Artan jeopolitik riskler, ABD’nin gümrük politikaları ve merkez bankalarının rezerv tercihlerindeki değişim, altına olan talebi hem dünyada hem Türkiye’de tarihi seviyelere taşıdı. 2025 yılı başından bu yana altın fiyatlarında dikkat çekici artışlar yaşandı. 15 Nisan 2025 itibarıyla gram altın yılbaşındaki 2 bin 994 TL seviyesinden 3 bin 948 TL’ye yükselerek yaklaşık yüzde 31,85 oranında değer kazandı. Çeyrek altın 6 bin 456 TL, Cumhuriyet altını ise 25 bin 745 TL’den işlem gördü. Uluslararası piyasalarda ons altın 2025 başında 2.658,04 dolar seviyesindeyken Nisan ortalarında 3.245 dolara ulaşarak yüzde 22,16 arttı. Analistler, yıl sonuna kadar altın fiyatlarının yükselmeye devam edebileceğini öngörüyor. Örneğin, Goldman Sachs, altının yıl sonunda 3.700 dolara ulaşabileceğini tahmin ediyor. Tüm bu yaşanan gelişmeler de altın talebine yansıyor.

“Kapalıçarşı’ya 10 kişiden 9’u alım için geliyor”

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, yurtdışı ve yurtiçindeki gelişmelere paralel olarak dolardaki artışın altın fiyatlarına yansıdığını belirterek, “Yatırımcıların kulağına kar suyu kaçtı. Döviz çok fazla artmaz imajı zedelendi. Sade vatandaş altın almaya devam ediyor. Kapalıçarşı’da satışlar sınırlı olmakla ama alışlar yoğun, 10 işlemden biri satış sadece” dedi. “Fiyat çok yükseldi, buradan bir düzeltme gelir, satayım” diye düşünenlerin sayısının yok denecek kadar az olduğu belirten Yıldırımtürk, “Daha önce bozduranlar şu an zararda. Yılbaşında altın alıp yüzde 30 kazanan yatırımcı da TL mevduatlarının bir kısmını altına yönlendiriyor. Bankalararası piyasada altın alışverişi ise her iki işlemde de binde 2 oranında vergi nedeni ile daha sınırlı” dedi.

Yine gelişmelere paralel olarak altın fiyatlarına yönelik fiyat beklentilerinin de revize edilerek 3 bin 600- 3 bin 700 ons/dolar seviyelerine çıkarıldığını anlatan Yıldırımtürk, içerde ise gram altın için 4 bin 500 TL beklentilerinin oluştuğunu dile getirdi.

“Mutlaka güvendiğiniz kuyumcudan alın”

İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle yatırımlık tabir edilen Darphane ve Damga Matbaası mamulü ziynet ve sikke altın, gram altın ve bileziğe talebi artırdığını belirterek, “Kuyumculukta asıl istihdamı sağlayan ekonomiye katma değer kazandıran yoğun işçilik ve emekle çalışan kuyumcu atölyelerimizdir. Burada, yurt içinde fiyatı yükselten, dünyada ise işletmelerimizin rekabet gücünü azaltan altındaki kota uygulamasıdır. Biz, sektör olarak Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve diğer ilgili kurumlardan atölyelerimizin hammadde olarak kullandığı altına yeterli miktarda kota açılmasını istiyoruz ve bekliyoruz” dedi.

Altın fiyatlarının hızla yükseldiği dönemlerde kamuoyuna sık sık sahte altın ve düşük ayarlı ürün haberlerinin yansıdığını hatırlatan Atayık, bu konuda vatandaşları uyararak, “Ucuz altın ve ucuz pırlanta diye bir şey yoktur, olamaz. Altın bir emtiadır; ya altındır ya değildir,” dedi. Atayık, genellikle merdiven altı koşullarda üretilen belgesiz ürünlere itibar edilmemesi, özellikle internetten altın ve takı alımında dikkatli olunması gerektiğini belirterek, “Fiziki altın alınmalı, mutlaka güvendiğiniz kuyumcudan alışveriş yapmalı ve İKO Güvence Etiketi talep edilmelidir,” uyarısında bulundu.

Darphane ilk çeyrekte 500 bin daha fazla bastı

Yatırımcıların altına yönelmesi Darphane’nin üretim rakamlarına da yansıdı. 2024’ün son çeyreğinde 3,95 milyon adet altın basan Darphane, 2025’in ilk çeyreğinde bu rakamı 4,5 milyon adede çıkardı. Böylece son altı ayda toplam 8,45 milyon adet altın basılarak altına yönelik yoğun talep net biçimde ortaya konmuş oldu. Ekonomik belirsizliklerin arttığı bu dönemde vatandaşların güvenli liman olarak fiziki altını tercih etmesiyle birlikte, ziynet ve sikke altınlara olan ilgi hız kesmeden sürüyor.

“Zaman zaman bulunurluk sorunu yaşanıyor”

Altın bulunurluğu ya da ani fiyat hareketlerinde alım satımın durdurulması konularında ise Yıldırımtürk, “Zaman zaman bulunurluk konusunda sıkıntı yaşanabiliyor ama onda da barem olarak yaşanıyor. 10-20 gram sınırlı bulunabiliyor ama 2 gün sonra o sıkıntı gideriliyor. 1-5 gram ya da 50-100-200 gramlarda sorun yok. Ani fiyat artışlarında ise alım-satımda sıkıntı olmuyor. Sadece bayram döneminde ithalat yapılmadığı için o arada biraz sıkıntı olmuş olabilir. O nedenle o arada uluslararası piyasa ile kg’da 2 bin 500 dolar fiyat farkı oluşmuştu” diye konuştu. Yıldırımtürk, uluslararası piyasa ile kg’da farkın ise bu dönemde 2 bin 500 ile bin 200 dolar arasında değiştiği bilgisini verdi.