“… Dursun Kahraman ve Kaniye Sağra'nın ikinci çocuğu olarak 01.01.1938 yılında Ordu da dünya gelen Ünal Sağra şehrimizin yetiştirdiği popüler gençlerinden birisi idi. Yaratıcı ve yatırımcı bir kişiliğe sahip olan Ünal Sağra İlimize ve ülkemize fındığın gelişmesi ve bolca tüketilmesi için yaptığı çalışmalarla bir fındık duayeni olarak isim yaptı. Türkiye de Entegre fındık sanayinin İlk kurucu ailesinin bir mensubu.

Fındığı kara çuvaldan kurtararak modern ambalajlarda sunan. Çikolata konusunda çeşitli markalar yaratan, üretimi Ülkemiz de ve Dünya pazarlarında marka haline getiren Ünal Sağra bu hizmetlerinden bıkmadı. Halkımız lezzetli kaliteli ve ucuz çikolata yeme alışkanlığını kazandı. Açtığı Sağra Special mağazaları ile Türkiye de bir ilki başardı. Mağazalarında fındık ve türevlerinin yanı sıra Sağra fabrikasının ürettiği fındıklı çikolatalar ile fındık tüketimini arttırırken mağazaların önlerinde kuyrukların oluştuğu tarihi günler olurdu. Fabrikasında zaman zaman 2000'in üzerinde çalıştırdığı personeli ile şehrin katma değerine vesile oldu. Fındık işçisi 365 gün çalışacağı fabrikasına kavuştu. Araştırmacı kişiliği sebebi İle Fındığımızın baş belası olan Alfatoksin illetini yenmeyi başardı. Düzce den yurt dışına gönderdiği fındıkların hiç biri bu illet yüzünden geri gelmedi. Yurt dışından geri gönderilen fındıkların İçindeki Alfatoksini öldürmeyi başardı. Temizledi. Bu gün bu illet hala başa bela önümüzde duruyor. İtalyan'lar iki gün Önce Avrupa Birliğine yaptığı müracaatta " Türk Fındığının Alfa toksin nedeni ile Kanser yaptığını bildirdi" İspanya yine Türk Fındığına kota konulmasını istedi. Hadi bakalım buyurun cenaze namazına.

Ordu Spor'un yönetiminde gözükmeyen Sağra ailesi takımın maddi ve manevi en önde gelen destekçisi idi. Zaman zaman takımın ihtiyacı olan Avrupa marka malzemeleri Ünal Sağra temin ederdi. Bu da sporcuların en hoşuna giden ve severek kullandıkları malzemeler olurdu.

Ordu'dan Dünya'ya sloganını reklam ve filmler de sıkça kullandırdı. Bazı reklam filmlerin de Ordu Spor TV. lerde ürün reklamları dahi yaptı. Takım ilk göğüs reklamını SAĞRA yazılarak taşıdı. İhtiyaç duyulan para konusunda cimrilik yapılmadı. İstekler hiç geri çevrilmedi. Ben şahidim ki Ünal Sağra Türkiye'ye döndükten sonra şirketin başına işinin ehli insanları getirmek istedi. Görüşmelerin çoğunda şahsen yanında idim. Belki şaşıracaksınız ama her konuda anlaşma sağlanmasına rağmen Hava Limanının olmaması nedeni ile bir türlü sonuç alınamadı. Gurur kaynağımız, sanatçımız Kamil Sönmez'i reklam filmlerin de Karadeniz şivesi ile oynatmak istedi fakat tek kanal olan TRT bu reklama bir türlü İzin vermedi. Neymiş, Türk şivesi bozulurmuş.

Değerli abım Ünal Sağra Hamburg Konsolosluğunda geçirdiği kalp krizi sonunda hastaneye kaldırıldı, bir hafta yaşam mücadelesi verdi, 02 Mart 2013 Cumartesi günü hakkın rahmetine kavuştu. Eşi ve 4 çocuğu ile birlikte Ordu dan da çok sayıda cemaatin katılımı ile İstanbul Teşvikiye camiinde kılınan cenaze namazının sonunda İstanbul Ulus mezarlığında toprağa verildi. Ailenin isteği İstanbul’da toprağa verilmesi şeklindeydi.

Ünal abi, Ordu da kurulu olan kurum ve kuruluşlar vefasızlık örneğini sen ve ailen içinde göstermekten geri kalmadı. Oysa Ordu İli sizlerle fındığın kabuğunu kırdı, Türkiye ve Dünya da isim yaptı. Ordu aslında Sağra ailesine kültürel ve ekonomik konuda çok şey borçlu. Ne yaparsın Ordu geçmişini kıskanan bir şehir. Gerçek manada yazılı tarihi olmayan bir şehir. Tarih adına yazılanların çoğu tutarsız, eksik, yanlış bilgiler içeriyor. Ahbap çavuş söylemleri tarihi bilgi olarak satırlarda yerini almış.

Kendilerini yüksekten uçuran bay ve bayanlar unutmayınız ki "GEÇMİŞİNE SAHİP ÇIKMAYANLARIN GELECEĞİDE OLMAZ". Mezarlıklar geçmişine sahip çıkmayanlarla dolu. Silinip gittiler. Söz uçar, yazı kalır. Bugün hem Ünal Sağra'yı andım, hem de geçmişten bir şeyler paylaştım. Allah rahmet eylesin. Ordu ve fındık sana çok şey borçlu…”