FAO olarak projenin belgesini Tarım ve Orman Bakanlığı’na teslim ettiklerini söyleyen Yazıcı; “Projeyi sunduktan sonra iç prosedürler, bütçe şartları ve ülkenin öncelikleri dikkate alınarak ilgili bakanlık Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı ile koordineli olarak Dünya Bankası ile görüşmelerde bulundu. Dünya Bankası ile Haziran ayı anlaşma sağladı. Biz projeyi 200 milyar dolarlık bir bütçeyle hazırlamıştık. Son edindiğim bilgiye göre Dünya Bankası ve Hazine ve Maliye Bakanlığı 68 milyar dolarlık bir ikraz anlaşması yaptılar. Cumhurbaşkanlığı onayına sunuldu ve 1 ay içinde onaylanması bekleniyor. Proje 2022 Yatırım Programına alındı. Zannediyorum 20 milyon TL’lik sembolik de olsa bir yatırım içeriyor. Daha sonraki yıllarda bu yatırım miktarı artacaktır. İç bütçeden olan kısmı. Bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmede şu aşamada bütçenin biraz azaltıldığının önemli bir sorun olmadığını projenin bütün şekilde kullanıma geçmek için desteklerin devam edeceğini söylediler” açıklamalarını yaptı.

Projenin belgesi hazırlandı

Bolaman Havzası’nda yapılacak çalışmanın sağlayacağı faydalarla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Yazıcı, “Tabi bizim dünya genelinde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı olarak bu ve buna benzer havza yönetim projelerimiz var. Bir yıldan fazla bir süre önce proje hazırlık çalışmaları başlatılmıştı. Proje Dünya Bankası tarafından finanse edileceği için Dünya Bankası kriterlerine uygun bir şekilde yapılması ön görülmüştür. Proje belgesini hazırlayarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na teslim ettik.  Projenin temel yaklaşımı şu; Bir havzadaki su havzasındaki bütün arazi kullanımları, bütün sosyo-ekonomik ilişkileri tek bir bakış altında ele almak ve bunlar arasındaki uyumu ve altyapıyı uyumlu hale getirmek üzere tasarlanmış. Bu kapsamda biz öncelikle gerek tarım, gerek orman, gerek mera alanlarının sürdürülebilir şekilde kullanılması, bu kullanımlardan kaynaklanan gerek tarımsal atıklar, gerek evsel atıklar, gerek sıvı-katı atıkların bu şekilde depolanması ve öncelikle tabi bunların üretilmemesi ama ne kadar azaltırsanız azaltın bir kısmı kalacak, bunlarında uygun bir şekilde depolanması gerekiyor. Bunu bir plan dahilinde yerleştirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken yine yol, dereler, göletler, sulama suyu, içme suyu gibi su kaynaklarının kullanımının planlanması ve bu alanların özellikle dere havzalarının ıslah edilmesi, olabilecek uygunsuz insan yapılarının uygun hale getirilmesi ki son dönemlerde yaşanan sellerin önemli bir kısmı da uygun olmayan yapılaşmadan kaynaklanmakta. Biz bunların hepsini tek bir yaklaşımla ele alacağız. Burada gerek eğitim, gerek bilinçlendirme çalışmaları olacak. Gerekse de bir fiil yapılacak altyapı çalışmalarına finansman sağlanacaktır. Küçük bir proje değil” dedi.

HALİL YILMAZER/ KARADENİZ EKONOMİ