Hakan Kara tarih verdi: Büyük değer kazanacak
Eski Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan Kara, Türkiye ekonomisinde kısa vadede dengelenme ve normalleşme sürecinin yaşandığını belirtti.
info@karadenizekonomi.com / 8.10.2024
Prof. Dr. Kara, Dönüşen Liderler Zirvesi'nde yaptığı konuşmada Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeleri ve bunların reel sektöre etkilerini değerlendirdi. Zirve, EKONOMİ Gazetesi ev sahipliğinde, PwC Türkiye’nin işbirliği ve Sabancı Holding’in ana sponsorluğunda, "Makronun Baskısında Mikroyu Yönetmek" temasıyla gerçekleştirildi.
Yumuşak inişin mevcut para politikalarının sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Kara, "Salgın döneminde enflasyonla mücadele için merkez bankaları sıkılaştırma yolunu tercih ederken, Türkiye tam tersine bir yol izledi. Şimdi diğer ülkeler enflasyonu düşürmeyi başardılar ve bunun avantajını yaşıyorlar" dedi. ABD'deki enflasyon eğilimlerinin iyileştiğini ifade eden Kara, "Bundan sonra FED’i takip edeceğiz. Eğer ABD bu durumu yumuşak inişle aşabilirse, bizim gibi ülkeler için olumlu sonuçlar doğurabilir" şeklinde konuştu.
Kara, döviz paritesinin ihracat üzerindeki etkisine de dikkat çekerek, "Geçen temmuz ayından bu yana dolar değer kaybediyor. Bu durum ihracatçılara rahatlık sağlıyor. Euro’nun daha değerli olması finansal ve ticari açıdan avantaj getiriyor. Ancak, bu eğilimin devam etmeyeceğini düşünüyorum, çünkü ABD verileri daha iyi gelecek" dedi.
Çin ekonomisinin yavaşlamasının Türkiye üzerindeki etkilerini de değerlendiren Prof. Dr. Kara, "Çin’in yavaş büyümesi bizim için olumsuz değil. Çünkü Çin'e fazla ihracat yapmıyoruz. Yavaşlamaları sayesinde enerji, emtia ve hammadde fiyatları hızla artmıyor. Yönetimin enflasyonu ve dış açığı azaltmaya çalıştığı bu dönemde fiyatların artmaması işimize yarıyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dış finansman sorunu yaşamadığını belirten Kara, "Ciddi girişler var ama bunlar faiz için geliyor. Bu durum Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini aktif bir şekilde yönetmesini sağlıyor. Yerel seçimlerden bu yana büyük bir birikim oluştu. Dış pozisyonda iyileşme yaşanıyor ve risk primimiz düşüyor. Son on yılda ilk kez kredi notumuz artırıldı. Eğer mevcut programa sadık kalınırsa, önümüzdeki yıl yine bir not artışı gelebilir. Ancak, yatırım yapılabilir seviyeye gelmek için çaba göstermek gerekecek" dedi.
Sanayi sektöründeki yavaşlamaya da değinen Kara, "Orada şu an sert bir iniş yok. Net ihracatın payı artıyor ama bu, ithalattaki düşüşten kaynaklanıyor. İhracatın artması gerekiyor, fakat sürdürülebilirlik konusunda soru işaretleri var. Sanayi tarafında bir daralma yaşanıyor ve bunun temel sebepleri dış dünya ve kur. Tüketim malları ithalatında artış yaşanması, üretim durağanlaşırken ithalatın artmaya devam ettiğini gösteriyor" uyarısında bulundu.
Kara, kamuoyunun beklentilerinin iyileşmemesinin en büyük zorluklardan biri olduğunu belirterek, "Finansal sektör iyimserliğe dönerken, kamuoyu bu kadar iyimser değil. Politika sürdürülebilirliğine dair tereddütler var. Beklentileri iyileştiremezsek, enflasyonla mücadelede maliyetler artacak ve bu uzun sürecek" dedi.
Kurun dizginlenmeye devam edileceğini ve bunun öngörülebilirliği artırsa da ihracatçılar açısından sorun oluşturduğunu ifade eden Kara, "TL son iki yılda hızlı bir şekilde değer kazandı. Ancak, aşırı bir değerlenme söz konusu değil. TL değerliyse, turizm harcamaları neden artıyor? Reel kura bakıldığında ihracatçıları memnun edecek bir görünüm yok. TL bir müddet daha yatay kalacak; önümüzdeki yılın ikinci yarısında tersine dönüş olabilir. Kısa vadede bir dengelenme ve normalleşme süreci yaşıyoruz ama para politikası uzun süre sıkı kalacak. Borçlanma maliyetleri hızlı bir şekilde düşmeyecek. Yumuşak iniş senaryosu temel olacak; sert bir iniş beklemiyorum. Türkiye'nin mali kapasitesi ve ekonomiyi destekleme potansiyeli var. En önemli konu, programın sürdürülebilirliğidir. Kısa vadede iyileşmenin devam edeceğini düşünüyorum; kamunun harcamasının artması ve kurumsal düzenleme adımlarının atılması kritik" değerlendirmesinde bulundu.