“Fındık Sektörü Destek ve Stratejik Planlama İstiyor”

Murat Gürsoy’un sunduğu Karadeniz Sohbetleri konuğu olan Şenocak Yönetim Kurulu Başkanı Cem Şenocak, fındık sektörünün ve bölgenin ekonomisinin sorunlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

info@karadenizekonomi.com / 10.07.2023

“Fındık Sektörü Destek ve Stratejik Planlama İstiyor”

 

 

Şenocak, Karadeniz'in fındık sektöründeki potansiyeline vurgu yaparak, "Fındık, bölgenin en önemli tarımsal ürünlerinden biridir ve ekonomik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak sektörümüz bazı zorluklarla karşı karşıya" dedi. Bu zorlukları çözmek için daha fazla destek ve stratejik planlamaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Şenocak, devletin ve ilgili kurumların sektöre gereken desteği sağlaması gerektiğini ifade etti.

 

Bölgedeki tarımsal üretimin sadece fındığa dayalı olmasının ayrıcalıklı olduğunu belirten Şenocak, çeşitlendirme ve katma değeri yüksek sektörlere yönelmenin önemine dikkat çekti. Ayrıca, Karadeniz'in lojistik altyapısının güçlendirilmesi, pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi ve ihracat potansiyelinin artırılması gerektiğini vurguladı.

 

Şenocak YKB. Cem Şenocak Karadeniz Ekonomi’nin sorularını şu şekilde yanıtladı:

 

Öncelikle fındık sektöründe önemli çalışmalara imza atan Şenocak Gıda'nın başarılı çalışmalarını ve Türkiye'deki ve dünyadaki konumunu konuşmak istiyoruz. Firma hakkında bilgi verir misiniz?

 

Cem Şenocak (Şenocak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı): Bildiğiniz gibi Şenocak Gıda, kökeni 1953 yılına dayanan ve 70. yılını kutlayan bir firmadır. Ben de ikinci kuşak olarak 42 yıldır ticaret hayatının içindeyim iki evladımda 2014 ve 2017 yılından itibaren şirketimizde aktif olarak yer alıyor. Ayrıca bir de mimar kızımız var. Birinci kuşak olan babam İsmet Şenocak ise kurucu başkan ve manevi başkan olarak uzun yıllar liderlik yapmıştır. Kendisi 2017 yılına kadar bu görevi sürdürmüş ve güzel bir isim bırakmıştır. Biz de aile olarak bu ismi daha ileriye taşıma sorumluluğunu taşıyorum. Şenocak Gıda, son 20 yıldır Türkiye'nin ISO ilk 500, ikinci 500 ve Anadolu'nun kaplanları arasında yer alan bir firma olmuştur. Amacımız, bu başarıyı daha da ileriye taşımaktır.

 

Sizin için firma olarak belirlediğiniz hedefler nelerdir? Türkiye'deki konumunuz nasıldır?

 

Cem Şenocak: Firmaların genel hedefi her zaman büyümek, daha iyi işler yapmak ve büyük yatırımlar gerçekleştirmektir. Bizim de hedefimiz aynı doğrultudadır. Firmamızda çalışan birçok personelimiz uzun yıllardır görev yapıyor. Bazı personellerimiz 30 ile 45 yıl arası firmamızda yöneticilik yapmaktadırlar.  Bu birliktelik, üretkenlik ve kaynaşma çok önemlidir. Tabii ki, ayaklarımızı sağlam basmanın hesaplarını yaparken ve bir yandan da yatırımlarımıza devam ediyoruz. Yeni dönemde firmamızın hedefi ise hem iç piyasada hem de ihracatta büyümek ve gelişmek. Şu anda müşteri portföyümüzde imalat sektörü, pastane sektörü, çikolata ve kuru yemiş sektörü gibi farklı alanlarda faaliyet gösteriyoruz. Bazı marketlerde kendi markamızla ürünlerimizi sunarken, bazılarıyla da onların markalarıyla üretim yaparak işbirliği içindeyiz. Bu alanlarda varlığımızı sürdürmeyi ve daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca ihracat faaliyetlerimiz de gelişerek devam etmektedir. İhracatı etkileyen birçok faktör bulunmaktadır, ancak amacımız dengeli bir şekilde iç piyasayı ve ihracatı geliştirerek ilerlemektir.

 

 

Yapısal reformların gerçekleşeceğini düşünüyor musunuz?

 

Cem Şenocak: Evet, ben ona inanıyorum. Yeni kabinenin başarılı olacak bir kabine olduğu ve seçim ekonomileri yapmayacak bir kabine olduğu görünümü var. İş dünyası da Mehmet Şimşek'in gelmesini önemsiyordu. Bu anlamda da iyi oldu. Döviz ve faizde rahatlama enflasyonda küçük küçük başlayıp devamında köklü çözümlerle düşme bekliyoruz.

 

Ordu ekonomisinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Cem Şenocak: Ordu, yeşiliyle, deniziyle ve yaylalarıyla çok bakir bir il. İleride Türkiye'nin ve hatta dünyanın turizm merkezlerinden biri olacağına inanıyorum. Hem yaz turizmi, hem kış turizmi potansiyeline sahip bir şehir. Bu konuda önemli bir adım attık. 2010 yılında Çambaşı'na bir kayak tesisi ve içine büyük ve modern otel başlattık. Ayrıca 2022 yılında yaklaşık 3.000 mt de Göndeliç tepemize ikinci bir kayak tesisi oluşturarak genç kayakçılar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu yatırımların zorlukları olmakla beraber, biz samimi bir ortaklık yapısıyla bu işi gerçekleştirme anlamında hedefe yürüyoruz. Desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum.

 

Çambaşı Otel hakkında bilgi verebilir misiniz?

 

Cem Şenocak: Çambaşı Otel'i 2012 yılında şirketini kurduk ve 2018'de tapusunu aldık. İnşaatına 2019 yılında başladık ve bu yılsonuna kadar açmayı planlıyoruz. Başlangıçta 160 yatak kapasitesine sahip olacak olan otelimiz, ilerleyen yıllarda 350 yatak kapasitesine ardında da 610 yatağa kadar ulaşabilecek anlaşmalarını yaptık. Arazimizi 40 dönümden 110 dönüme çıkarttık. Ayrıca Çambaşı bölgesinde cazibe merkezleri oluşturuyoruz ve turistlerin hem yaz hem de kış turizminden keyif alabileceği bir yer oluşturmayı hedefliyoruz.

 

Yatırımın zorlukları hakkında neler söylemek istersiniz?

 

Cem Şenocak: Her yatırımın zorlukları olabilir. İlk yatırımlar genellikle daha zorlu olur. Çoğu kayak tesislerinde bizim gibi başlayan ilk yatırımcılar başarılı olamamış ikinci yatırımcılara devir etme zorunda kalınmıştır. Biz bu arada hem ilk yatırımcı hem de ikinci yatırımcı olduk sebatla işimizin sonuna yanaştık. Ancak ortaklarımızın samimiyeti ve desteği sayesinde bu projeyi başarıyoruz. Ayrıca tüm desteklerinden dolayı valilerimiz, milletvekillerimiz ve büyükşehir belediyemize bu önemli yatırımın gerçekleşmesinde emeği geçen tüm ortaklarımıza teşekkür etmek istiyorum. Aile ve dost ortaklıkları ile güçlü bir yapıya sahip olan ortaklarımızın samimiyeti ve vefakârlığı sayesinde bu projeyi hayata geçiriyoruz. Aynı şekilde geçmişte ve bugün desteğini esirgemeyen valilerimiz, milletvekillerimiz büyükşehir belediye başkanlarımız ilçe belediyelerimiz ve tüm emeği geçen ilgili kurumlarımıza minnettarız. İlimizin turizm potansiyelini harekete geçirerek hem kendi vatandaşlarımıza hem de dünya turizmine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu yatırımın Ordu'ya ve bölgeye uzun vadeli ekonomik ve turistik faydalar getireceğine inanıyoruz. Ortaklık anlamında da ilimizde bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu ve hazzını yaşıyoruz.

 

Ordu ekonomisiyle ilgili beklentileriniz, gördükleriniz ve bundan sonra neler beklemeliyiz?

 

Cem Şenocak: Ordu'nun son 20 yılda büyük değişimler yaşadığını görüyoruz. Ancak hala bazı eksikliklerimiz var. Öncelikli sorunlardan biri lojistik. Ürünlerin İstanbul gibi büyük şehirlere kolay ulaşmasını sağlayacak lojistik ağın güçlendirilmesi önem taşıyor. Bunun yanı sıra Ordu'nun arazi yapısı da sanayi için önemli bir sorun. Diğer illere göre daha az düz araziye sahip olmamız nedeniyle sanayi alanlarının gelişimi sınırlı kalabiliyor.

 

Ordu'nun sanayi sektöründeki durumu nasıl? Gelişmeler neler?

 

Cem Şenocak: Genel anlamda Ordu sanayisi gelişiyor. Özellikle tekstil sektörü, bölgesel kalkınma destekleriyle ilgi görüyor. Ancak asıl önemli olan, Ordu'nun kendi hammadde kaynaklarına dayalı ürünlerin geliştirilmesidir. Yerli sanayicilere verilecek desteklerle bu ürünlerin işlenmesi ve değer kazanması sağlanmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta sektörlerde, atıl fazlalık oluşturmamaktır. Desteklerin yeni ürünlere ve mevcut ürünlerin geliştirilmesine yönlendirilmesi önemlidir.

 

 

Ordu'nun arazi yapısı ve lojistik sorunları dışında hangi konular il ekonomisi için önem arz ediyor?

 

Cem Şenocak: Ordu'nun insan yapısı da önemlidir. Kolektif çalışmaya olan eğilim Ordu'da biraz zayıftır. Bu konuda gelişmeler kaydetmek için üniversitelerdeki eğitimlere de önem verilmelidir. İnsanların kolektif hayata katılımını teşvik edecek çalışmalar yapılması gerekmektedir.

 

Ordu'nun gelişimi için neler öneriyorsunuz? Hangi alanlara odaklanılmalı?

 

Cem Şenocak: Ordu'nun gelişimi için öncelikle lojistik altyapının güçlendirilmesi gerekmektedir. Ürünlerin hızlı ve etkili bir şekilde büyük şehirlere ulaşması, ticaretin ve sanayinin gelişimi açısından büyük önem taşıyor. Bu bağlamda demiryolu projeleri gibi lojistik ağları iyileştirecek yatırımların yapılması gerekmektedir. Aynı zamanda Ordu'nun sahip olduğu doğal kaynakları ve potansiyeli daha etkin bir şekilde değerlendirmeliyiz. Özellikle fındık sektörü Ordu için büyük bir öneme sahiptir. Fındığın işlenmesi ve katma değerli ürünlere dönüştürülmesi konusunda daha fazla çalışma yapılmalıdır. Yerli sanayicilere destek verilerek fındığın yeni ürünlere dönüşmesi sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra turizm sektörüne de önem vermeliyiz. Ordu'nun sahip olduğu doğal güzellikler, yaylalar ve plajlar turizm potansiyeli taşımaktadır. Turizm altyapısının geliştirilmesi, tanıtım faaliyetlerinin artırılması ve turizm yatırımlarının teşvik edilmesiyle Ordu'nun turizm geliri artırılabilir. Son olarak, eğitim ve Ar-Ge alanlarına da yatırım yapılması gerekmektedir. Üniversitelerin güçlendirilmesi, teknolojiye dayalı yenilikçi projelere destek verilmesi ve girişimcilik ruhunun teşvik edilmesi Ordu'nun ekonomik büyümesine katkı sağlayacaktır.

 

 

Yabancıların fındık sektöründeki rolü nasıl değerlendirilmelidir?
 

Cem Şenocak: Yabancıların fındık sektöründeki rolü dikkatle değerlendirilmelidir. Yabancı ülkelerin fındık sektöründe giderek artan bir rol oynaması, Türk fındık üreticileri için bazı riskler ve zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Dünya da fındık dikim alanları hızla gelişmektedir. Özellikle Türk fındığına talep artarken, bazı ülkeler Türkiye'den fındık ithal edip bunu işleyerek yeniden ihraç etmektedir. Bu sebepler Türk üreticileri olumsuz etkileyebilir ve Türkiye'nin fındık pazarını kaybetme riskini beraberinde getirebilir. Ancak yabancıların fındık sektöründeki rolü sadece olumsuz bir etki yaratmaz. Özellikle ihracat açısından değerlendirildiğinde, yabancı ülkeler Türk fındığının uluslararası pazarda daha fazla görünür olmasına yardımcı olabilir. Yabancı üreticilerin işlediği ve ihraç ettiği Türk fındığı, uluslararası markalaşma ve pazarlama çabalarına katkıda bulunabilir.

Bu nedenle, yabancıların fındık sektöründeki rolü dengeli bir şekilde değerlendirilmelidir. Önemli olan, Türk üreticilerin rekabetçi kalabilmesi ve fındık sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. Bunun için, yerel üreticilere destek verilmesi, kalite standartlarının yükseltilmesi, markalaşma ve pazarlama çabalarının güçlendirilmesi gibi adımlar atılmalıdır. Ayrıca, ulusal ve uluslararası düzeyde fındık sektörünü destekleyen politikaların geliştirilmesi ve uygulanması önemlidir.

 

Maliyetleri düşürmek ve üretimi artırmak için yapılan iyi tarım uygulamaları nasıl değerlendirilmelidir?

 

Cem Şenocak: İyi tarım uygulamaları, maliyetleri düşürmek ve üretimi artırmak için etkili bir yöntemdir. Bu uygulamalar, çiftçilere verimli tarım tekniklerini öğretir, gübre ve ilaç kullanımını optimize eder, hastalık ve zararlılarla mücadelede etkin çözümler sunar. İyi tarım uygulamaları aynı zamanda çevre dostudur, toprak ve su kaynaklarının korunmasına katkı sağlar. Bu uygulamaların yaygınlaştırılması ve çiftçilere desteklenmesi, fındık sektöründe sürdürülebilir ve verimli bir üretim için önemlidir. Bu konuda alan bazlı destekleme modelinin ilk çıktığı gibi 2009 da 1 dönüme 100 dolar verilmesi bahçesinin üzerinde olan ve iyi tarım uygulayan ve meyilli küçük araziye daha fazla arazi büyüdükçe kademeli olarak azalan bir destek modeli oluşturulması modelinin geliştirilmesi bölgemizde göçü önleyeceği gibi fındık tarımındaki tüm sorunları çözecektir.

 

 

 

 

Fındık üreticilerinin ve sektörünün rekabetçiliğini artırmak için neler yapılabilir?

 

Cem Şenocak: Fındık üreticilerinin ve sektörünün rekabetçiliğini artırmak için birkaç önemli adım atılabilir:

 

  • Teknolojik Yeniliklerin Kullanımı: Fındık tarımında kullanılan teknolojik yöntemler ve ekipmanlar geliştirilmeli ve çiftçilere yaygın bir şekilde ulaştırılmalıdır. Bu sayede üretim süreçleri verimlilik ve kalite açısından iyileştirilebilir.

 

  • Pazar Diversifikasyonu: Türk fındığı, dünya pazarlarında daha fazla çeşitlendirilmeli ve yeni pazarlar bulunmalıdır. Tek bir pazarın ağırlıkta olduğu durumlarda, olası ekonomik sarsıntılarda risk azaltmak için alternatif pazarlar önemlidir.

 

  • Eğitim ve Danışmanlık: Çiftçilere yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri sağlanmalıdır. Modern tarım teknikleri, pazarlama stratejileri ve süreçler konusunda çiftçilerin bilgi sahibi olmaları, verimliliklerini ve karlılıklarını artıracaktır.

 

  • Ar-Ge Çalışmaları: Fındık üzerine yapılan araştırma ve geliştirme faaliyetleri desteklenmelidir. Hastalıklara dayanıklı, yüksek verimli fındık çeşitleri geliştirilmesi sektörü ileri taşıyacaktır.

 

  • Sürdürülebilirlik ve Çevre Dostu Uygulamalar: Fındık üretiminde sürdürülebilir tarım uygulamalarına önem verilmeli, çevreye duyarlı bir yaklaşım benimsenmelidir.

 

  • Üretici Birlikleri ve Kooperatifler: Üretici birlikleri ve kooperatifler, çiftçilerin güçlerini birleştirmesini ve ortak pazarlama, alım gibi konularda avantaj elde etmelerini sağlayacaktır.

 

  • Alan bazlı destekleme modelinin revize edilerek bahçesinin üzerindeki fındık üreticisine 2009 yılındaki değerlerle ödenmesi bölgemiz fındık üreticisi için büyük önem arz etmektedir.

 

Murat Gürsoy

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar