CNBC-e yayınında konuşan Eğilmez, dünya ekonomisinde korumacılığın yeniden güç kazandığını, küreselleşme eğilimlerinin zayıfladığını ifade etti.

ABD’nin Çin’e karşı uyguladığı yüksek tarifelerin, küresel piyasalarda ciddi dalgalanmalara yol açtığını belirten Eğilmez, “Trump yönetimi, üretimi ABD’ye çekmek istiyor. Ancak bu daha pahalı ve verimsiz bir yöntem. Kararlar sonrası borsalarda yüzde 11 ila 13 arasında değer kayıpları görüldü” dedi.

Türkiye İçin Petrol ve Kur Avantajı

Eğilmez, bu gelişmelerin Türkiye’ye yansımasına ilişkin iki olumlu noktanın altını çizdi. İlki, petrol fiyatlarındaki gerilemenin dış ödemeler dengesine olumlu katkı sağlayacağı yönündeydi. İkinci gelişme ise euro/dolar paritesinin Türkiye lehine olan seviyelerde seyretmesi oldu. Eğilmez, “1,10’un üzerindeki parite, dış ticaret dengemiz açısından avantaj oluşturuyor. Bu gelişmeler, kısa vadede Türkiye için dengeleyici bir rol oynayabilir” değerlendirmesinde bulundu.

“Fed Açmazda, Yeni Bir Kriz Yönetimi Dönemi Başlıyor”

Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) da zor bir süreçten geçtiğini belirten Eğilmez, “Faizi indirirse enflasyon kontrolden çıkabilir, indirmezse büyüme daralır. 2008 krizinden daha çetrefilli bir tabloyla karşı karşıyalar. Bu dönemde Fed Başkanı olmak istemezdim” diyerek, önümüzdeki dönemde para politikası otoritelerini zor kararların beklediğini ifade etti.

Küresel ekonomik sistemdeki yön değişiminin hızlandığını vurgulayan Eğilmez, ülkelerin giderek içe kapandığı ve karşılıklı gümrük kısıtlamalarının yeni norm haline geldiği bir döneme girildiğini belirtti.