“İşletme sermayesi ihtiyacı had safhaya çıktı”
GİSİAD Başkanı Aykut Gezmiş, reel sektörün krediye erişememe sorununun giderek büyüdüğünü ifade ederek, “Çok yüksek finansman maliyetlerinin yanı sıra, iş dünyasının bankalar nezdinde finansmana erişim sorunu had safhada” dedi.
info@karadenizekonomi.com / 15.08.2022
Giresun Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GİSİAD) Başkanı Aykut Gezmiş, reel sektörün krediye erişememe sorununun giderek büyüdüğünü ifade etti. Başkan Gezmiş, “Yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki oynaklık, yüksek maliyetler nedeniyle iş dünyası sattığı malı yerine koyamaz duruma gelmiş durumda ve işletme sermayeleri erimektedir” dedi.
“Ekonomi yönetiminden iş dünyasının sesini duymasını bekliyoruz. Sorun çok açık, ekonominin kuralları neyi gerektiriyorsa onu yapmamız gerekiyor” diyen Başkan Gezmiş, “İş dünyasının yüksek enflasyon nedeniyle iş dünyasının işletme sermayesi ihtiyacının yaşamsal bir soruna dönüştü. Yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin ve nihai olarak kalkınmanın taşıyıcı kolonu durumunda bulunan reel sektörün krediye erişememe sorununun bir an evvel çözülmesi gerekmektedir” diye konuştu.
“RESESYONUN SOMUT BELİRTİLERİ ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI”
Resesyonun somut belirtilerinin ortaya çıkmaya başladığına vurgu yapan Başkan Gezmiş, “Covid-19 pandemisi döneminde yıpranan iş dünyası devamında küresel ekonomin içinde bulunduğu yüksek enflasyon sürecinin, Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı jeopolitik risklerin etkisiyle şiddetlenmesi nedeniyle enflasyonu dizginleyebilmek adına dünyanın önde gelen Merkez Bankalarının agresif faiz artışlarına giderek daraltıcı para politikası uyguladı” ifadelerine yer verdi.
“EN HAFİF DEYİMLE ‘EMPATİ EKSİKLİĞİ”
GİSİAD Başkanı Aykut Gezmiş, hızlı fiyat artışları ve zaman zaman yaşanan tedarik sorunları karşısında faaliyetlerini aralıksız sürdürebilmek kaygısı taşıyan firmaların, maliyetlerine katlanarak stok bulundurmalarının stokçuluk olarak değerlendirmesinin en hafif deyimle bir empati eksikliği olduğunu belirterek, “Hele hele ihracat yapsa da, ihracatın ithalata bağımlılık oranının yüzde 70’lerin üzerinde olduğu ülkemizde, üretebilmek için birçok girdiyi ithal etmek durumunda olan firmaların, kur oynaklığının yüksek olduğu mevcut ortamda, kur riskini yönetebilmek için döviz bulundurmaları son derece olağandır. Ayrıca da döviz borçlusu şirketlerin ödemelerinin düzenliliği açısından döviz varlığına sahip olmaları normal karşılanmalıdır. Çoğu makro ekonomik sorunumuzun aslında konjonktürel değil yapısal olduğunu, kalıcı çözüm için yapısal reformların şart olduğunu kavramamız gerekiyor. Öngörülebilir ve istikrarlı bir ekonomik iklim yaratılarak tüm aktörlere güven telkin edilebilmesi için, reformist bir yaklaşımla demokrasi-hukuk devleti-ekonomi sacayağının, öncelikle demokrasi ve hukuk devleti ayaklarının yerli yerine oturtulması büyük önem taşımaktadır. Ekonomi yönetimi iş dünyasının uzun zamandır ortaya koyduğu sorunların çözümünü ekonominin kuralları doğrultusunda bekliyor. İş dünyası her şeye rağmen yatırım ve istihdam yapmaya çalışıyor. İş dünyasının finansmana erişim sorunu acilen çözülmeli sahada denetimler yapılmalıdır” dedi.
SONER ÖZDEMİR
KARADENİZ EKONOMİ