Karadeniz İş Dünyası Endişeli: Bu zamların altından zor kalkacağız!
Karadeniz iş dünyası temsilcileri 1 Kasım’dan itibaren sanayi gruplarına yapılan doğalgaz fiyatlarına yüzde 48 ve geçtiğimiz günlerde elektrik fiyatlarına yapılan yüzde 30 oranındaki artışa tepki gösterdi.
info@karadenizekonomi.com / 8.11.2021
Kasım ayında Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kullanıcı birliği abonelerinin tükettiği 1000 metreküp doğal gazın fiyatı yaklaşık yüzde 48 artarak 3 bin 482 liraya yükseldi. Ayrıca elektrik üretim santrallerinin kullandığı 1000 metreküp doğal gazın fiyatı yaklaşık yüzde 46 artışla 4 bin lira oldu. Böylece sanayicinin kullandığı doğalgaz ocak ayından bu yana toplamda yüzde 147, doğalgazdan elektrik üreten santrallere olan tarife ise yüzde 182,9 artış kaydetti.
Yapılan zamlara ise Karadeniz’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, ticaret ve sanayi odaları ve üreticiler tepki gösterdi. ’’Zamlar gözden geçirilsin’’ diyen sanayi temsilcileri bununla beraber enflasyonun yükseleceğini, yatırım iştahının duracağını ve bu durumdan en çok son tüketicinin etkileneceğini söylediler. İşletmeler ise enerji maliyetlerine yapılan bu zamları kaldıramayacaklarını belirttiler.
TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BAŞKANI RİFAT HİSARCIKLIOĞLU
Türkiye’nin daha çok üretim, yatırım ve istihdama ihtiyacı olduğunu ifade den TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu; “Sanayide doğalgaza yapılan yüzde 48 zam üretim maliyetlerini ve enflasyonu artıracaktır. Üretim ve yatırıma daha fazla destek olup sanayimizin rekabet gücünü korumalıyız” dedi.
ORGANİZE SANAYİ KURULUŞLARI ÜST KURUMU (OSBÜK ) BAŞKANI MEMİŞ KÜTÜKCÜ
Enerjide artan fiyatlar, sanayinin rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. 1 Ocak’ta sanayicimiz bin metreküp doğalgaz için bin 414 lira öderken, 1 Kasım itibariyle 3 bin 500 lira ödeyecek. Ayrıca elektrik üretim amaçlı doğalgaz kullanan kojenerasyon tesislerindeki doğalgaza yılbaşından bu yana gelen zam oranı da yüzde 182’ye ulaştı. Bu oranlar gerçekten çok yüksek. Doğalgazda artan maliyetler elektrik fiyatlarını ve enflasyonu da yukarıya doğru taşıyacak.
TRABZON TSO BAŞKANI DR. M. SUAT HACISALİHOĞLU
“Üretimi rekabet edebilir durumdan çıkartmamak gerekiyor”
Günümüzde ihracatı, üretimi düşünüyorsak burada girdi maliyetleri bizler açısından çok çok önemli. Bunu sanayi olarak hissettiğimiz gibi doğalgaz kullanan tüm kamu, özel sektör, gerçek üretici kişiler bunun ne olduğunu çok iyi anlamaya başladı. Bu bakımdan dünyadaki rekabet durumunda da mücadelede elbette yapılması gerekenler var. Bu durumlara karşılık atılan adımların dikkatli şekilde hesap edilmesi gerekiyor. Fiyat artışlarının gerçek anlamda nelere katkı sağlayıp nelere sekte vurabileceğinin hesabının çok iyi yapılmalıdır. Global bir şekilde fiyatların arttığını da görebiliyoruz ama bunların hesabını çok iyi yaparak uygun bir şekilde hesaplanması gerekiyor. Elbette bu ülke hepimizin. Devletimizin ayakta kalması bizlerin verdiği vergiyle, bizlerin çalışmasına bağlı atılan adımlar sonucu gerçekleşmektedir. Bu bakımdan iki tarafın dengesini çok iyi yaparak üretimi rekabet edebilir durumdan çıkartmamak gerekiyor. Girdilere yapılacak olan zamları çok iyi değerlendirmekte yarar var”
ORDU TSO BAŞKANI SERVET ŞAHİN
“Sanayici maliyetlerini yansıtmak zorunda”
Doğalgaz üreten ülke değiliz. Doğalgazı üretmeyen ülkelerin hepsinde enerji anlamında çok büyük sorunlar var. Elbette üretim yapmak isteyen, istihdam sağlamak isteyen üretici için bunlar bir yüktür burası tartışılamaz. Maliyet giderleri yükseliyor. Sanayici yaşamak için bu zamları ürünlerine yansıtmak zorundadır. İngiltere’de doğalgaz fiyatları yüzde 300 artmış durumda. Avrupa ülkeleri arasında doğalgazı en uygun kullanan ülkelerden bir tanesi Türkiye’dir. Türkiye’de sıkı bir denetim yok. Özellikle gıda ve tekstil sektörü için bunları söyleyebiliriz. Kalite ve gıda kontörlü yapılmıyor. Dünya’da salgın hastalıklardan sonra muhakkak gıda da sıkıntılar olacaktır. Gıda kıtlığı yaşanabilir. Dengesiz bir piyasa var. Bütün marketlerde beyaz eşya, gıda, kırtasiye, elektronik ürün, giyim ürünleri satılıyor. Bunlara denetim sayılması gerekiyor ve yerel esnaf korunmalıdır
GİRESUN TSO BAŞKANI HASAN ÇAKIRMELİKOĞLU
“Sanayimizin rekabet gücünü korumalıyız”
Sanayide doğalgaza yapılan yüzde 48'lik zam üretim maliyetlerini ve enflasyonu tetikleyecektir. Türkiye’nin daha çok üretim, yatırım ve istihdama ihtiyacı vardır. Ülkemizin içinde bulunduğu şu süreçte üretim ve yatırıma daha fazla sahip çıkmak koşulu ile sanayimizin rekabet gücünü korumalı ve destek unsurlarımızı artırmalıyız.” İfadelerini kullandı.
GÜMÜŞHANE TSO BAŞKANI İSMAİL AKCAY
“Üreticiye zam yerine destek verilmeli”
Sanayide bütün maliyetler artıyor. Doğalgaz zammı sanayicinin bütün maliyetlerini yüzde 100 oranında arttıracaktır. Sanayi maliyetlerinin artması tüketiciye yansır. Bu beraberinde enflasyonu da arttıracaktır. Bu yapıda Türk sanayicisinin rekabetçi yapısı zedelenir. Maliyet enflasyonu tüketici enflasyonunun 2-3 katından çok daha fazladır. Yüksek olan maliyet enflasyonu doğalgaz zammı ile birlikte daha da yüksek seyredecektir. Sanayici bu artışları tüketiciye zam olarak yansıyacaktır. Üreticiye zam yerine istihdam ve üretimini arttırması için destekler verilmesi gerekiyor.
AMASYA TSO BAŞKANI MURAT KIRLANGIÇ
“Girdi maliyetleri yatırım maliyetlerini de arttırıyor”
İmalat sektörü ciddi anlamda sıkıntı yaşar. İthalata dayalı imalat yaptığımız için Dünya rekabetindeki durumumuzu olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Hükümet bununla ilgili düzenlemeye gidecektir. Yüzde 48’lik zam gerçekliği olmayan bir zamdır. Sahadaki maliyet yansımaları çok yüksek olacaktır. İmalatçılar yüzde 48’lik zammı mutlaka maliyetlerine ekleyecekler. Hem iç hem de dış piyasa verilen iki üründe de fiyat yükselir. Dünya piyasalarında enerji ile ilgili sıkıntılar var. Dış piyasaya çalışan firmaları çok etkilemeyebilir ama iç piyasaya çalışan firmaların maliyetlerini çok ciddi anlamda yukarı çekecek. Yeni yatırım yapacak firmaların iştahını bitiriyor. Yatırım maliyetleri artıyor.
FATSA TSO BAŞKANI TAYFUN KARATAŞ
“Piyasalardaki artışlar endişelerimizi de arttırıyor”
Bir yanda döviz kurundaki dalgalanmalar neticesinde doğalgaz, akaryakıt, elektrik ve diğer girdi maliyetlerinde meydana gelen hızlı yükseliş üreticinin fiyat belirlemesinde sorunlara yol açarken diğer yanda perakendeci de fiyatlarda oluşan dengesizlik nedeniyle tedarik zincirini yönetmekte zorlanmaya başlamıştır. Keza şu sıralar özellikle üretici kesime yönelik gerçekleşen son fiyat artışları da kamuoyunun malumudur. Üretim yapan aynı maliyetle tekrar üretemeyeceğini düşündüğünden fiyatını belirlemekte zorluk yaşamakta, perakende sektöründe satışını yapan da aynı fiyata aynı ürünü tekrar tedarik edemeyeceği endişesi yaşamaktadır. Bu endişeyi yaşarken de üstelik her iki taraf da işletme giderlerini karşılamaya devam etmek ve ödemeler dengesini korumak zorundadır. Tüm bu kısır döngü diğer yandan tüketicilerin de arzu ettiği ürün ve hizmette arzu ettikleri fiyatlarla ulaşamamasına neden olmakta ve bu durum da sorunu derinleştirmektedir. Piyasada oluşan fiyat istikrarsızlığı için hükümetimizin ilgili birimleri tarafından acilen bir çalışma başlatarak etkili ve yapısal bir çözüm sunulmasına yönelik adım atılması artık şart olmuştur. Faizlerin, döviz kurunun ve enflasyonun dengelenebileceği adımlar atılarak finansal istikrarın yeniden tesis edilmesi noktasında piyasalara güven aşılanabilmesi dahi anlık olarak yaşanan darboğazdan çıkış için ilk önemli yaklaşım olacaktır. İş dünyası olarak beklentimiz devam eden sürecin bir an evvel atlatılarak 2022 yılında yeniden ekonomik büyümeye odaklanacağımız, son 2 yıldır iş dünyasında önemli yaralar açan pandemi sürecinin yaralarını hızla saracağımız günlere bir an evvel kavuşmaktır.
ÜNYE TSO BAŞKANI İRFAN AKAR
“Piyasada zincirleme zamları doğuracaktır”
Bu durum nihai tüketiciye yansıyacaktır. Bu durumda piyasada zincirleme zamları doğuracaktır. Tüketimdeki olası azalmalar üretimde de düşüşlere yol açabilir. İhracat açısında sorun yaşanma ama iç tüketimde sorunlar yaşanacağı kesindir. En fazla tüketici etkilenecektir. Umarım fiyatlar geriler ve tüm kesimler rahatlar.
ORDU OSB BAŞKANVEKİLİ MURAT ŞİMŞEK:
Doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar üreticiyi çok zor durumda bırakmıştır. Bu zamlar en son kullanıcı olan tüketiciyi etkileyecektir. Üretici bu yüklerini yansıtmak zorunda.
GİRESUN SANAYİCİLERİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ BAŞKANI AYKUT GEZMİŞ
“Üretici ve tüketici keskin ayrışma içinde.”
Son açıklanan yüzde 48’lik doğalgaz zammı ile 2021 yılı içinde sanayi doğalgazına yüzde 147 oranda zam yapılmış oldu. Son 4 aylık ÜFE oranlarına baktığımızda ortalaması %45 civarında. Yine son 4 aylık TÜFE oranlarına baktığımızda ortalaması %19 civarında. ÜFE ve TÜFE oranları daha önce hiç bu kadar ayrışmamıştı. Bir ülkede 19 ve 45 gibi birbirinden bu kadar uzak ve keskin ayrışmış enflasyon olamaz. Üretici ve tüketici keskin ayrışma içinde. Hepsi birbiri ile bağlı. Ama enflasyon rakamları ayrışmış durumda. Tüm dünyada 1-2 puan olan fark bizde %136! Doğrusu hangisi? Ya dünyanın yaptığı yanlış ya da Türkiye'nin yaptığı. Maaşlar TÜFE'ye göre, zamlar ÜFE'ye göre artıyor. Böylece maaş alanlar reel olarak sürekli gelir kaybediyor. Doğalgaza gelen zamlar direk olarak ÜFE'yi, dolaylı olarak TÜFE'yi arttıracak, Türkiye'yi biraz daha fakirleştirecektir. Bu olaydan anlıyoruz ki; yeni asgari ücret belirleme öncesinde ÜFE oranları gözden çıkarılmış durumda. Bu kararı alanlar direk zam yapmamış, üreticinin maliyetini artırarak onların zam yapmasını tetiklemiştir.
ORDU ÇAMSAN A.Ş YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN POYRAZ:
“Her şeye rağmen ülkemizin gücüne güvenerek yatırımlarımızı sürdüreceğiz”
Reel sektörün ve üreten kesimin üzerindeki yükler artmıştır. Ülkemizde özel sektör olarak döviz girdisi sağlamak için büyük yatırımlar ve istihdamlar yarattık. Doğal gazda yaşanan son fiyat artışının sadece sanayi ve elektrik üretim odaklı olması, Türk sanayisi ve KOBİ’lerinin omuzlarına ilave yük bindirmekte, halihazırda yaşanmakta olan ham madde tedariki, emtia artışları ve navlun krizi ile beraber ele alındığında büyük zorluk oluşturmaktadır. Diğer taraftan Türk sanayisi, verimli enerji kullanımını ne kadar artırabilir ise gelecekteki fiyat dalgalanmalarından o oranda daha az etkileneceği de bir gerçektir. Her şeye rağmen ülkemizin gücüne güvenerek yatırımlarımızı sürdüreceğiz.
BENTAŞ BENTONİT CEO’SU TURGAY ÖMÜR
“Firmalarımızın sermaye yetersizliği artıyor”
Zam oranları yüzde 46 ya da 48 yerine yüzde 100'e ulaşacaktır. Sanayide kullanılan enerji için getirilen zamlar maalesef üretim maliyetlerini artırıyor. Firmalarımızın sermaye yetersizliği artıyor ve yeni sermayeye ihtiyaç duyuluyor. Finansmana kolay ulaşamayan KOBİ’lerimiz için de büyük bir sıkıntı maalesef.
TURAN SERAMİK YÖNETİM KURULU BAŞKANI BURHAN ÇAKMAK:
“Revizyona gitmek zorundayız”
Aslında en büyük eksiğimiz güven. Hiç kimsenin piyasalara ve ülke kaynaklarına güveni kalmadı. İlan edilen, açıklanan istatistiklere rakamlara güven kalmadı. Kurun ne olacağı hakkında kimsenin bilgisi ve güveni yok. Bizler sanayiciler olarak uzun vadeli sözleşmeler yapmakta zorlanıyoruz. Maliyetlerimiz günlük artıyor. Hem tedarik zincirindeki bozulmalar hem de lojistikteki zorluklar birde bunun üzerine Dünya’da emtia fiyatlarının her geçen gün artıyor olması bizi maliyetlerimizde altından çıkamayacağımız bir noktaya taşıdı. Bizde ister istemez bu maliyetlerimizi fiyatlarımıza kısmen de olsa yansıtmaya çalışıyoruz. Ancak geldiğimiz noktada esaslı bir ayarlama ve revizyona gitmek zorundayız. Bu şartlar altında sanayicilik yürümez. Çünkü sanayicilik yapan insanların önünde en büyük yapacağı iş yatırımdır. Bizim yatırım yapabilmemiz için sistemin bize para kazandırması gerekiyor. Kazandığımız paralarla işletmemizi modernize etme, genişleme ve üretim miktarlarımızı daha yüksek seviyelere çıkartıp mevcut ihracatımızı arttırmaktır” dedi.
MURAT GÜRSOY- HALİL YILMAZER