Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler göreve geldiğinde söylediği ilk şeyin tarımsal üretimin önemi ve gıda güvenliği olduğunu ifade eden ORTAR AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sancar Eser, bu doğrultuda çalışmaların aralıksız sürdüğüne dikkat çekti.

Eser, “Başkanımız uzun yıllar enerji güvenliği alanında çalışmalar yapmıştı ve bu güvenlik meselesini, strateji meselesini çok iyi biliyordu. Gıda güvenliği için, şehrimizde yaşayan insanların her türlü gıdaya ulaşabilmeleri için Büyükşehir Belediyesi olarak Ordu Tarım AŞ kuruldu. Ordu Büyükşehir Belediyesi'ne bir Tarım Daire Başkanlığı kuruldu. Daha öncesinde yoktu. Bu kuruluşla, Ordu Büyükşehir Belediyesi tam anlamıyla bir tarım seferberliği başlattı. Bu, bahçeden rafa kadar uzanan uzun bir zincir. Önümüzdeki yıllarda ürün çeşitliliğini arttırarak ulusal çapta Ordu'nun ürünlerini raflara koyarak sürdürülebilir bir kazanç elde etmeyi sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

GASTRO TURİZMİ GELİŞTİRİYORUZ

ORTAR A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sevim Yavuz ise gastro turizmle ilgili çalışmalara başladıklarını ifade ederek, “İlk olarak, 19 ilçemizi gezdik ve tüm üretim adımlarının envanterini çıkardık. Daha sonra 19 ilçede tek tek bizimle bu yolu yürümek isteyenlerle mülakatlar yaparak potansiyeli yüksek 60 kadına Gülyalı'da Çikolata Park tesislerinin içerisinde Yöresel Lezzetler Akademisini kurduk. Çünkü bu topraklarda yetişen ürünlerin doğru bir şekilde işlenmesi gerekiyor. Ürünlerimizin ekonomiye kazandırılması için gıda güvenliğine uygun, doğru tekniklerle ambalajlanması, satışa sunulması gerekiyor. Daha sonra biz ORTAR olarak bir e-ticaret sitesi kurduk ve uygun şartlarda satışlara devam ediyoruz. Gerçekten gurur duyacağımız işlere imza atıyorlar. Bunu gerçekleştirdikten sonra turizmle ilgili, yine çoğu sahil bandındaki ilçelerimiz olmak üzere otellerde, restoranlarda çalışma başlattık ve onları da sürece dâhil ettik. Kadınlar, 12 ay satışını yapabilecek şekilde üretmeye çalışıyorlar. Bu şekilde de aslında gastro turizmin altyapısını hazırladık” diye konuştu.

19 BİN DÖNÜM ATIL ARAZİ TARIMA KAZANDIRILDI

Eser, şehirde fındık alanlarının yoğun olmasına rağmen her bir ilçenin birer hazine olduğunu vurgulayarak, “Kumru’ya gidiyorsunuz, çok eskilerden kalma armut bahçeleri var. Armut pekmezi yapıyorlar ve adına armut balı diyorlar. Armut balı demeleri bile ayrı bir pazarlama başarısı. Gürgentepe, arıcılığın başkenti ama aynı zamanda mavi yemişin anavatanı. Akkuş fasulyesini sadece Ordulular biliyor. Hâlbuki tüm Türkiye bilse daha çok satılacak. Oralara daha fazla yatırım gidecek. Örneğin; Akkuş'taki fasulye üretiminin artması için su sondaj kuyuları açtık. Ordu'da tıbbi aromatik bitkilerine ilgi gösteren çok sayıda kişi var. Mesudiye’de inanılmaz düz ovalar var. Orada hayvan yemi bitkisi, siyez unu denememiz oldu. 19 bin dönüm atıl arazi tarıma kazandırıldı” şeklinde konuştu.

KENDİ ÇİKOLATAMIZI ÜRETİYORUZ

“Dünyanın en iyi fındığı Ordu'da üretiliyor” diyen Yavuz, “Dünyanın en iyi kakao çekirdekleriyle de çikolatamızı biz yaratalım. Katma değerli ürünler üretemezsek fındığın derdi hiç bitmez. Biz de fındığı daha fazla tüketmeliyiz. Biz bu işe başlamadan önce Ordu'da bir çikolata yeme alışkanlığı ve çikolata kültürü yoktu. Artık Çikolata Park’ta yüzlerce çeşit çikolata üretiyoruz. Burada, herkesin yüzde yüz beğenisinin olduğu ürünler üretiyoruz. Gerçekten kakaonun çekirdeğinden üretmeye başladık. Farkımız kakao çekirdeği dışındaki bütün ürünler Ordu ürünü. Tatlandırıcı olarak da bal kullanıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Yavuz, kamu kurumlarından ve diğer büyükşehir belediyelerinden de projeye büyük ilgi olduğunu ifade ederek, “Ayrıca, ABD’den Kanada’ya, Gürcistan’dan Dubai’ye kadar birçok bölgeden franchaising teklifleri var. Zor bir süreç oldu gerçekten ama zoru başardık. Emanet anlayışı olduğu için tabii kılı kırk yarıyoruz. Uzun AR-GE çalışmaları sonucunda elde ettiğimiz başarı bizi de mutlu ediyor” dedi.

KIRSALDA İNSANLARIN DOYMASI LAZIM

Fındığın şehir için büyük öneme sahip olduğunu hatırlatan ve Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda somut adımlar attığını dile getiren Eser, “Fındık verimliliği projesi, ekonomik modelin ilk ayağı. Fındığı sadece fiyat endeksinde sezonluk olarak değerlendirmek yerine artı değer yaratacak çalışmalara da imza atıyoruz. Fındığa, kiviye,  Ordu cennet hurmasına, Ünye üzüm bağlarına değer katmalıyız. Bunun için de çalışıyoruz. Doğru marka yaratırsak, geliştirirsek ancak o zaman çiftçimiz para kazanır. Kayabaşı’nda köy kolonyası üretimi için üreticiye destek verdik. Kırsalda insanların doyması lazım. Artık geriye doğru bir göç var, insanlar köylerinde kalmak istiyorlar. Süt üretiminde önemli destekler verdik. Sadece Aybastı Süt Birliği'nin bin tane üyesi üretim yapıyor. Üç bin farklı üreticiden süt alıp peynir yapmaya çalışıyorlar. Büyükşehir Belediyesi olarak bunları kendimize görev addediyoruz. Kaz üretim tesisi de çok yakında faaliyete geçiyor. Fındıkkabuğundan aktif karbon üretimi yapıyoruz. Burada kabuğun da değerlenmesi adına bir projemiz var. Ordu'daki bentonit sektörünün en büyük sorunlarından biri de aktif karbonlu kedi kumu. Çünkü Uzak Doğu'dan gelen aktif karbonların kalitesi değişken oluyor. Bu da Avrupa’ya ihracatta sorun olabiliyor. Kedi kumu sektörüne kaliteli, düzgün, doğru, kontrol edilebilir bir aktif karbon verdiğinizde şehrimize artı değeri çok daha yüksek olacak” dedi.

ORTAR olarak coğrafi işaretli ürünlerle ilgili önemli çalışmalara imza attıklarını belirten Eser, “Kabataş helvası, yüz yıldır ilçede yetişen armutlardan ve cevizlerinden yapılan geleneksel bir bayram tatlısı. Gerçekten mucize gibi bir lezzet. Şimdi Kabataş’ta üretime başlıyoruz. Turistlerin alım yapabileceği bir de satış mağazası inşa edeceğiz” dedi.

Murat Gürsoy