Yapay zekâ ile 2030’a kadar 15,7 trilyon dolarlık ekonomi

İletişim Başkanlığı'nın düzenlediği zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2030'a gelindiğinde yapay zekâ kaynaklı 15.7 trilyon dolarlık ekonomi oluşacağını, bunun 6.6 trilyon dolarının üretkenlik, 9.1 trilyon dolarlık kısmının da tüketim etkisinden geleceğini söyledi.

info@karadenizekonomi.com / 14.12.2024

Yapay zekâ ile 2030’a kadar 15,7 trilyon dolarlık ekonomi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İletişim Modeli’nin güçlünün değil haklının sesini duyurmak için ilkeli habercilikten taviz vermediğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Forumu/Stratcom Summit 2024’e bir mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in geçen yıl 7 Ekim’den bu yana devam eden katliamlarından bütün dünyanın haberdar olmasını, hakikatlerin kitlelere ulaşmasını sağlayan medya mensuplarını tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin de ana teması olan yapay zekâ teknolojilerine işaret ederek, küresel bir güvenlik sorununa dönüşen dezenformasyon ve manipülasyona karşı ahlakı, adaleti, vicdani ve insan haklarını gözeten bir yapay zekâ anlayışından yana olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da zirvede yaptığı konuşmada, McKinsey’in araştırmasına göre 2030 yılına gelindiğinde yapay zekâ kaynaklı 15.7 trilyon dolarlık bir ekonomi oluşacağını, bunun 6.6 trilyon dolarının üretkenlik, 9.1 trilyon dolarlık kısmının da tüketim etkisinden geleceğini bildirdi. PwC araştırmasına da atıf yapan Yılmaz, 2030’a gelindiğinde küresel hasılanın yapay zekâ kaynaklı yüzde 14 oranında artacağına dikkat çekti.

“Her kamu kurumu, üretken yapay zekâyı nasıl kullanabileceğini değerlendirmeli ve hayata geçirmelidir” diyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hakikat soykırımı tanımını kullanarak, gerçeği gizleme ve yeniden kurgulayıp farklı şekilde sunma çabalarına değindi. Bununla hem ülke içindeki hem de ülkeler arasındaki ilişkilerin etkilenmeye çalışıldığını dile getiren Yılmaz, istihbarat örgütlerinin bu çabalarına karşı uyardı. Siber güvenlik konusuna değinen Cevdet Yılmaz, kurumların ve şirketlerin korunmasının söz konusu olduğunu ifade etti.

“Suriye’nin yeniden inşasına herkes katkı vermeli”

Bir siber güvenlik başkanlığı kurulması için gerekli yasa teklifini uygun zamanda Meclis’e sunacaklarını, ayrıca Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bunu destekleyeceklerini açıklayan Yılmaz, TÜBİTAK bünyesinde yerli ve milli büyük dil modeli geliştirme çalışmaları yapıldığı da aktardı. Yapay zekâ tabanlı yerel çözümlere işaret eden Yılmaz, ölçeğin önemine değinerek, dost ve müttefik ülkelerle iş birliğinden yana olduklarını vurguladı.

Konuşmasında Suriye’deki gelişmelere de değinen Cevdet Yılmaz, Suriye’nin gerek kurumların gerek altyapısının yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirterek, herkesin bu sürece olumlu yönde katkı vermesi gerektiğini söyledi.

“Küçük bir yatırımcı grubunu zenginleştirmeye hizmet etmemeli” 

İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Yapılan araştırmalar 2024 yılı itibarıyla dünya genelinde 500 milyondan fazla insanın, yapay zekâ tabanlı uygulamaları aktif olarak kullandığını ortaya koyuyor. Yine 2024 yılı itibarıyla tüm dijital içeriklerin yaklaşık yüzde 15’inin yapay zekâ tarafından üretiliyor oluşu da bir diğer çarpıcı veri olarak karşımızda bulunuyor” bilgilerini paylaştı. “Teknolojinin özne, insanın nesne olduğu bir anlayış, tarih ve toplum karşıtı bir teknolojik determinizm üretir” diyen Altun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hakikat krizinin temelinde; yalanın sıradanlaşması ve hakikatin önemsizleşmesi yani bir anlamda Jean Baudrillard’ın ifadesiyle hiper-gerçekliğin gerçekten daha gerçek bir hal alması yer alıyor. Ve bu kriz, mevcut yapay zekâ teknolojileriyle daha da derinleşiyor. Yapay zekâ teknolojileri, sınıflar ve uluslararasındaki adaletsizliği, bir başka deyişle küresel adaletsizliği artırıyor. Oysaki günümüzdeki bilişsel teknolojik ilerlemeler küçük bir grup girişimciyi ve yatırımcıyı zenginleştirmek yahut küresel sömürü ilişkilerini kökleştirmek, kurumsallaştırmasına izin vermek yerine; insanların, kültürlerin, toplumların özgürleşmesine hizmet etmelidir.”

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar