Garanti BBVA Genel Müdürü Akten: KOBİ’lere ayrı kredi limiti konmamalıydı
Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, KOBİ ile ticari kurumsalın ayrı büyüme limitlerine sahip olmasının KOBİ’lere avantaj sağlamadığını, tek bir büyüme limitinin olmasının KOBİ’lere daha çok yarayacağını söyledi.
info@karadenizekonomi.com / 20.05.2025

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, KOBİ kredilerine aylık yüzde 2,5 büyüme limitinin diğer ticari kredilerden yüksek olduğu için avantaj gibi göründüğünü belirterek “KOBİ’lerin daha fazla finansmana ihtiyacı olduğu için aslında ikisini beraber yapsalar daha iyiydi. KOBİ’lerle ticari kurumsalı birlikte götürseler daha iyiydi. Ticari yüzde 1,5, KOBİ’ye yüzde 2,5 demek yerine hepsine yüzde 2 deseniz KOBİ çok daha hızlı büyür” dedi.
Akten, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ve Genel Koordinatörü Vahap Munyar'ın sorularını yanıtladı.
■ 2025 başladığında bankacılık için beklentiler olumluya dönmüştü
2024’e nazaran. 19 Mart nasıl etkiledi? Geçen yıl aralık ayı gibi ilk faiz indirimiyle birlikte hem sektörde hem sanayide çok ciddi hızlanma gördük. Ve güzel tarafı bu dönemde çok ciddi rezerv biriktirildi. Hatta Merkez Bankası’nın bu kadar rezerv biriktirmesine gerek var mı diye bankacılar kendi aramızda konuşuyorduk. Ama gerek yurtiçi gerek yurtdışında riskler yaşanabiliyor ve o yüzden tampon oluşturmuştu Merkez Bankası. Bu tamponun işe yaradığını gördük büyük ölçüde. Faizler yeniden yukarı gelince bir yavaşlama gördük. Aktivitelerde yavaşlama var, bizim tarafta da likidite koşullarına ciddi sıkılaşma oldu doğal olarak. Ciddi artış oldu, marjları etkiliyor, fonlamayı direkt etkiliyor. Yüzde 42,5’ten yüzde 49’a çıkınca faiz önemli ölçüde mevduata da bağlandı. Fonlama maliyeti yukarı geldi. Son iki haftadır ise döviz sakinliğini görüyoruz. DTH payı azalıyor, redolarizasyon yeniden başladı. Enflasyonun düşük gelmesi de geçen ay çok önemliydi. Şimdi daha düşük gelmesini bekliyoruz. Mayıs enflasyonunu yüzde 2,3’lerde belki daha altında bekliyoruz. TL tarafta tasarrufların arttığını görüyoruz. Ticari ve kurumsal kredilerde talep gittikçe azaldı. Bireysel krediye talep zaten yoktu.
■ Sanayici ihracatçı faizlerden şikayet ediyor. Bankacılık sektörü ne düşünüyor faizler konusunda, bu faizlere ne kadar dayanılabilir?
Amaç da o zaten biraz herkesin şikayet etmesi ve biraz ekonominin yavaşlaması. Enflasyon bütün kötülüklerin anası o biraz aşağı gelince iyileşecek. Bir makro ekonomi var, bir mikroekonomi var işler çok güzelken para ucuzken makronun desteğiyle her iş iyi görünebilir bu tür dinamiklerin değişmesi şirketlerin daha sağlıklı olmasını sağlıyor. Koşulların iyileşmeye başladığını görmeye başlıyoruz. Çok ciddi sıkılaşma var. Haziranda Merkez Bankası’nın faizin üst bandında bir indirim ile başlayıp temmuzdaki Para Politikası Kurulu toplantısında ise politika faizi indirimi yapmasını bekliyoruz. Faiz çok yüksek olunca büyüme azalıyor müşteri tarafında da görüyoruz. Soğuma bekliyoruz gayet de doğal ama Türkiye çok dinamik bir ülke. Biz yüzde 3,5 büyüme bekliyoruz sene sonu ve bu gerçekten iyi bir büyüme. Sektörler dinamik, çok şikayet ediyoruz hepimiz daha iyisini istiyoruz, ama bu zaten yumuşak iniş büyüme yüzde 3-3,5 olacak. Başka ülkede olsa negatif olur beklentiler. Maliyetler arttı faizi aşağı çekemiyoruz, zorunlu karşılıklar var ciddi maliyet oluşuyor. Ticari ve kurumsal müşterilerin bilançoları genelde çok iyi belli şikayetler var ama acayip bir TL kredi talebi yok şu an. KOBİ’lerde biraz daha fazla. Bilançoları zayıf değil sermaye ile idare ediyorlar yatırım yapmadıkları sürece. Ben Türkiye ekonomisine ve dinamiklerine çok güveniyorum. Faizlerin de aşağı geleceğine inanıyorum.
■ Enflasyon, politika faizi beklentileriniz nasıl değişti? Kredi büyümesi ne olur?
Yılbaşında enflasyon beklentimiz Merkez Bankası’nın belirlediği yüzde 19-29 aralığındaydı. 19 Mart sonrası şu anda yılsonu yüzde 30-31’leri bekliyoruz enflasyonda. Yüzde 30’un altı olmaz ama çok yüksek de olmaz diyoruz. Ayları görmek çok önemli. Politika faizini de yüzde 38’lerde bekleriz. Enflasyon nereye düşerse düşsün 4-5 puan reel faiz olacağını düşürüyoruz. O nedenle yüzde 30-31 olursa enflasyon politika faizini de yüzde 36-38 bandında olacağını düşünüyoruz. Haziran temmuzla birlikte normalleşme bekliyorum. Krediler tarafında getirdikleri limitlerde. Kredi vermek para basmaktır günün sonunda, o da enflasyon yaratıyor. Böyle dönemlerde kredi büyümesinin enflasyonun altında olması yerçekimi gibi enflasyonu aşağı getiren bir etken. Onun için bu tarafı olumlu ilerliyor kredi büyümesini hem TL hem yabancı paranın enflasyona paralel altında olmasını bekliyoruz ki bu da sağlıklı.
■ TL ticari kredilerde KOBİ ve KOBİ dışı farklı büyüme limitleri var bunlar olumlu yansıyor mu?
KOBİ kredilerine limit konmamasını tercih ederdim. Toplamda kredilere getirilen limitler doğru ve bir süre daha tutacaklar ben de onların yerinde olsam aynı şeyi yapardım. Kredi büyüme limitini KOBİ ve KOBİ dışı büyük kurumlar için ayrıştırdılar. KOBİ’lere aylık yüzde 2,5 verdiler KOBİ’lere avantaj sağlanıyor gibi görünse de öyle değil. KOBİ’lerin daha fazla finansmana ihtiyacı olduğu için aslında ikisini beraber yapsalar daha iyiydi. Biz zaten her zaman KOBİ’yi tercih ediyoruz. KOBİ’lerde daha fazla ayrıştırma yapılabilir. KOBİ’lerle ticari kurumsalı birlikte götürseler daha iyiydi. Ticari yüzde 1,5, KOBİ’ye yüzde 2,5 demek yerine hepsine yüzde 2 deseniz KOBİ çok daha hızlı büyür. Ben kimin ihtiyacı var kimin talebi var görüyorum. KOBİ’nin talebi daha fazla ben ama yüzde 2,5’te durmak zorunda kalıyorum talep olsa da. Sonra dönüp ticariye vermek zorunda kalıyorum limitimi. Hepsini birleştirse daha iyi biz KOBİ’yi seçeriz zaten. Simgesel olarak KOBİ’ye daha fazla kredi veriyor imajı oluyor ama öyle değil.
■ Takipteki alacak miktarı artışı hızlandı, bir sıkıntı yaşanır mı?
Takipteki alacaklar çok fazla değil ama maliyet. Bankaların marjları üzerinde ciddi baskı var faizler yukarı geldiği için o yüzden herhangi bir maliyet bizim için çok ciddi maliyet haline geldi. En büyük parça kredi kartıdır yüzde 50’si kredi kartından geliyor takipteki alacak artışının. Bundan 5-6 sene önce kredi kartının kullanım oranı yüzde 40 iken şimdi yüzde 60. Parayı taşımanın maliyeti arttı kredi kartıyla ödemek daha avantajlı bir ay sonra ödüyorsunuz. Fiziksel olarak da taşımak zorlaştı. Buna karşın kredi kartı takipteki alacak oranı yine de 2018-2019’un altında. Gayet iyi yerde normalizasyon oluyor. Bilanço o kadar kar yaratmadığı için takipteki alacaklar büyük olmasa da bizi rahatsız ediyor. Canlı kredileri de yapılandıralım istemiştik onu yaptılar. Ama onu talep eden yani zorlananlar birkaç ay sonra batıyorlar. Ama şu yapılabilir destek kredilerinin daha uzun vadede vermek iyidir. Bir aşama kaydettik limit de kaldırılabilir. Zaten kredi büyüme limiti var her kredi 36 ay kullanılmalı. Takipteki krediler çok sorun değil. Kredi kartının takipteki alacağa dönüşme oranı son 6 aydır düşmeye devam ediyor. Eylül ekim gibi yükseldi. Canlı bakiyeye bakınca ne kadarı takipteki alacağı döndüğüne bakıyoruz aşağı geldi. Normalize oluyor. Faiz yeniden yükseldi belki bir miktar zorlanıldı ama. Kobilerde bir hareketlenme oldu ama çok düşüktür KOBİ’lerin. KOBİ’ye yüzde 2,5 verilen ve pozitif görünen büyümenin negatif etkisi oldu. Faizler de etkiliyor KOBİ’leri...
Faizleri buralarda tutmazsa ekonomiyi soğutamıyor
■ Yılın geri kalanı için hareketlenme canlanma beklentiniz var mı?
Çok rahat ivme kazanır ikinci yarıda krediler. Kredilerin GSYH’ye oranı yüzde 33’e kadar geldi 2021 yılında yüzde 60 imiş. Bu kadar kredi bakiyesi düşmüş. Tasarruflar da düşük hala. Hanehalkı borçluluğu 2019 yüzde 19,5 imiş şimdi yüzde 10. Yani ne halkımız ne devlet ne kurumlar çok borçlu. Türkiye gerçekten girişimci bir ülke herkeste fi kir var. Faizlerin normalleşmesiyle beraber talebin çok artacağına inanıyorum. Faizleri buralarda tutmazsa soğutamıyor. Beklentiyi kırmak çok daha zor. Önümüzdeki bir iki ayda faizlerin aşağı geleceğini ortamın daha iyileşeceğini dördüncü çeyrekte daha hızlanacağını düşünüyorum. Şu anda bile kredi kartı nisanda canlandı. İki üç ay mevsimsel düşük gidiyordu şimdi düğün tatil sezonu açılmaya başladı. Normalin üzerinde büyüme var. Harcamalar artıyor yazla birlikte. Ben daha pozitifi m. Merkez Bankası’ndan farklı bir şey yapmak çok zor. Yavaşlatmanız gerekiyor ekonomiyi krediye limit koymanız gerekiyor gerçekten doğru karar.
Bankaların özsermaye karlılığı % 25-30 bandında kalacak
■ Mevduat TL’ye döndü mü yine, kârlılık yıl sonu nasıl şekillenir?
Fonlama tarafında KKM bitti bitiyor sona geldik diyebiliriz. TL mevduatın büyüme artışını çok daha yukarda görüyoruz yabancı paraya göre Talep TL mevduat tarafında çünkü. Maliyeti çok yüksek döviz mevduat tutmanın. Dövizde çok az hareketlenme oldu son iki hafta terse döndü. Döviz mevduatı azalıyor. Karlılık tarafından zorunlu karşılıklar, limitler, marjlar oldukça baskı altında. Enflasyonun altına kalması sermayenizin zayıflaması anlamına gelir. Sermaye getirisinin bu yıl yüzde 25-30 bandında kalacağını düşünüyorum. Bizim gibi bankaların 400 milyara yakın sermayesi var bankaları eleştirenler bu paraya 150-200 milyar kazanmak ister ama 100 milyar kazanan banka yok. Bizim stokumuz paramız. Para kazanmayı bırak sermayemiz erimesin diye düşünüyoruz.
Çok Okunanlar







Fındık Fiyatları
Son Güncelleme : 2025-05-16 15:23
Şehir | En Düşük | En Yüksek |
---|---|---|
TMO Fiyatı | 0 TL | 0 TL |
AKÇAKOCA | 0 TL | 0 TL |
ÇARŞAMBA | 0 TL | 0 TL |
DÜZCE | 0 TL | 0 TL |
FATSA | 0 TL | 0 TL |
GİRESUN | 0 TL | 0 TL |
KOCAELİ | 0 TL | 0 TL |
ORDU | 0 TL | 0 TL |
SAKARYA | 0 TL | 0 TL |
SAMSUN | 0 TL | 0 TL |
TRABZON | 0 TL | 0 TL |
TERME | 0 TL | 0 TL |
ÜNYE | 0 TL | 0 TL |
ZONGULDAK | 0 TL | 0 TL |