OVP'de büyüme hedefi %4,5

OVP temel göstergeler açıklandı. Büyüme 2023 yıl sonu için yüzde 4,4, 2024’te yüzde 4 olarak hedeflendi. Genel olarak yüzde 5 potansiyel büyümeyi temel alan Türkiye böylece ilk kez orta vadede hedefi aşağı çekmiş oldu.

info@karadenizekonomi.com / 7.09.2023

OVP'de büyüme hedefi %4,5

 

✔ Ortalama yüzde 4,5 büyüme hedeflenmiş olsa da OVP ile dönem sonunda 1 trilyon 318 milyar dolar GSYH büyüklüğü ve kişi başına 14 bin 855 dolar gelir ile “yüksek gelirli ülkeler” düzeyine çıkılması hedeflendi.

Ekonomi yönetimi tarafından, enflasyonla mücadele ve istikrara yönelik ekonomi programı nitelikli olacağı söylenen 2024-2026 Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Programda, önceki yıllarda yıllık ortalama potansiyel büyüme oranı olan yüzde 5’leri hedefleyen bir temel yerine, program döneminde ortalama yıllık büyümenin bunun altında yüzde 4,5 olarak belirlenmesi dikkat çekti. Böylece, Türkiye bu dönemde ılımlı bir büyüme beklediğinin işaretini vermiş oldu. Buna karşılık, program dönemi sonunda, kişi başına gelirde yüksek ülkeler grubuna geçiş hedeflenmesi dikkat çekti.

 

OVP Cumhurbaşkanlığında düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Toplantıda OVP’nin temel göstergeleri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından sunuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, program dönemi sonunda hedeflenen GSYH’nin dolar cinsinden Türkiye’nin kişi başına gelirde yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkmasına yönelik hedefe dikkat çekti. GSYH ve kişi başı gelirde uluslararası kriterlerde dolar cinsinden karşılıklar önem taşıyor. OVP’de GSYH hedeflerinden yapılan hesaplamayla, 2023 ortalama dolar kuru 23,86, 2024 sonunda ise 36,78 olacağı öngörüldü. Enflasyonla mücadelenin 2024’e ağırlıklı olarak kaydırılması da öne çıkan unsurlardan biri oldu. Enflasyonun tek haneye düşürülmekle birlikte, Türkiye ekonomisinin sağlıklı büyümesine imkan veren yüzde 5’lik istikrarlı hedefi yerine 2024’te yüzde 33 olmak üzere program dönemi sonunda yüzde 8,5 oranında bir hedef belirlendiği gözlendi. Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi, son dönem iletişimlerinde yüzde 5’lik hedefi telaffuz etmekten kaçınıyor.

 

Erdoğan: Enflasyonu ülke gündeminden çıkaracağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, OVP sunumunda yaptığı konuşmada Kur Korumalı Mevduat sisteminin görevini yerine getirerek kur istikrarına katkı sağladığını bildirdi. Erdoğan, Merkez Bankası’nın yatırım taahhütlü avans kredilerinin güncelleneceğini belirterek, yatırımların bu doğrultuda destekleneceğini aktardı.

 

Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan OVP’nin enflasyonla mücadeleye destek vereceğini belirten Erdoğan, bunun 2024-2026 dönemine ilişkin Türkiye ekonomisine ilişkin kapsamlı yol haritası teşkil edeceğinin altını çizdi.

 

“OVP’yi hazırlarken sorunları görmezden gelmedik”

Türkiye Yüzyılı vizyonunu ekonomik perspektifini içeren OVP ile güçlü Türkiye’nin ilk yol haritasını ortaya koyduklarını söyleyen Erdoğan, “Hükümet olarak, Orta Vadeli Program’a desteğimizin tam olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Programımızda hiçbir sorunu görmezden gelmedik. 7 temel adımda öncelikli reform adımlarını belirledik. Program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Katma değerli yatırımların önünü açacağız, sağlıklı bir büyüme sağlayacağız. Sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu tek haneye düşüreceğiz. Cari işlemler dengesini iyileştireceğiz” dedi.

 

“Ortalama büyüme hedefi yüzde 4,5”

Depremin tahribatını ortadan kaldırırken, istihdamı artırıp, enflasyonu tek haneye düşürüp gelir dağılımını iyileştirmeyi önceleyeceklerini dile getiren Recep Tayyip Erdoğan, büyümede dengelenmeyle yüzde 4,5 büyüme hedeflediklerini kaydetti.

 

Dönem sonunda tarihte ilk kez milli gelirin 1,3 trilyon lirayı aşacağını ifade eden Erdoğan, kişi başına milli gelirin 14 bin 855 dolara çıkmasıyla da yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi öngördüklerinden bahsetti.

 

Para, maliye ve gelir politikalarını tüm araçlarıyla uygulayarak enflasyonu artıran yapısal unsurları ortadan kaldıracaklarını söyleyen Erdoğan, tek haneli enflasyon hedefini yineledi. Erdoğan, mali disiplinle desteklenecek dezenflasyon sürecinin, güven ortamını pekiştirip, ihracat odaklı sürdürülebilir büyüme iklimi sağlayacağını kaydetti.

 

“Cari açık yüzde 2’ye inecek”

Program sonunda cari açığın GSYİH’ye oranının yüzde 4’ten yüzde 2 civarına inmesini öngördüklerini vurgulayan Erdoğan, iyileşmenin devamı ve yapısal dönüşümün meyvesini vermesiyle birlikte cari işlem fazlasına ulaşılacağını dile getirdi. OVP’de uygulanacak politikalarla birlikte enflasyonun ülke gündeminden kaldırılacağının altını çizen Erdoğan; para, maliye ve gelir politikalarında eşgüdümle hareket edileceğini vurguladı.

 

Makro ihtiyatı politikalarda sadeleştirmeye gidilerek, ekonomik dengeyi bozucu, enflasyonu besleyen tüketim artışının önleneceğini söyleyen Erdoğan, “Yatırım, istihdam, üretim ve ihracata dayalı büyüme politikalarıyla fiyat istikrarı yanı sıra reel sektörü destekleyen finansman sağlayacağız” dedi. Stratejik tarım ürünlerinde yeterlilik oranları belirlenerek üretim planlaması yapılacağını ifade eden Erdoğan, sera organize tarım bölgesi kurulmasına yönelik yatırımların hızlandırılacağını bildirdi. Tüketici aleyhine uygulamalarla rekabeti sınırlayıcı ve haksız kazancı önlemeye yönelik düzenleme uygulamaya konulacağını söyleyen Erdoğan, konut stokundaki kayıpların telafisine yönelik yeni sosyal konut projeleri geliştirileceğini anlattı.

 

“KKM görevini yerine getirdi”

Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının görevini yerine getirerek kur istikrarına önemli katkı sağladığına değinen Erdoğan, “KKM’nin kur istikrarını pekiştirdiği bir zeminde TL mevduatlara dönüşmesinin yolunu açacağız” dedi. Erdoğan, Merkez Bankası’nın yatırım taahhütlü avans kredisiyle para politikasının gerektirdiği duruşundan taviz vermeden yatırımları destekleyeceğini anlattı.

 

Finans sektörü tüm alanlarıyla gelişmesi ve İFM’nin ana unsuru olması için bu alanda da destek verileceğini söyleyen Erdoğan, yenilikçi, kapsayıcı, dinamik katılım finans sektörü için de katılım esaslı faaliyet gösteren Finteklerin destekleneceğini ifade etti. Erdoğan, İstanbul’un katılım finansta da küresel merkezlerden birisi haline geleceğini belirtti.

 

“Vergi kanunlarında yatırım dostu düzenleme”

Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve Vergi Usul Kanunu gibi temel vergi kanunlarının; yatırımcı dostu, sade, anlaşılır bir yapıya kavuşturulacağını dile getiren Erdoğan, adil bir vergi sistemi kurulacağını belirtti.

 

Kayıt dışı ile mücadelede teknolojik imkanlardan daha çok yararlanacaklarını aktaran Erdoğan, kamu yatırım projelerinin de gözden geçirilerek ekonomiye hızlı kazandırılacaklarına öncelik verileceğini söyledi.

 

İşyeri üretimine yönelik ürün bazlı yatırım yol haritası açıklanacağını belirten Erdoğan, döviz kazandırıcı hizmet ticaretinin desteklenerek, AB ile ticarete yeni boyut kazandırmak üzere GB güncellenmesine yönelik çalışmanın yoğunlaşacağını bildirdi.

 

Erdoğan, bürokratik ve hukuki öngörülebilirliğin güçlendirilerek doğrudan yatırımların artırılmasını hedeflediklerini kaydetti. Özel sektör yatırımlarının artırılmasına yönelik reform yapılacağından da bahseden Erdoğan, yargının etkinleştirileceğini, bürokrasinin azaltılacağını söyledi. Uygun yatırım yerlerin içeren bir yatırım yeri envanteri oluşturulacağını belirten Erdoğan, gençlere meslek edindirici nitelikli istihdamı artıracak, işgücü potansiyelinin azami kullanılacağı düzenleme yapılacağını aktardı.

 

Yapay zeka, siber teknoloji, enerji, uzay teknolojisi gibi stratejik alanlarda nitelikli işgücü yetiştirmeye yönelik kamu, özel üniversite programlarının hayata geçirileceğini ifade eden Erdoğan, üniversitelerin kontenjanlarının da kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu işgücü ile uyumlu hale getirileceğini söyledi.

 

“Vergi sistemi karbon fiyatlama çerçevesinde gözden geçirilecek”

Türkiye’nin 2053 yılı sıfır emisyon hedefi kapsamında ekonominin her alanında yeşil dönüşümü gerçekleştirmek için çalışacaklarını anlatan Recep Tayyip Erdoğan, iklim değişikliğiyle mücadele için yasal çerçevenin geliştirileceğini, ulusal emisyon ticaret sisteminin hukuki altyapısının tamamlanacağını vurguladı. Türk vergi sisteminin karbon fiyatlama çerçevesinde gözden geçirileceği bilgisini de veren Erdoğan, ulaştırmada düşük karbonlu sisteme geçişin de kolaylaştırılacağını dile getirdi.

 

Cevdet Yılmaz’dan “mali disiplin” ve “yapısal reform” vurgusu

Program hedef ve tahminlerini açıklayan Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz konuşmasında mali disiplini ve yapısal reformları öne çıkardı. Büyüme ve istihdamın ihmal edilmeyeceğinin altını çizen Yılmaz, “OVP’nin dört temel amacı var. Afet yaralarının sarılması, makro istikrarın sağlanması ve enflasyonun tek haneye inmesi, büyüme ve istihdamın devamı, sosyal adalet. OVP’de üç temel politika aracı olacak. Bunlar deprem harcamaları hariç mali disiplinin sağlanması, para politikası ve yapısal dönüşümlerdir” diye konuştu. Türkiye’nin enflasyonla mücadele ederken yapısal reform yapan bir ülke olarak etki göstermek istediğini söyleyen Yılmaz, böylece orta vadede yapısal reformlarla ekonomiyi dönüştürmeyi, kısa vadede ise enflasyonla mücadele ederken yapısal reform yapan bir ülke olarak beklentileri olumlu yönde değiştirmeyi sağlayacaklarını kaydetti.

 

Depremin Türkiye ekonomisine etki ettiğini ancak deprem yaralarının sarılması için kaynağın ayrılabildiğini belirten Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin uyguladığı mali disiplin sayesinde borçluluk görünümünün de iyi durumda olduğunu kaydetti. Yılmaz, “AB Tanımlı borç seviyesinde iyiyiz. İyi ki bütçe disiplinini sağlayarak açığı aşağı çekti. İyi ki borçları aşağıya çekmişiz. Borçlu şekilde afete yakalansaydık bu harcamaları yapamazdık. Afete rağmen borç seviyesi geçici olarak GSYH’nin yüzde 35’ine kadar yükselecek. 2026’da kamu borç stokunu yüzde 33’lere çekçeğiz. Bu oran gelişmekte olanlarda yüzde 65, gelişmiş ülkelerde yüzde 109… Dünya ile mukayese edildiğinde depreme rağmen iyi performans gösteriyoruz.” dedi. Cevdet Yılmaz, konuşmasının diğer bölümlerinde de bütçe disiplinine önem verildiğini ve OVP’deki hedefl erde korunduğunu kaydetti. Cevdet Yılmaz, mali disiplin içinde program döneminde tasarrufun öne çıkacağını belirtirken, tasarrufun harcamaların kısılması yönünde değil, verimli, etkin ve doğru alanlarda kullanımı şeklinde değerlendirileceğini kaydetti.

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar