Fındığın tarım ürünleri arasında ülkemize en fazla döviz getiren önemli bir ihraç ürünü olduğunu hatırlatan Düzce Ticaret Borsası Başkanı Nurettin Karslıoğlu, “Fındıkta yıllardır anlatmamıza rağmen halen anlaşılmayan eksik bilgiler var, bunlardan bir tanesi fındığın borsası Hamburg’da değil, Dünya’nın hiçbir yerinde böyle bir borsa yok. Bunun böyle algılanmasının nedenine gelince fındığın Türkiye’den "30-40 yıl önce Hamburg Limanı'nda nakliye yapılması, Hamburg Borsası olarak bilinmiştir. Hamburg Borsası diye bir şey yoktur, şu an büyük alıcıların hepsi Türkiye'ye gelmiş yatırım yapmış durumdadır” diyerek yanlış anlaşıldığını söyledi.

Hamburg Borsası olayının yanlış algılamaktan kaynaklandığını belirten Karslıoğlu, “Hamburg Fındık Borsası diye bir şey yok. Liman şehri olması vesilesiyle Hamburg limanında depolara boşaltılıp sevkiyatlar yapılmaktaydı. Bundan 30-40 yıl önce Hamburg limanındaki nakliye sebebiyle Türkiye’de Hamburg borsası gibi algılanmış. Şu an büyük alıcıların hepsi Türkiye'ye gelmiş yatırım yapmış durumdadır. Üretimin %85’ini ihraç eden ülkemize yaklaşık son yıllarda 2,5-3 milyar dolara yakın döviz girmektedir. İthalat girdisi sıfırdır” diyerek açıkladı.

Fındıkta daha fazla ülkemize döviz girmesi için fındığı Avrupa’ya katma değerli ürünler şekilde ihracatının yapılması gerektiğini vurgulayan Karslıoğlu, “Fındığın miktar bazında ihracatı artarken döviz girdisi artmıyor eleştirileri yapılıyor. Türk ihracatçısına bu doğru bir yaklaşım değildir. Katma değerli ürünler ihracatıyla döviz girdisi artar bu kolay bir durum değil. Fındıkta devlet eliyle düzelmesi gereken yapısal sorunlar var. Fındıkta Türkiye olarak kazanımlarımızı koruyarak üretimdeki liderliğimizi korumalı verimliliği ve kaliteyi artırarak günü birlik değil seneyi kurtarmak değil geleceği kurtaracak sürdürülebilir başka ülkeleri kendimize rakip etmeyecek politikalar izlemeliyiz” dedi.

Tarım sektörü ve ticaret borsalarının önemi

Düzce’nin de fındıkta söz sahibi olmaya başladığını söyleyen Karslıoğlu, “Düzce son yıllarında fındıkla öne çıktı, çünkü üretim alanları çoğaldı. Düzce’de fındık stratejik bir üründür. Bölgenin önemli bir üretim merkezi olan Düzce’de fındıktaki verimin ve kalitenin artırılması çalışmaları yapılmaktadır. Fındık hasadı tamamlandıktan sonra uzman tarım danışmanları nezaretinde bahçelerin tüm yıl boyunca bakımı yapılıyor. İlk olarak bahçenin toprak tahlilleri analiz ediliyor. Ardından kışlık bakım ve dal budamaları uzmanlar nezaretinde sürdürülüyor. Bunun yanı sıra sonbahar bakımları uygulanıyor. Bahçenin ilaçlamaları ve gübreleme işlemleri de yine tekniğine uygun şekilde yapılıyor. Zararlı böceklerle ve hastalıklarla bilinçli mücadele bu bahçelerde gerçekleştiriliyor” dedi.

Tarımsal üretimin çiftçiye gelir olarak dönmesinin en önemli araçlarından birinin de ürünün pazarlanması olduğunu belirten Karslıoğlu, “Etkin bir tarımsal pazarlama, mikro düzeyde üreticilerin daha yüksek gelir elde etmelerine yardımcı olurken; makro düzeyde, tarımsal üretimin değerlendirilmesini sağladığı için ülke kalkınmasına katkıda bulunmaktadır. Uygun pazarlama ağının kurulması ve gerek iç piyasadaki gerekse uluslararası piyasalardaki tüketici tercihlerine uygun niteliklerde üretimin yapılması, tarımdan elde edilen katma değerinde artmasını sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

Borsaların öneminden de bahseden Karslıoğlu, “Bütün borsalarda olduğu gibi, Ticaret Borsaları da arz ve talebin belirli kurallar çerçevesinde buluştuğu, belirli kurallar içerisinde işlemlerin yapıldığı ve fiyatların oluştuğu bir pazaryerleridir. Ticaret borsaları, sadece üretici ile tüccar ve sanayici arasında bir köprü görevi kurmakla kalmayıp, ekonominin kayıtlı hale gelmesini sağlayarak kamu gelirlerinin artmasına ve sağlıklı politikalar oluşturulmasına zemin hazırlamaktadırlar” dedi.

Düzce’nin son yıllarında fındıkla öne çıktığını ancak çok çeşitli ürünlerin üretebileceğini de açıklayan Karslıoğlu, “Oysa bundan 20-25 yıl önce Düzce dendiği zaman akla kereste şehri olarak gelirdi. Düzce’miz sanayiden sonra tarım ve turizm şehridir. Esasında sanayi için kentimiz yeterince doldu. Bundan sonra turizme ve tarıma ağırlık vereceğiz. Düzce’mizde bir de üniversitemiz var. Onun da kentimize katkıları var. Kentimizin arazilerinin yüzde 60'ı tarım toprağı. Ancak biz sadece fındık ekiyoruz. Düzce’nin çok kıymetli bir ova toprağı var. Senede birkaç defa ürün alınabilecek çok verimli bir toprak bu. Ürün çeşitliliği sağlayabiliriz. Bunun için de ürün bazlı teşvikler verilebilir. Bu ürünler yılda iki kez hasadı olabilecek ürünler olabilir, hatta endüstri ile birlikte planlayabiliriz. Gıda endüstrisinin burada yatırım yapmasını sağlayacak ürünler yetiştirilebilir” ifadelerini kullandı.

Düzce Borsa Başkanı Nurettin Karslıoğlu, Düzce'de olup merkezi İstanbul'da olan firmalarla birlikte Düzce'nin ihracat rakamının 1 Milyar 900 Milyon Dolar olduğunu belirterek "Yarısından fazlası Avrupa Birliği ülkesi olmak üzere yaklaşık 140 ülkeye Düzce'den ihracat yapılmakta. 2021 yılı sonu itibari ile merkezi Düzce'de bulunan üye firmalarımız 410 milyon Dolar tutarında ihracat gerçekleştirmiştir. Merkezi Düzce dışında olup, Düzce'de ürettikleri malları ihraç eden şube tescilli üyelerimizin ihracat rakamları dikkate alındığında bu rakam 1 milyar 900 Milyon Dolara ulaşmaktadır. Aslında bu durum yerelde sanayinin tüm ihtiyaçlarını fedakarca karşılayıp, aslan payını başta İstanbul olmak üzere diğer büyük şehirlere kaptırmak gibi bir şey. İhracatımızın büyük bir bölümü başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerine. Başka bir deyiş ile firmalarımızın büyük bir bölümü Almanya'ya ve diğer AB ülkelerine ihracat yapabilme niteliklerine sahip bulunuyor. Bugün Almanya'ya ihracat yapabilen firma istediği her ülkeye rahatlıkla ihracat yapar" dedi.