Bakan Dönmez, Karadeniz gazıyla ilgili olarak, "Hedefimiz, 2023 Mart ayında evlerimizde çayımızı, kahvemizi bu gazımızla pişireceğiz. Başından beri söylediğimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği; yerli gazımızla hem milletimiz hem devletimiz kazançlı çıkacak. Akdeniz’de kendi yetki alanlarımızda sondaj operasyonlara devam edeceğiz. Karadeniz’de zaten daha yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Çünkü orada bulunmuş bir gaz var, onun üretimiyle ilgili çalışıyoruz. Mavi vatanın her tarafı bizim için bir görev alanı olarak telakki ediyoruz. Önce sismik araştırmalarını yapıyoruz, arkasından sondajlarla devam ediyoruz. Rabbim inşallah Akdeniz’de de, Karadeniz’de olduğu gibi karşımıza güzel bir keşif çıkartır diye ümitliyiz, umutluyuz.” dedi.

Doğal gazda fiziki alt yapının piyasa mantığıyla bir ticaret bölgesi, merkezi haline dönüştürmenin adımlarının atıldığını ifade eden Dönmez, şunları söyledi:

"Burada tabi Sayın Putin’in teklifi son derece değerli ve kritik. Ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev’in biz bu projeyi desteklemeye hazırız dedi. Yine aynı şekilde temasta bulunduğum birçok ülke de hemen hepsi ‘Bu işte eğer bize bir görev düşerse orada yer almaya hazırız’ cevabını verdiler.

Şu anda son 2 yıldır yaptığımız çalışmalarla Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi’nin hacmini biz yaklaşık 3,2 milyar metreküpten 4,6 milyar metreküpe artırıyoruz. İnşallah bu ay içerisinde de açılışını yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın programları eğer uygunsa teşrifleriyle inşallah bu ay içinde açılışını yapacağız.

Tuz Gölünde yaklaşık 4 sene önce hizmete aldığımız 1,2 milyar metreküplük bir yeraltı depomuz var. Oranın kapasitesini de 5,4 milyar metreküpe çıkartacağız.

Kışa depolarımız da dolu giriyoruz, tedarik anlaşmalarımızı da yaptık. Bir olağanüstü durum yaşanmadığında, tedarikçiler sevkiyat programlarına uygun hareket ettiğinde bu kış biz zorlanmadan da atlatmış olacağız.

Doğal gaz hem alıcı hem de satıcıların bir araya geleceği, bütün meselenin ele alınacağı Uluslararası Gaz Zirvesini inşallah İstanbul’da Şubat ayı gibi planlıyoruz.”

Şırnak’taki Gabar Dağı ve civarında şu anda işte 4 kuyuda üretimimiz var günlük 1200-1300 varil civarında, orada kuyu sayımızı 10 ve üzerine hedefliyoruz. Yine Gabar Dağı’nın bir başka bölgesi daha var, orada da sismik çalışmalarımız tamamlanmak üzere, ayrıca orada da yine keşif amaçlı sondajlarımızı yapacağız, ümitliyiz.

Şırnak) Açıkladığımızda da göreceksiniz hani son dönemde karada yapılmış en büyük keşiflerden birisi olabilir, bunun için biraz daha zamana ihtiyacımız var, biraz daha bekleyelim, çalışmalar tamamlanınca inşallah açıklayacağız.

Bu yıl sübvansiyon toplamı 200 milyar lirayı geçecek. Geçen seneye göre 2 katından fazla olacak, muhtemelen 250 milyar lira civarında bekliyoruz.

Bugün rüzgârda 11 bin megavatı geçtik, güneşte kurulu gücümüz 9 bin 250 megavata geldi, hidrolik potansiyelimizi arttırdık. Jeotermalde Avrupa’nın birincisi durumundayız, 1.600-1.700 megavatlar var. Biyogaz da mesela, çöpten-atıktan enerji üretimi Türkiye’de hiç gündemde yoktu, bugün 2 bin 200 megavat üretiyoruz.

Türkiye’ye yabancı, dersine iyi çalışmamış, sanki Türkiye’de hiç yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili bir faaliyet yürütülmemiş algısıyla ‘Yenilenebilirde biz şunları yapacağız.’ Zaten biz yapmışız, yapmaya da devam ediyoruz. O açıdan hani dışarıdan böyle ithal danışmana gerek yok. Türkiye’de bile enerji piyasasını bilen birileri rahatlıkla Türkiye’nin dünden bugüne ne yaptığını, ne başardığını ortaya koyabilir.

Güneş paneli üretiminde Avrupa’da birinci sıradayız. Avrupa’daki tüm güneş paneli üretim kapasitesinin iki katı Türkiye’de var. Yaklaşık 10 bin megavatı aştık, dünyanın üçüncü büyük güneş paneli üreten ülkesi durumuna geldik. Birçok ülkeye ihracat yapıyoruz.”