Sanayinin çarkları bankalar için dönüyor... Sanayicinin karının tamamı bankalara gitti

İSO 500 raporuna göre 2024 yılında sanayi şirketlerinin finansman giderlerinin faaliyet kârı içindeki payı da yüzde 56,9’dan yüzde 96,6’ya yükseldi. İSO Başkanı Bahçıvan, sanayicilerin, kazandıkları paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldığını dile getirdi

info@karadenizekonomi.com / 2.06.2025

Sanayinin çarkları bankalar için dönüyor... Sanayicinin karının tamamı bankalara gitti

İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024" (İSO 500) araştırması, son iki yılda uygulanan ekonomi programının Türk sanayisine olan etkilerini ortaya koydu. Sanayi şirketleri kârlarında düşüşler öne çıkarken, en dikkat çekici nokta ise finansman giderleri oldu. Şirketlerin finansman giderleri yüzde 16 artışla 618 milyar TL’ye ulaşırken finansman giderlerinin faaliyet kârı içindeki payı da yüzde 56,9’dan yüzde 96,6’ya yükseldi.

İSO 500 araştırmasının sonuçlarının, sanayinin taşıdığı ağır yükü ortaya koyduğunu söyleyen İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayicinin kazandığı paranın neredeyse tamamını finansman giderine ayırdığını kaydetti. Bahçıvan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“İki yıldır sanayicinin elde ettiği kârın önemli bir kısmını finansman giderlerine ayırmak olduğu gerçeği, bu yıl çok daha ağır bir noktaya gelmiş durumda. Maalesef ‘Sanayicinin kazandığı paranın yarısını finansmana ayırıyor.’ sözleri bu yılki sonuçları açıklamaya yetmiyor. Sanayiciler, kazandıkları paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldılar.”

500 ŞİRKETİN 152’Sİ ZARARDA

Sanayi kuruluşlarının kârları 2024’te sert düşüşler kaydetti. Satışlardaki zayıflama ile birlikte yüksek maliyetler de şirketlerin kârlılığını olumsuz etkiledi. İSO 500 içinde zarar eden firma sayısı 96’dan 152’ye çıktı. İSO 500’ün üretimden satışları yüzde 36,3, net satışları yüzde 36,9 büyüdü. Artışlar reel olarak (Enflasyon farkı düşüldüğünde) ise geriledi. İSO 500’ün faaliyet kârı yüzde 31,6, vergi öncesi dönem kâr ve zarar toplamı ise yüzde 58,5 oranında düşüş gösterdi.

Satışlardaki zayıflama ve yüksek maliyetlerin etkisi ile tüm kârlılık göstergelerinde düşüş meydana geldi. 2024’te brüt satış kârlılığı 4,5 puan düşüşle yüzde 14,6’ya, faaliyet kârlılığı 6,3 puan azalışla yüzde 6,2’ye, faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) satış kârlılığı 2,9 puan düşüşle yüzde 12,8’e geriledi. Satış kârlılığı da 6 puan düşüşle yüzde 2,6 olarak belirlendi.

İSO 500’de yaratılan katma değer içerisinde en yüksek pay yüzde 34,6 ile düşük teknolojili sanayi oldu. Bu grubun payı geçen seneye göre 5,6 puan artarken orta-düşük teknolojili sanayilerin payı 3,6 puan gerileyerek yüzde 26,7’ye, yüksek teknoloji grubu da 0,3 puanlık artışla yüzde 7,4’e ulaştı.

‘İSO 500 TARİHİNİN EN ZORLU YILLARINDAN BİRİ’

Bu programın başarıya ulaşması için en büyük sabrı gösterdiklerini dile getiren İSO Başkanı Bahçıvan, reel büyüme, kârlılık, finansman giderleri başta olmak üzere birçok göstergeye göre sanayicinin; İSO 500 tarihinin en zorlu yıllarından birini geçirdiğini belirtti.

ÜRETİMDEN UZAKLAŞMA TEHLİKESİ

İSO 500 verilerinin Türkiye’nin üretimden uzaklaşan bir döngünün içine girme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğini net bir şekilde gösterdiğini vurgulayan Bahçıvan, “Bunu kırmak, tersine çevirmek elimizde. Bu görev ise sadece sanayicilerin değil herkesin görevi olmalı. Çünkü sanayi sektörü ve üretim, küresel gerilimlerin ve korumacılığın alabildiğine yükseldiği bu dönemde ülkemiz için hayati önemdedir. Türkiye üretimden daha fazla uzaklaşma döngüsüne girmeden teknolojiye ve ihracata dayalı nitelikli üretim anlayışıyla rekabetçi kaliteli ve sürdürülebilir bir büyümeyi ve refahı en önemli stratejik hedef olarak ortaya koymalıdır.” diye konuştu.

‘En ağır bedeli sanayici ödüyor’

Hükümetin uygulamaya koyduğu Orta Vadeli Program (OVP)’ın en büyük yükünün sanayinin omuzlarında olduğuna belirten İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in imalat sanayinin ekonominin yüzde 25'ini oluşturduğu ve buradaki olumsuzlukların tüm ekonomiye mal edilmemesi gerektiğine dair açıklamasına yanıt verdi. Bahçıvan, kendilerinden kaynaklanmayan enflasyona karşı en ağır bedeli ödediklerini dile getirdi.

SANAYİNİN DEZENFLASYONA KATKISI HİZMETTEN FAZLA

Bahçıvan, sanayi sektörünün enflasyonun düşmesine yönünde daha fazla sorumluluk aldığını kaydederek, 2023'te OVP açıklandığında temel mallar enflasyonunun yüzde 53, hizmetler enflasyonunun da yüzde 89 mertebesinde olduğunu, bugün söz konusu oranların temel mallarda yüzde 20,3'e, hizmetlerde ise yüzde 55'e gerilediğini, aradaki 35-40 puanlık farkın devam ettiğini anlattı.

Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başta hizmet olmak üzere direnç, toplam enflasyon üzerindeki baskıyı devam ettiriyor ve bu toplam enflasyona dönük uygulanan yüksek faiz politikası ile kredi maliyetleri de en çok nakde ihtiyacı olan sanayiyi vuruyor. Yani (sanayiden) kaynaklanmayan enflasyonun bedeli yüksek faiz yoluyla sanayi üzerinden çözülmeye çalışıyor. Bu durum da bizi kredi faizlerinin yüzde 55'ler, yüzde 60'lar dolayında olduğu bir ortamda 40 puan reel faize doğru götürüyor. İmalat sektörünün enflasyona verdiği katkının, üretime dönük bir arz problemi ve gelecekte arzdan kaynaklanacak bir olumsuzluğa dönüşüp bu kadar güçlü enflasyona destek veren sanayinin desteğinin kendisinden kaynaklanmayan koşullarda kırılması riskine doğru döndüğünü sizlerle paylaşmak istiyorum."

Bahçıvan, "Paraya en çok ihtiyacı olan sektör sanayi sektörü. Enflasyona karşı olan görevimizi, OVP'nin bize verdiği hedefi sanayi sektörü olarak fazlasıyla yapıyoruz." diye konuştu.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar