Sabır, piyasanın gidişatıyla ilgili bilgi verirken, geçen seneye göre fındık ihracatında dolar bazında %30 artış olduğunu belirtti. Ancak bu artışın tamamen fiyat farkından kaynaklandığını ve ton bazında yaklaşık 9 bin ton ekside olduklarını açıkladı. 1 Eylül ile 31 Mart arası yapılan değerlendirmelere göre, sezonun sonuna doğru geçen seneye yakın bir ihracat tonajına ulaşacaklarını ve %30 ila %35 arasında bir artışla sezonu tamamlayacaklarını ifade etti. Bu artışın döviz girdisi açısından olumlu olduğunu vurgulayan Sabır, ancak fiyat artışıyla birlikte tonajların artmamasının uzun vadede ihracatı etkilediğini belirterek gelecek yıllarda ihracatlarını artırmak için fiyatların daha iyi olması gerektiğini söyledi.

Kur Politikasındaki Belirsizlik Fiyatlara Yansıyor

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Hasan Osman Sabır, sektördeki ana sıkıntının ise kur politikasındaki belirsizlik olduğunu belirterek, “Enflasyonla beraber paralel gitmeyen bir kur politikası var. Hemen hemen %20-30'lara varan eksiklikler oluyor. Bunlar, fiyatlarda artışa neden oluyor’’ dedi. Sabır, TL faizlerinin ihracatçıları pek fazla etkilemediğini ancak döviz kredisi borçlanması yapan firmalar için dövizin fiyatlamasının önemli olduğunu açıkladı. Yeni sezon beklentilerine de değinen Sabır, eğer her şey yolunda gider ve fındıkta zarar oluşmazsa, geçen seneden daha iyi bir rekolte beklediklerini dile getirdi. Rekoltenin verimli olmasıyla birlikte sektörün bereketini artıracağını ifade etti.

Kahverengi Kokarca ile Mücadelede Kararlı Adımlar

Başkan Sabır son olarak, kahverengi kokarca ile mücadelede önemli adımlar atıldığını ve sektördeki son gelişmeleri değerlendirdi. Sabır, yaptığı açıklamada, Karadeniz Fındık İhracatçı Birliği olarak 2017'den beri kahverengi kokarca ile mücadele konusunda Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile ortak projeler yürüttüklerini belirtti. Bu projelerin izleme, yakalama ve yumurta çoğaltma gibi çeşitli aşamalardan oluştuğunu söyledi.

Sabır, kahverengi kokarca ile mücadelede biyolojik yöntemlerin önemine vurgu yaparak şunları dile getirdi: "Biyolojik mücadele uzun vadeli bir süreçtir. Başarı, kokarcanın aktivitesini ne kadar kırabildiğimize bağlı olacaktır. Bu nedenle, 2024 yılında etkilerini tam olarak göremeyebiliriz. Ancak bu yıl, kokarcanın zararlarını ilk kez gözlemleyebileceğimiz kilit bir yıldır." Ayrıca, Sabır, sektördeki gelişmeler ve ihtiyaçlar hakkında şu açıklamalarda bulundu: "Bakanlık, Samsun'daki tarımsal araştırma enstitüsüne kahverengi kokarca ile ilgili yetki vermiştir. Ancak, bu konuda kapasite artışına ihtiyaç vardır. Yeni ekim alanlarının oluşturulması ve depolama alanlarının genişletilmesi gerekmektedir. Ayrıca, sektörün yeni elemanlara ihtiyacı vardır ve bu konuda eğitimler verilmelidir."

Editör: Asel GÜRSOY/ Röpo: Yaren KAYA