Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) tarafından Samsun’da düzenlenen İkiztepe Sağlık Zirvesi, sektör paydaşlarını buluşturmanın yanı sıra, ulusal ve uluslararası temsilcileri de bir araya getirdi. Zirvede, Karadeniz iş dünyasının potansiyelini kullanması konusunda önemli adımlar atıldı.

İkiztepe Sağlık Zirvesi’ni Samsun’da düzenlemekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden ASKON Samsun Şube Başkanı Ahmet Alp Doğru, şehrin geçmişten bugüne sağlık turizmi için önemine vurgu yaptı. Doğru, Samsun’un tıbbi araç-gereç üretimindeki yerinin çok değerli olduğunu, bunun da ülkenin en önemli ihracat kalemlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Kamu ve özel sağlık kuruluşlarının yanı sıra, İl Sağlık Müdürlüğü’nün de zirveye verdiği destek için teşekkür eden Doğru, şehrin coğrafi konumunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini dile getirdi.

YOĞUN EMEK VERİLDİ

Samsun İkiztepe Sağlık Zirvesi için bir yıldır yoğun bir çalışma içinde olduklarına dikkat çeken ASKON Samsun Şubesi Başkan Yardımcısı İncilay Toker, “Samsun ekibi, güçlü ve dinamik bir ekip. Bütün yönetim kurulu arkadaşlarıma da buradan sevgilerimizi yolluyoruz. O anlamda hep birlikte hem özel-kamu hastaneleri, hem SASTUT ve diğer paydaşlarımızla birlikte her hafta çok ciddi bir mesai harcayarak, toplantılar yaparak ciddi bir çalışmayla güzel bir organizasyon çıkarttık” dedi.

SAMSUN SAĞLIK TARİHİNE ATIFTA BULUNULDU

Zirvenin adının neden ‘İkiztepe’ olduğuna dair de bilgi paylaşan Doğru, “Yapılan arkeolojik kazılarda Samsun'un Bafra ilçesinin Emenli Köyü civarında bir kazı alanı var. Buranın adını İkiztepe olarak koymuşlar. Burada, 3500 yıl önceye kadar dayanan insan iskeletleri çıkıyor. Bu iskeletlerde beyin ameliyatı yapıldığına dair gözlemler var. Biz de Samsun'un sağlık tarihini o zamana ilişkilendirmek adına İkiztepe Sağlık Zirvesi dedik” diye konuştu.

CİDDİ GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİ

Zirvenin oldukça başarılı geçtiğini ifade eden Doğru, “5 ayrı konu başlığıyla, 10 oturumdan oluşan Samsun'da büyük bir zirve yaptık. İki salon kullandık. Dolu dolu oldu. Üç gün süren bir programdı. İki günü zirvenin konferanslarla ilgili olan programlarıydı. İkinci gün de salonlarımız doldu. Özellikle yurt dışından gelen alım heyetleri birebir görüşmeler yaparak Samsun'daki sağlık tesisleriyle ve medikal cihaz üreten firmaların yetkilileriyle birebir görüşmeler yapıldı. Çok ciddi bir potansiyel elde edildi. Bunları sonradan sonuç bildirgesi olarak yayınlayacağız. Katılımları ve destekleri ile yanımızda olan her kurum ve kişiye bir kez daha teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Kümelenme modelinin özellikle sağlıkta büyük öneme sahip olduğuna dikkat çeken Başkan Doğru, “Kümelenme, firmaların kendi arasında tatlı bir rekabet de sağlıyor. Bu nedenle de çok güçlü bir modeldir. Avrupa'da yaklaşık 150 yıldır kümelenme modelleri var. Samsun'da da 2011 yılında medikal kümelenme kuruldu. Kurucularından biri de benim. İsmi MEDİKÜM. Yaklaşık yirmiye yakın firmanın tıbbi malzeme üreten firmanın bir araya gelmesiyle kurulan bir kümelenme modeli oldu. Ve on bir senede Samsun'daki tıbbi malzeme üreten şirketler çok ama çok değiştiler. Hem ürün kalitesi açısından hem yaklaşık yüz elli ülkeye kadar olan ihracatın geliştirilmesi açısından. Şimdi biz aynı kümelenme modelini Samsun'daki sağlık hizmetlerine de aktarıyoruz bu sefer. Sağlık hizmetleri kümelenmesi oluşturuyoruz Samsun'da. Ismi de SAHKÜM olacak. Bu kümelenme modeliyle beraber hastanelerimiz kamu ve özel hastanelerimizin tamamı hem birbirleriyle şu anda olduğu gibi ama daha güzel, tatlı bir rekabete girişerek yurt dışından gelecek hastaları daha iyi ağırlayacak modelleri ortaya çıkaracaklar. Hem otelcilik hizmetleri konusunda hem cerrahi girişimler ve tıbbi teknik sistemler konusunda, yurt dışından gelecek sağlık turizmiyle alakalı gelecek hastalarımızı Samsun'da tedavilerini yaptırıp ülkelerine, ailelerine mutlu bir şekilde göndermeyi planladık” ifadelerine yer verdi.

SAĞLIK TURİZMİ BÜYÜK ÖNEME SAHİP

Sağlık turizminin Samsun başta olmak üzere bölge için büyük öneme sahip olduğuna dikkat çeken Doğru, “Sağlıkta güven en önemli şey, hekime, kuruma ve ülkeye güvenmek. Ülkemiz, Covid-19 pandemisinde zaten sağlık hizmetleri konusunda gücünü bir kez daha ispatladı. Sağlık turizmine ciddi şekilde katkı sağlayacak her durumda, her alanda ASKON olarak varız. Sağlık turizmi aynı zamanda katma değeri çok yüksek bir turizm olduğu için, bundan daha iyi fayda sağlayacak gelişmeleri de planlamalıyız” şeklinde konuştu.

BAKANLIĞIN ÖNEMLİ DESTEKLERİ VAR

Başkan Yardımcısı İncilay Toker, sağlık turizmindeki destek ve teşviklerle ilgili olarak, “Sağlık turizmiyle ilgili bakanlığın çok ciddi destekleri var. Yani tüm harcamalarınıza, yetkilendirme belgesinden başlayıp yurt dışı fuarları, oradaki belgelendirmelere kadar birçok kaleme bakanlığın desteği var. Yüzde yetmiş oranında büyük bir hibe oranıyla destekler var. Biz de bunlardan sağlık zirvesi kapsamındaki yabancı alım heyetinde yüzde yetmiş oranla hibe desteğinden faydalanmış olduk. Hastanelerimiz de bu destekten faydalandı” dedi.

PROJELERİMİZ ARALIKSIZ SÜRÜYOR

ASKON’un farklı sektörlerde de çok sayıda çalışması olduğunu ifade eden Başkan Doğru, “20 farklı sektörden üyelerimiz var. İstihdam yaratmak, ihracatı arttırmak noktasında beyin jimnastiği yapıyoruz sürekli. Kapısı sürekli açık bir dernek. Bunları da gördüğü zaman yüce devletimiz de ‘İyi ki ASKON var’ diyor. Çünkü belli bir disiplinin içerisinde iyi ölçekte eğitim, aynı zamanda üretim planlayan bir yer. Bizim pandemiden önce de başka projelerimiz de olmuştu. Pandemi sırasında da projelerimiz oldu. Biz aynı zamanda düzenli şekilde milletimizin de yanındayız. Esnaflarımızı dolaşıyoruz. Onlara fikirler veriyoruz. İş insanları, sanayiciler olarak, esnaflarımıza gidip hayat hikâyelerimizi anlatıyoruz. Şimdi yeni başlayacağımız bir projemiz var. Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşme halindeyiz. Özellikle liselerimizde girişimcilik kulüpleri kurmayı planlıyoruz. Bu kulüpler vasıtasıyla öğrencilerimize girişimciliğin nasıl olduğunu, hayat hikâyelerimizi anlatarak, başarılı iş insanlarının nasıl bu noktaya geldiğini ders saatinde veya boş zamanlarında okullara her birimiz, bütün ASKON üyeleri, böyle planlı bir şekilde çocukların derslerinden de kalmamasını sağlayarak gideceğiz” diye konuştu.

KRİZLER FIRSAT DOĞURUR

Rusya-Ukrayna savaşının ticari olarak fırsata çevrilebileceğini dile getiren Doğru, “Gerekirse savaştaki yaralanan insanlarla ilgili ihtiyacı biz karşılayalım. Yıkılan yerlerin tekrar yeniden yapalım. Orada insanlar yaşıyorlar. O kadar büyük bir coğrafya. Türkiye Cumhuriyeti özellikle bu bölgede aslanlar gibi yerini de koruyan, gücünü de koruyan, insanları da barıştırmaya çalışan da bir yapıdayız. O zaman iş insanlarımıza bütün dış ticaret personelinizi özellikle Rusya Federasyonu, Ukrayna bölgesine yönlendirin diyoruz” ifadelerine yer verdi.

POTANSİYELİMİZİ KULLANMALIYIZ

Karadeniz’in ekonomik potansiyelinin çok daha iyi kullanılabileceğine vurgu yapan Doğru, “Samsun’da tıbbi cihaz ve malzeme imalatının yanı sıra, otomotiv sektörü ve birçok sektörde imalat söz konusu. Lakin bizim bölgemiz farklı branşlarda bulunan tarım kenti. Gerçeğimiz ağırlıklı olarak tarım kenti. Biliyorsunuz ki Samsun'un iki büyük ovası var. Nehirlerin aktığı ırmaklarının aktığı ovalar var. Buralarda yapılan üretimler var. Bu üretimlerin de ihracata yöneltilmesi lazım” diye konuştu.

ÜRETİM ARTMALI

Bafra Organize Sanayi Bölgesi'nde yeni bir projenin yapım aşamasında olduklarını dile getiren Toker, “İhracata yönelik yarı kurutulmuş domates üretimi için yaklaşık 20 bin metrekare kapalı alanda Bafra üretimi olan bir firmamız var. Biz de onunla ilgili şu an son aşamaya geldik. Yatırım teşvik belgemizi aldık. Altmış milyonluk bir yatırım teşvik belgesi. Geçen hafta onaylattık. Aslında önemli olan tarım projelerinde, tarımsal üretim bir şekilde zaten devam ediyor. Biz de hali hazırda üretimin içindeyiz. Bu üretimi yaparken aslında ürünü pakete sokabilmek çok önemli. Bu yaptığımız ihracata yönelik, yeri kurutulmuş domates ve diğer sebze, meyve gruplarıyla ilgili IQ F'ler aracılığıyla modern bir sistemde dünyanın her yerine ürünleri yollayabilmek” dedi.