Bahçıvan, bu durumu "sanayicilerin devlete verdiği borç" olarak niteleyerek, "Bu borcun, gider olarak yazılması yaklaşımını ilkesel olarak da kabul edemeyiz" dedi.

İSO Meclisi'nin Temmuz ayı olağan toplantısında, ekonomik durum, enflasyon, işsizlik, ekonomik büyüme stratejileri ve yeni vergi düzenlemeleri ele alındı. Bahçıvan, toplantıda yaptığı konuşmada, sanayiyi ilgilendiren mevzuat düzenlemelerinde her zaman savundukları istişare sürecinin son vergi tasarısında yeterince işletilmediğini vurguladı.

Vergi Tasarısı ve Devreden KDV

Bahçıvan, yeni tasarıda kurumlar vergisinin yüzde 10’dan az olamayacağı gibi yeni bir kriter getirildiğini belirtti. Ayrıca, tasarıdaki devreden KDV düzenlemesinin sanayicilerin uzun süredir katlandığı finansman yükünü azaltmayacağını ve hak kaybına neden olacağını ifade etti. Bahçıvan, "Devreden KDV’nin gider olarak yazılması yaklaşımını ilkesel olarak kabul edemeyiz. Bu uygulamanın benzerinin çağdaş hiçbir ülkede olmadığını düşünüyoruz. Devreden KDV tutarının, Avrupa ülkelerindeki uygulamalara paralel şekilde mükellefe iade edilmesi ve sürecin kolaylaştırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır" dedi.

Ekonomik Rasyonalitenin Önemi

Bahçıvan, finansal istikrarın ve fiyat istikrarının korunmasının ekonominin en kıymetli değerleri olduğunu belirterek, "Enflasyonist süreçler işletmeler için her zaman geleceğin önünde bir sis perdesi oluşturur. O sis yavaş yavaş dağıldığında karşılaşılan gerçekler acı olur" dedi.Bahçıvan, fiyat ve finansal istikrarı sağlamanın önemine değinerek, "Kimse para politikası ile tüm sorunlarımızın çözülmesini beklememeli. Mevcut programı, asıl meselelerin çözümü için ihtiyaç duyulan zeminin yaratılması süreci olarak görüyoruz. Sanayimizin fedakarlıklarının bir anlamı olacaksa, bu ancak yaratılacak sağlıklı zemin üzerinde Türkiye’nin, küresel dönüşümün gerektirdiği reformları hayata geçirmesiyle mümkündür" ifadelerini kullandı.