Ordu TSO: Vaatlerin yerine getirilmemesi hayal kırıklığı yarattı!
“Karadeniz Sohbetleri” programının son konuğu, Karadeniz'in ticaret ve sanayi alanındaki önemli isimlerinden biri olan Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı A. Levent Karlıbel oldu.
info@karadenizekonomi.com / 25.03.2024
Karlıbel, odanın yapmış olduğu yatırımlar ve gelecekteki çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi. Karlıbel, odanın öncelikli olarak bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla çeşitli projeler ve yatırımlar gerçekleştirdiğini belirtti.
Karlıbel, göreve gelir gelmez başladıkları heyecanlı çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunarak, geçen süreçte önemli adımlar attıklarını ifade etti. Planlarını iki yıllık bir zaman dilimine göre yaptıklarını ve şu anda 15 ay geride kaldığını belirten Karlıbel, verilen sözlerin büyük çoğunluğunu icraata dönük olarak yerine getirdiklerini ve sanayi envanterlerinin son derece ileri seviyede olduğunu vurguladı. Fuar alanı kurma sözleri doğrultusunda önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Karlıbel, Ordu Fuarcılık ve Kültür Merkezi'nin kurulması için üniversite, Büyükşehir Belediyesi ve Ticaret Odası olarak iş birliği yaptıklarını belirtti. Şu anda fuarcılık şirketlerini kurduklarını ve devir alındığı anda halka açmayı planladıklarını dile getiren Karlıbel, bu merkeze katılmak isteyen herkesin ortak olabileceği bir model oluşturduklarını ekledi. Turizm alanında da önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Karlıbel, deniz kulübü ve yelken okulu gibi sosyal alanları oluşturarak deniz turizmini geliştirmeyi planladıklarını belirtti. Ayrıca, kayak turizmi, dağcılık turizmi ve yayla turizmi gibi alternatif turizm alanlarına da önem verdiklerini dile getiren Karlıbel, bu potansiyeli değerlendirmek için çalışmaların sürdürüleceğini söyledi. İmar sorunları, yapılaşma konuları ve yol sorunları gibi şehir planlamasıyla ilgili önemli konulara da değinen Karlıbel, uzmanlarla iş birliği yaparak doğru planlamaların yapılması gerektiğini vurguladı. Belediyelerin daha sıkı denetimler yapması gerektiğini ve doğal alanların korunmasına özen gösterilmesi gerektiğini belirten Karlıbel, şehrin geleceği için planlı ve sürdürülebilir adımların atılması gerektiğini ifade etti.
Karlıbel, Murat Gürsoy’un sorularını şu şekilde yanıtladı:
Bölgeyi Ankara'ya nasıl sundunuz? siyasilere Ordu ve bölgeyle ilgili nasıl rapor sunuyorsunuz?
Seçildiğimizden bu yana, bölgenin Ankara'ya sunumu ve siyasilere rapor sunma sürecimizde odaklandığımız anahtar konuların başında ölçme ve envanterleme yer alıyor. Öncelikle, yönetebilmek için ölçmek gerektiğini vurguladık. Bu kapsamda, bölgenin mevcut durumunu belirleyebilmek için elimizdeki verileri toparlamak ve ilgili mercilere sunmak önemliydi. İkinci olarak, bölgedeki envanteri oluşturmak ve bunu yönetmek için gereklilikler üzerinde durduk. Bu sayede, nerede olduğumuzu, ne yaptığımızı ve elimizde ne olduğunu net bir şekilde anlamamızı sağladık. İstatistikler ve verilerle desteklenen bu raporlarımızı, bölgenin durumu ve ihtiyaçları hakkında detaylı bir resim sunmak adına büyük önem taşıyor.
Son 16 ay içinde iki seçim yaşadık ve seçimler öncesinde verilen vaatlerin gerçekleşmediğini belirttiniz. Bu durumun kurumunuz üzerindeki etkileri neler oldu?
Evet, gerçekten de son 16 ay içinde iki seçim geçirdik ve seçim vaatlerinin yerine getirilmemesi, kurumumuz açısından hayal kırıklığı yarattı. Verilen vaatlerin gerçekleşmemesi, özellikle Ordu'nun ihtiyaçlarını ve fındık sektöründeki tekelleşme sorununu çözmekte gecikmelere yol açtı. Ancak umut verici bir gelişme olarak, bu sorunların çözümü için devletin kurumlarının aktif bir şekilde çalıştığına inanıyoruz. Özellikle rekabet kurumundan aldığımız olumlu sinyaller, tekelleşme sorununa yönelik umutlarımızı artırıyor. Ayrıca, fındık sektöründe, ziraat odalarının sahada etkin rol oynaması ve doğru stratejilerin belirlenmesiyle ölçülebilir bir rekolte elde etme çabalarımız devam ediyor.
Türkiye'nin mali durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'nin mali durumuyla ilgili olarak, Maliye Bakanı tarafından yapılan açıklamaları dikkatle takip ediyoruz. Ülkemizin 500 milyar dolarlık bir borcu olduğunu kabul etmek önemlidir. Bu durum, döviz kurlarındaki herhangi bir artışın ülke ekonomisini olumsuz etkileyebileceğini göstermektedir. Dolayısıyla, döviz kurlarının enflasyon seviyelerinde tutulması gerekmektedir. İhracat ile döviz kurları arasındaki ilişki konusunda ise gerçek verilerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Maliye Bakanlığı'nın bu konuda attığı adımları destekliyoruz ancak bu adımların zamanında atılmamış olması gelecekte daha büyük zorluklara yol açabilir. Bu nedenle, iş dünyası ve ekonomik aktörler olarak, bu sürecin bilincinde olmalı ve gerekli önlemleri almaya hazır olmalıyız.
Tim Başkanının açıklamalarıyla ilgili olarak, iş dünyasının beklentilerini ve kredi desteklerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tim Başkanının açıklamaları, iş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik olarak kredi desteklerinin önemli olduğunu vurguluyor. Özellikle iş dünyasının kredi kullanımı için sağlanan desteklerin güçlü olduğunu belirtiyor. Ancak, mevcut durumda sahada bu desteklerin yeterince hissedilmediğine dikkat çekiyoruz. Faiz oranlarının yüksekliği, yatırımların önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Dolayısıyla, projeye özel kredilerin sunulması noktasında iş dünyasının talepleri dikkate alınmalıdır.
Ordu'da rapor sunumları konusunda yaşanan dağınıklık hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu konuda ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?
Ordu'da rapor sunumları konusundaki dağınıklık gerçekten de bir sorun teşkil etmektedir. Farklı kurum ve kuruluşlardan gelen farklı raporlar, şehrin önceliklerinin net bir şekilde belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Bu konuda ticaret ve sanayi odalarının daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için üniversitelerle iş birliği yaparak, ortak bir raporlama sistemi oluşturmayı planlıyoruz. Ordu Üniversitesi'nin İktisat Fakültesi ve istatistik bölümleriyle iş birliği yaparak, İstanbul Sanayi Odası'nın yaptığı gibi bir endeks oluşturmayı hedefliyoruz. Bu sayede, raporların tek elden sunulması sağlanacak ve şehrin öncelikleri daha net bir şekilde belirlenebilecektir.
Hangi konularda öncelikli adımlar atmayı planlıyorsunuz? Raporun detayları nelerdir?
Öncelikli olarak, acil taleplerimizi belirledik ve bu talepleri ilgili kurumlara iletiyoruz. Bu sayede, önceliklerimizi belirleyerek Ankara'ya tek bir raporla sunmayı hedefliyoruz. Sayın Mahmut Özer'e de bu listeyi ileteceğiz, çünkü kendisi birinci sıra milletvekilimiz ve bu konuda destek alabileceğimiz önemli bir isim. Öncelikli olarak, arsa temini konusunda ciddi bir ihtiyacımız bulunmaktadır. Türkiye'nin önde gelen yatırımcılarına yönelik yapılan çağrılarda bulunmamıza rağmen, Ordu'da uygun sanayi arsası bulunmamaktadır. Bu nedenle, siyasilerden beklentimiz, bu konuda gerekli adımları atarak sanayi arazilerinin tahsis edilmesini sağlamalarıdır.
Ordu Sanayi Bölgesi'nin güncel durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ordu Sanayi Bölgesi'nin ilk aşaması tamamlanmış olup, 15 yatırımcıya arazi tahsis edilmiş ve proje aşaması büyük ölçüde tamamlanmıştır. Ancak, ikinci sanayi bölgesinde hala devam eden hukuki süreçler nedeniyle ilerleme sağlanamamıştır. Bu durum, bölgenin gelişimini ve yatırım potansiyelini olumsuz etkilemektedir. Siyasi irade ve etkin çözüm odaklı yaklaşımların önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Ulubey-Sivas hattında doğalgaz konusunda yaşanan sorunlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ulubey-Sivas hattında doğalgaz konusunda yaşanan sorunların çözüme kavuşturulduğunu memnuniyetle belirtmek isterim. Karacaömer mevkiindeki sanayi arsaları için yapılan imar planlarının uygulanması sürecinde, Büyükşehir Belediyesi ile yapılan iş birliği ve yoğun çalışmalar sonuç vermiştir. Meclis kararı alınarak uygulama süreci başlatılmış ve arsa sahipleriyle yapılan görüşmeler sonucunda memnuniyet verici bir sonuca ulaşılmıştır. Bu gelişmelerin ardından doğalgaz dağıtımıyla ilgili ikinci aşama planlamaları devam etmekte olup, bölgedeki sanayi potansiyelinin daha da artacağına inanıyoruz.
Sayın Başkan, Büyükşehir Belediyesi ile belediyelerle ticaret ve sanayi odasının yürüttüğü projeler nelerdir?
Elbette, Ordu Sanayi Odası olarak belediyeler ve ticaret odasıyla yürüttüğümüz projeler arasında öne çıkan iki proje bulunmaktadır. Birincisi, Üretim Vadisi projesi; ikincisi ise Karacaömer mevkiindeki sanayi arsalarının kullanımıyla ilgili Fındık Kümelenme Merkezi projesidir. Fındık Kümelenme Merkezi projesi meclisten geçmiş olup, uygulama aşamasına gelmiştir. Diğer projemiz ise halen süregelen bir çalışmadır.
Geçtiğimiz günlerde Sanayici İş İnsanı Murat Yaşar'ın özel üniversite kurma talebi ve yatak fabrikası yatırımı için arazi ihtiyacı hakkında bilgi alındı. Organize Sanayi Bölgesi'nde yeterli yer bulunuyor mu?
Evet, OSB'de halen boş araziler bulunmaktadır ve tahsis edilebilir durumdadır. Ayrıca, arazi fiyatlarının oldukça uygun olduğunu belirtmek isterim. Organize Sanayi Bölgesi'nde yatırım yapacak olan sanayicilere cazip teklifler sunmaktayız.
Sanayiciler için sağlam bir altyapı ne zaman mümkün olabilir?
Altyapı çalışmaları için gerekli kaynakları sağlamaya hazırız ve ihaleye çıkmaya da hazırız. Ancak, bu süreçte ödeneklerin ayrılması siyasilerin sorumluluğundadır.
Özel üniversite kurma talebi ve öneriler hakkında neler düşünüyorsunuz?
Özel üniversite kurma talebi ciddi bir sermaye gerektirmektedir. Ancak, bu konuda iş birliği ve güç birliği yaparak, hem maddi hem de manevi destek sağlanabilir. Ayrıca, özel üniversitelerin Anadolu'da şubeler açmasının, ülke genelinde eğitim ve istihdamın dağılımı açısından önemli bir adım olacağına inanıyorum.
2-3 yıl içinde Karadeniz'e Akdeniz ikliminin hakim olacağı söyleniyor. Bu değişimden en çok etkilenecek sektörlerden biri olan fındık endüstrisini nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Öncelikle, iklim değişikliğinin bölge ve ülke genelindeki etkilerini değerlendirmek son derece önemli. Bilim adamlarının öngörülerini dikkate alarak, bu değişime hazırlıklı olmalıyız. Karadeniz'e hakim olacak olan Akdeniz ikliminin getireceği etkileri analiz ederek, uygun tedbirleri almak gerekmektedir. Özellikle fındık endüstrisi gibi önemli bir sektörü etkileyecek olan bu değişimlere karşı, sektörel ve bölgesel bazda stratejik planlamalar yapılmalıdır. Fındık üreticilerinin, iklim değişikliğine uyum sağlayabilmeleri için desteklenmeleri ve alternatif çözüm yollarının araştırılması gerekmektedir.
İstanbul'un yoğun nüfusu ve ekonomik ağırlığı ülke genelindeki etkilerini göz önünde bulundurarak, sanayi kuruluşlarının Anadolu'ya kaydırılması gerektiği düşünülmektedir. Ancak Anadolu'daki şehirlerin bu taleplere uygun altyapıya sahip olmadığı görülüyor.
Sanayi kuruluşlarının İstanbul'dan Anadolu'ya kaydırılması, hem İstanbul'un nüfus yoğunluğunu azaltacak hem de Anadolu'nun ekonomik gelişimine katkı sağlayacaktır. Ancak bu geçiş sürecinde, Anadolu'daki şehirlerin altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerekmektedir. Başkanımız, bu konuyu önemsemekte ve ilgili belediyelerle iş birliği içinde çalışarak, Anadolu'nun sanayi altyapısını güçlendirmek için çaba göstermektedir. Ayrıca, sanayi alanlarının planlanması ve arsa temini gibi konularda da etkin adımlar atılarak, Anadolu'nun ekonomik potansiyelinin harekete geçirilmesi hedeflenmektedir.
Sektörel ayrım yapmamızın ve ilçe bazında potansiyel analizi yapmamızın önemine vurgu yapıyorsunuz.. Bu yaklaşımın uygulanmasıyla ilgili olarak nasıl bir yol haritası izlenmelidir?
Kesinlikle, ilçe bazında potansiyel analizi yaparak ve sektörel ayrımı gözeterek, bölgenin doğal kaynaklarına ve yeteneklerine dayalı olarak bir yol haritası belirlemek gerekmektedir. Mesudiye gibi ilçelerde, ormanlar ve hayvancılık gibi doğal kaynaklar göz önüne alınarak, buna uygun sanayi kollarının geliştirilmesi önemlidir. Bu kapsamda, yerel yönetimler, odalar, borsalar ve sanayi kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışarak, bölgenin potansiyeline uygun endüstriyel faaliyetlerin teşvik edilmesi için projeler geliştirilmelidir. Ayrıca, sanayi kuruluşlarının ham maddeye erişiminde pozitif ayrımcılık yapılması ve yerel üretimin desteklenmesi de önemlidir. Bu şekilde, bölge ekonomisinin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması mümkün olacaktır.
Sayın Başkan, göreve gelir gelmez verdiğiniz vaatlerle birlikte heyecanlı bir enerjiyle çalışmalara başlamıştınız. Ancak zaman geçtikçe, yaşanan olaylar ve sorunlar da beraberinde geldi. İşte bu süreçte, taahhütlerinizin ve enerjinizin üzerinizde bir yorgunluk yarattığına dair bir düşünceniz var mı?
Durum gayet iyi. Planlarımızı iki yıllık bir zaman dilimine göre yapmıştık ve şu anda 15 ay geride kaldı. Verdiğimiz sözlerin büyük çoğunluğunu icraata dönük olarak yerine getirdik. Teorik kısımlarının %80'ini tamamladık ve sanayi envanterimiz son derece ileri seviyede. Artık ne ürettiğimizi, ne üreteceğimizi ve ne tükettiğimizi net bir şekilde biliyoruz. Üyelerimizi daha fazla ziyaret edemiyoruz ancak sektörel toplantılar düzenliyoruz. Fuarcılık alanında önemli adımlar attık ve Ordu Fuarcılık ve Kültür Merkezi'ni hayata geçirmek için çalışmalarımız sürüyor. Sosyal altyapıyı güçlendirmek amacıyla yelken ve binicilik sporları gibi faaliyetleri destekliyoruz. Gelecek dönemde ise üyelerimizle daha sık bir araya gelmeyi planlıyoruz.
Ordu'nun turizm potansiyelini artırmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Turizm alanında da önemli adımlar attık. Deniz kulübü ve yelken okulu gibi sosyal alanları oluşturarak deniz turizmini geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca, Perşembe ve Gülyalı gibi ilçelerimizin deniz turizmi potansiyelini değerlendiriyoruz. Kayak turizmi, dağcılık turizmi ve yayla turizmi gibi alternatif turizm alanlarına da önem veriyoruz. Turizm alanında Sinop ile birlikte Karadeniz'i temsil edecek iki önemli noktadan biriyiz ve bu potansiyeli değerlendirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
İmar sorunlarına ilişkin neler yapıyorsunuz ve bu konuda neler planlıyorsunuz?
İmar sorunlarıyla mücadele etmek adına uzmanlarla işbirliği yaparak doğru planlamaları yapmak gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda, belediye yönetimlerine ve ilgili kurumlara destek veriyoruz. Ancak bu sürecin daha etkin ve verimli olabilmesi için şehir plancılarının ve mimarların daha fazla dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, imar planlarında yer alan eksikliklerin giderilmesi ve doğru planlamaların yapılması konusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İnşaat sektörü durduğunda. Oyuncular düşüyor ve başka şehirlere göçüyor. Bugün Ordu’da kalıpçı, demirci bulamazsınız.
Yol sorunlarının Çambaşı'daki turizm potansiyelini nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz ve bu konuda neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Çambaşı'daki yol sorunu, bölgenin turizm potansiyelini olumsuz etkileyen bir faktördür. İnsanların zorlukla ulaşabildiği bir yerde turizm faaliyetlerinin gelişmesi beklenemez. Bu nedenle, yol sorununun bir an önce çözülmesi gerekmektedir. İlgili kurumlar arasında iş birliği yapılmalı, ödenek sorunu varsa çözüm yolları aranmalı ve müteahhitin işini yapmadığı durumlarda gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
Yapılaşma konusundaki görüşlerinizi paylaşır mısınız ve bu konuda ne gibi adımlar atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Yapılaşma konusunda dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunmaktadır. Özellikle doğal alanların korunması ve plansız yapılaşmanın önlenmesi büyük önem taşır. Belediyelerin bu konuda daha sıkı denetimler yapması ve yapılaşmanın belirli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, eski oba kültürünün canlandırılması ve yapılaşmanın bu alanlara yönlendirilmesi de doğaya zarar verilmesini önleyebilir.
Ordu'nun havalimanındaki var olan sorunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ordu'nun turizm potansiyeli ve havalimanıyla ilgili olarak şu anda bir eksiklik olduğunu kabul ediyorum. Havalimanının uluslararası seferlere açılması ve turizm potansiyelinin daha etkin bir şekilde kullanılması gerekiyor. Şu anda, özellikle havalimanının yeterince uluslararası seferlere sahip olmaması ve turistlerin alternatif havalimanlarını tercih etmesi büyük bir sorun. Bu konuda gerekli adımların atılması ve havalimanının daha aktif hale getirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Teşekkürler…