Yüksel Göl, fındığa ilişkin olarak Karadeniz Ekonomi Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmede serbest piyasada 21 buçuk liradan satın alınan fındık Avrupa’da daha yüksek rakamlardan alıcı bulmaktadır” dedi. Sektörün en büyük sorunun yapısal nedenlerden kaynaklı olduğunu altını çizen Göl, emanete bırakılan ürünlerin satılmasının fındık fiyatları üzerinde baskı oluşturduğunu dile getirdi.

İstikrarsız tabloda tüm paydaşlar kaybedecek

Yaşanan bu gelişmelerden en çok üretici ve fındık ticaretiyle uğraşan kesimlerin zarar gördüğünü ifade eden Göl, “bu sistemsizlik ortaya türlü oyunlar ve piyasaların spekülasyonu olarak çıkıyor. Emanete aldıkları satan kesimler elbette fiyatların çıkmasından rahatsız olacaklar. Oysa ülke ekonomisine fındıktan daha fazla döviz girmesini sağlamak üreticinin güçlendirilmesinden geçiyor. Bir başka olumsuzluk da ülkemizde tarımsal girdi maliyetlerinin yüksekliğidir. Bu yüksek girdi maliyeti haklı olarak üreticinin beklentisini de artırıyor. Bir milyon ton üretim kapasitesine sahip milyon üreticimizin kazanımlarının korunmasını istiyoruz. Bunun yolu da üreticinin güçlü olmasından geçiyor. Sanayicimizin ve ticaret grubunun mutlu olmasını isterken ülkeye döviz getiren sanayicimizin de haksız rekabete uğramasını istemiyoruz. Yaşanan istikrarsız tablo ülke ekonomisinin ve paydaşların topyekûn kaybetmesine neden oluyor. Dünyanın en fazla fındığını üreten ülke olarak üretimdeki gücümüzü fiyatlara yansıtamıyoruz. Şimdi hep birlikte geçen yıl olduğu gibi bu yıl da piyasalara yön verecek olan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin sezon öncesi açıklayacağı fiyatı bekliyoruz. Bu açıklamayla beraber fındıkta nelerin olacağına üreticimizin tutumu şekil verecektir” ifadelerini kullandı.