Alim, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’da çaylık alanların karla kaplı olduğunu belirterek bu durumun çay için büyük bir berekete dönüşeceğini söyledi. Alim, “Çayın üzerinde biriken karlar yağmur gibi direkt değil, damla damla akarak toprakla buluşuyor. Böylece akan su, toprağı yıkayıp gitmiyor sertleşen toprağı yumuşatıyor. Filizler daha sağlıklı geliştiği gibi, çay hasadında bol verimi de beraberinde getiriyor. Bu yıl çayın üzerindeki karın daha fazla kalacağını düşünürsek yaş çay kampanyasında çay filizi ve kalite artacak. Kar altındaki çayımız bu sezon daha kaliteli, verimli ve bereketli olacak. Kar bir esaret değil tam tersine bir bereket anlamında etkili olacak” dedi. 

‘Sağlıklı çay yetişiyor’

Dünyada kuzey iklim kuşağında tek çay üretilen ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken Alim, “Bu sayede sıcak iklim kuşaklarında olduğu gibi çaylık alanlarda haşere mücadelesine gerek kalınmıyor.  Dünyada haşere ile mücadele edilmeksizin çay üretimi yapılan tek çay, Türk çayıdır. Çayın üzerinde kar yağması ve uzun süre kalmasıyla herhangi bir haşerenin barınma şansı olmuyor. Bu anlamda hasat zamanında herhangi bir kimyasala gerek kalmadan, haşereden uzak sağlıklı bir çay yetişiyor. Bu anlamda dünyada bir numaralı çay ülkemizde yetişmektedir” diye konuştu.

‘Doğal çayımız ilgi görüyor’

Dünyada pandemi sürecinde doğal ürünlere yöneliş olduğunu kaydeden Alim, “Dünya genelinde organik ve doğal ürünlere ilgi artıyor. Bizim çayımızın da doğal olması, karın altında kalması ile bereketin, verimin daha yüksek olmasıyla birlikte dünyada ilgi görüyor. Pandemi döneminde doğal ve sağlıklı çayımız daha fazla tüketildi. Bu tüketimin dünya da artırılması için uluslararası pazarlarda çalışmalar yürütüyoruz” ifadelerini kullandı