Uluslararası Tarım ve Finansman Uzmanı Oğuz: Zirai donun zararı 1,5 milyar doları geçmez
Uluslararası Tarım ve Finansman Uzmanı İbrahim Oğuz, “Dondan etkilenmiş ürüne bakıldığında 4-5 milyar dolarlık zarar çıkacak gibi hesaplanıyor. İç ve ihracattaki fiyat artışları düşürüldüğünde zarar 1,5 milyar doları geçmez” dedi.
info@karadenizekonomi.com / 22.04.2025

Türkiye’de zirai don zararının sınırlı olacağı belirtiliyor. Zirai don olayının muhtemel etkilerini açıklayan Uluslararası Tarım ve Finansman Uzmanı İbrahim Oğuz, iç ve ihracatta yaşanacak fiyat artışlarından doğan kazançlar da düşürüldüğünde söz konusu zararın 1,5 milyar doları geçmeyeceğini söyledi.
Türkiye’de 10-14 Nisan’da yaşanan zirai don olayının bazı meyvelerde son 26 yılın en geniş ve yüksek rekolte kaybının yaşanmasına işaret ettiğini kaydeden İbrahim Oğuz, 65 ilde etkili olduğu yönünde açıklamalar olsa da 36 ilde etkili olduğunu belirtti.
22-23 Şubat’ta Akdeniz Bölgesi’nde yaşanan don olayının Hatay, Osmaniye, Adana ve Mersin illerinde narenciye ve erkenci meyvelere geniş kapsamlı zarar verdiğini de hatırlatan Oğuz, narenciyede yaşanan hasarın daha yaraları sarılmadan ülke sathında ikinci dalga zirai don olayı ile birçok meyvede ciddi oranda arz daralmasına neden olacağını söyledi.
Bu kadar geniş çapta yaşanan don olayının makro ve mikro ekonomik etkilerinin kuşkusuz olacağını vurgulayan Oğuz, “Yıllık meyve üretim miktarımız 28 milyon ton. Meyveciliğin toplam değeri ise yıllık kabaca 14 ile 15 milyar dolar. Söz konusu donun etki alanı ve etkilenmiş ürün yelpazesine bakıldığında basit hesapla 4-5 milyar dolar zarar hesaplanıyor.
Hem ülke içinde hem de ihracatta yaşanacak fiyat artışlarından doğan kazançlar da hesaplanan zarardan düşürüldüğünde söz konusu toplam zararın 1,5 milyar doları geçmeyecektir. Nitekim geçen yıldan kalan TARİŞ’in elinde ciddi miktarda kuru üzüm, TMO ve tüccarın elin fındık, Malatya’da tüccarların elinde 50 bin ton kuru kayısı bulunuyor. Tüm bu veriler dikkate alındığında yaşanan donun makroekonomik hasarı beklentilerin aksine düşük çıkacağı öngörülmeli” dedi.
Zirai donun kapsam alanına bakıldığında kayısı, üzüm, ceviz, badem, elma, kiraz, Trabzon hurması, vişne ve fındık gibi ürünlerinin daha fazla etkilenmesi beklendiğini aktaran Oğuz, nar, Antep fıstığı, incir ve zeytin gibi ürünlerde rekolte düşüşü ve arz sıkıntısı beklenmediğini kaydetti. Armut, şeftali, nektarin, kivi ve çay gibi ürünlerde düşük oranlarda hasar beklendiğini bildiren Oğuz, “Manisa ve Denizli’yi etkileyen zirai don, kuru üzümde ciddi rekolte kaybına neden olacak. Fındıkta ise Samsun ve Kastamonu illerinin tamamı dondan etkilenmiş gözüküyor” ifadelerini kullandı.
Tek yıllık bitkilerde etkisi az
Elma üretiminde öne çıkan Niğde, Kayseri ve Isparta’nın ciddi don hasarı aldığına dikkat çeken Oğuz, elma yetiştiriciliğinin yoğun olduğu Antalya Korkuteli, Van, Iğdır, Hakkari gibi illerde ise bir zararın beklenmediğini aktardı. Yine don nedeniyle ceviz ve ayva gibi ürünlerde ciddi kayıpların beklendiğine vurgu yapan Oğuz, “Şeftali ve nektarin üretiminde önemli paya sahip Tokat ve Samsun illeri de ciddi oranda dondan etkilenen iller. İhracatta önemli bir kalem olan kiraz üretiminde erkenci bölgelerde sorun beklenmezken, orta ve geç üretim yapılan bölgelerde ciddi hasar olacağı öngörülüyor” açıklamasında bulundu.
TARSİM’e maliyeti 100 milyon $’ı bulabilir
Don felaketinin sadece ülkemizde yaşanmış olması mutlaka dikkate alınması gerektiğini ifade eden Oğuz, yaş meyve temin edilebilecek Azerbaycan, İran ve Özbekistan gibi ülkelerden elma, kiraz, üzüm gibi ürünlerin arz daralmasını ithalat ile dengeleyebileceğini vurguladı.
Don vuran badem ve ceviz gibi ürünlerde zaten ithalatçı ülke olduğumuzu, ancak bu yıl özelinde ithalatın artış gösterebileceğini dile getiren Oğuz, şunları kaydetti: “Don olayı meyve suyu gibi tarımsal sanayiye de olumsuz etkileri olacak. Ekonomik zararın tarım sigortası ve tarım finansmanı boyutları da ayrıca değerlendirilecek. TARSİM’in bu felakette 100 milyon dolar civarında bir hasar ödemesi yapacağı öngörülüyor.
Tarım bankacılığı açısından bir maliyeti şimdilik hesaplamak mümkün değil. Zirai don yaşamış üreticilerin, Ziraat Bankası’ndan kullandıkları sübvansiyonlu kredilerinin ertelenmesi için muhtemelen çalışma başlatılacak. Özel bankalar ise meyveciliğin yoğun ve tarım finansmanın geniş kullanıldığı illerde faiz affı veya vade erteleme gibi yaklaşımlar sergilemek durumunda kalacaklardır.”
Türkiye topraklarının %16,7’si sigortalı
TARSİM Genel Müdürü Bekir Engürülü ile yaptığı görüşmede, “Bakanlık ve TARSİM sahada, hasar tespitleri en erken sonucu on gün içinde alınacak. Türkiye’de TARSİM sigortası yaptırma oranının her geçen yıl yükseliyor ve TARSİM poliçesi yaptıran herkesin zararının poliçe kapsamında karşılanacak” dediğini ileten Oğuz, “Türkiye’de çiftçilerin %50’si TARSİM poliçesi yaptırıyor. Toprakların %16,7’si TARSİM sigorta kapsamında. 20 milyon hektardapoliçe kesilmemiş gözüküyor. Üretici TARSİM’i bankalardan kredi çekmek için zorunlu gördüğünden dolayı en düşük değerden sigortalıyor. Hatta kredi çeken bazı üreticiler TARSİM yaptırdığından haberi bile olmuyor” dedi.
Şubat ayındaki don limon ve portakal ağaçlarını kuruttu
Donla ilgili en çok sorulan sorunun “Yaşanan don felaketi önlenebilir miydi?” olduğunu aktaran Oğuz, zirai donun bir doğal olay olduğunu ve açık koşullarda yapılan üretimde -8 derecenin altındaki sıcaklıklarda zararın önlenmesinde teknik anlamda mümkün olmadığını söyledi. Son yaşanan don Orta, Batı ve Doğu Anadolu’da engellenmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Oğuz, “Geçiş bölgelerinde hafif don önlenebilirdi.
Şubatta Akdeniz’deki don olayı limon ve portakal ağaçlarını kuruttu. Bu nedenle gelecek beş yılda limon ve portakalda arz daralması beklenirken, diğer meyvelerde ağaçlar dinlenmiş olacağından rekolte artışı yaşanacak. Umarım bu felaketten ders alarak iklime dirençli bir tarımsal üretim alt yapı oluşturabiliriz” ifadelerini kullandı.
Çok Okunanlar






