Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin olağan genel kurul toplantısında konuşan Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Cem Şenocak, fındık sektörünün güncel sorunlarına ve çözüm arayışlarına ilişkin önemli mesajlar verdi.

Şenocak, özellikle son dönemde üreticileri tedirgin eden zirai don olayları ve kahverengi kokarca zararlısına dikkat çekerek  “ bu iki önemli konu benden önceki konuşmacılar tarafından detaylı şekilde anlatıldı. Üzerinden tekrar geçmeye gerek duymuyorum. Don Allah’tan gelen bir şey ama hiçbir kesimin bunu kötü niyetli kullanmasına da izin verilmemeli” ifadelerini kullandı.

“ Bu tür sıkıntılarda zaman her şeyin ilacıdır biz mücadelemizi doğru yapacağız gerisi Allah’ın takdiridir” dedi.

 “Fındık çuvala girince rekolte belli olur”

 Ordu ilinde önemli fındık tacirlerinden ve Ordu Ticaret Borsası eski başkanlarından babası, merhum İsmet Şenocak’ın  “ fındık çuvala girince rekolte belli olur” sözüne dikkat çeken başkan “  sayımı yapılıyor, bilimsel çalışmalarla destekleniyor, muhtelif zamanlarda birkaç defa sayım yapılıyor ama net sonuç ağustosta,  hasattan sonra ortaya çıkıyor” dedi.

 Ulusal Fındık Konseyi’ndeki görevine 4-5 ay önce başladığını belirten Şenocak, Konseyin kurumsal yapısına da değinerek, “2007 yılında Kurucu Başkan Sebahattin Aslantürk’ten bu yana görev yapan birçok isim oldu. Altında üreticiler, ziraat odaları, borsalar, ihracatçılar birliği, üniversiteler bakanlıklar ve birçok kurumun olduğu bu önemli yapının daha sağlıklı işlemesi için hep birlikte gayret etmeliyiz” dedi. 

Fındık sektörünün yıllardır benzer sorunlarla boğuştuğunu dile getiren Şenocak, “70’li yıllarda konuşulan konular bugün hâlâ gündemde. Bu kısır döngüden çıkmamız şart” ifadelerini kullandı ve bunun için ne gerekiyorsa yapılacağını vurguladı

 “Eğimli arazi fındık üreticisi dünyanın en mağdur çiftçisi”

 Türkiye’nin dünyanın en fazla fındık üreten ülkesi olduğunu, Ordu, Giresun ve Trabzon’un üretimde ana merkezler olduğunu belirten Şenocak, bölge çiftçisinin yaşadığı zorluklara dikkat çekti.

“Dünyanın en mağdur çiftçisi bizim fındık üreticimiz. Hepimiz aynı zamanda çiftçiyiz. Önceliğimiz göçü önlemek, üreticinin gelirini artırmak” dedi.

“Bir tek fındığa bağlı bu bölgelerde fındık üreten bir aile yılda 20-30 bin TL kazanmak için mücadele ederken düz ovada verimli ne dikseniz yetişen arazilerdeki fındık üreticisi yılda 300-500 bin TL gelir elde ediyor, her türlü üründen vaz geçerek fındık dikimine yöneliyor. Bu da enflasyonun hızla artışına sebep oluyor. Bütün bu konulardaki hazırlıklarımız, çalışmalarımız hızla devam ediyor” dedi.

 Konuşmasında, dünya ve Türkiye’deki ekonomik koşulların her talebin hemen hayata geçirilmesini zorlaştırdığını ifade eden Şenocak “son dönemlerde birçok olay yaşandı. Türkiye’nin ekonomik yapısı çok hızlı adım atmaya uygun değil. Hazırlıklarımız var ama zamanlama önemli. Devletten neyi,  ne zaman isteyeceğimizi iyi belirlemeliyiz” dedi.

Şenocak, konuşmasının sonunda tüm kesimlerin sürece dâhil edilmesi gerektiğinin altını çizerek “Üretici, tüccar, sanayici, ihracatçı ve tüketici boyutunu dikkate alarak,  tüm kesimlerin korunmasını teşvikler, devlet desteklerini doğru yerde ve zamanda istemeliyiz. Elimizden gelen gayreti gösteriyoruz, üç yıllık görev süremizde ve sonrasında yönetim kurulumuzla beraber çalışmalarımıza önemle devam edeceğiz” dedi.