçi kalabilmesi için üretim maliyetlerinin düşürülmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Doğru budama, doğru ilaçlama, yeni cins geliştirme, bahçe bölünmesinin önlenmesi ve üniversitelerin sahayla daha güçlü işbirliği kurması gerektiğini vurgulayan Durak, “Türk fındığının geleceği fiyat tartışmalarıyla değil, tarımsal verimlilik ve bilimsel yöntemlerin uygulanmasıyla korunabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Çok Okunanlar
Fındık Fiyatları
Son Güncelleme : 2025-12-06 09:12
| Şehir | Levant |
|---|---|
| TMO | 200 TL |
| GİRESUN | 283,00 TL |
| ORDU | 283,50 TL |
| DÜZCE | 283,50 TL |



