Büyüme verilerinde ‘sanayi riski’ ve ‘enflasyon etkisine’ dikkat çekti
Türkiye’nin 2024 ikinci çeyrek büyüme verileri için, ASO Başkanı Ardıç, “Sanayideki daralma önemli bir risk” derken, Ankara Ticaret Odası Başkanı Baran da “Yavaşlama enflasyonla mücadelenin etkisi” değerlendirmesini yaptı.
info@karadenizekonomi.com / 5.09.2024
Ankara Sanayi Odası(ASO) Başkanı Seyit Ardıç, 2’nci çeyrekte sanayideki yüzde 1.8’lik daralmanın ekonomi açısından önemli bir risk olduğunun altını çizerek, “Başta KOBİ’ler olmak üzere reel sektör için kredi faizlerinin desteklenmesi, ihracatın ve yapısal reformların önceliklendirilmesi sürdürülebilir büyüme için şarttır” dedi.
Sanayideki daralmanın diğer sektörlerden ayrışmasının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Ardıç, “Enflasyonla mücadelede sıkılaştırıcı politikaların en önemli etkisi makine ve teçhizat yatırımlarında görülmektedir. Bu yatırımlar 2019 yılından bu yana ilk defa daralmaya işaret ediyor” diye konuştu.
Bu süreçte kredi koşullarının iyileştirilmesinin değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ardıç, “Finansmana erişim için düşük faizli ve uzun vadeli kredi ile vergisel teşviklerin devreye girmesi, biz sanayicilerin üretime devam edebilmesi ve büyümenin sürdürülebilmesi açısından şarttır” ifadelerini kullandı.
Yüzde 0.1’lik büyümenin ekonomide kademeli yavaşlamayı işaret ettiğinin altını çizen Seyit Ardıç, “Sıkılaştırıcı politika uygulamalarının etkisi ikinci yarıda daha da belirginleşecek; iç talep ve üretimdeki azalış ile büyümede yavaşlama ortaya çıkaracaktır. Temel dinamik bu yavaşlamanın dezenflasyonist sürece destek verip vermeyeceğidir” dedi.
Ardıç, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme için para ve maliye politikalarında eşgüdümün yanı sıra başta eğitim ve hukuk olmak üzere yapısal reformlara da öncelik verilmesi gerektiğini belirtti.
ATO Başkanı Gürsel Baran: Yavaşlama enflasyonla mücadelenin etkisi
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, büyümedeki yavaşlamanın enflasyonla mücadelenin etkisi olduğunu belirtirken, OVP’nin istihdam dengesi sağlayacak, sanayi üretimini artıracak, ihracatı destekleyecek ve yatırım iklimini iyileştirecek politikaların uygulanması için bir fırsat olarak görüldüğünü söyledi.
Aralıksız 16 çeyrektir büyüyen ekonominin bu süreçte en düşük performansını gösterdiğini kaydeden Baran, “Enflasyonla mücadele süreci kapsamında gerçekleştirilen faiz artırımları ve uygulanan sıkı para politikası ister istemez ekonomide soğumaya sebep oldu” dedi.
Bu tablonun geçici olmasını ve Türkiye’nin bir an önce randımanlı büyüme performansı sağlayacak uygulamaları hayata geçirmesi gerektiği kanaatinde olduklarını bildiren Gürsel Baran, geçiş sürecinde, KOBİ’lere yönelik sektör ve proje bazlı finansman paketlerinin acilen devreye alınmasının üretim ve istihdamın devamlılığı açısından gerekli olduğu kanaatinde olduklarını paylaştı.