‘Finansa erişim’ için dev zirve
Finansmana Erişim İstişare Toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde, kamu bankalarının genel müdürleri, reel sektör temsilcileri ile gerçekleşti.
info@karadenizekonomi.com / 15.08.2022
TBB Başkanı Çakar, ana sorunun yabancı para cinsinden mevduatın fazla olmasına rağmen TL kredi talebinin yüksekliğinden kaynaklandığını ifade etti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise, "Hepimizin ülkemiz için fedakârca çalışması ve buna göre hareket etmesi gereken bir dönemdeyiz. Bankalarımızdan da işin feda kısmını reel sektöre, kar kısmını kendilerine ayırmadan, bu bilinçle davranmalarını arzu ediyoruz" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, şirketlerin finansmana erişim sorununun kritik aşamaya geldiği uyarısı sonrası, Merkez Bankası’nın ardından kamu bankalarının genel müdürleri de TOBB’da düzenlenen Finansmana Erişim İstişare Toplantısında bir araya geldi. Toplantıya, aynı zamanda Türkiye Bankalar Birliği Başkanı olan Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan katıldı.
Toplantıda söz alan TBB Başkanı Çakar, ana sorunun yabancı para cinsinden mevduatın fazla olmasına rağmen TL kredi talebinin yüksekliğinden kaynaklandığını dile getirirken, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise, "Hepimizin ülkemiz için fedakârca çalışması ve buna göre hareket etmesi gereken bir dönemdeyiz. Bankalarımızdan da işin feda kısmını reel sektöre, kar kısmını kendilerine ayırmadan, bu bilinçle davranmalarını arzu ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
HER İL VE İLÇEDEN ŞİKAYETLER ARTTI
Hisarcıklıoğlu, ekonomiyi büyütmeyi devam ettirebilmek için firmaların uygun koşullarla finansmana erişimlerinin sağlanması gerektiğini belirterek, son dönemde bu durumun zorlaştığını, her il ve ilçeden bu yönde gelen şikâyetlerin arttığını ifade etti.
En büyük sıkıntıyı da finansa en çok duyarlı olan, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaşadığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, kredi faizlerindeki yükselişin yanı sıra kredi limitlerinin yetersiz kaldığı ve kullanımda sıkıntılar yaşandığının iletildiğini söyledi.
KREDİ İHTİYACI DAHA FAZLA
Hisarcıklıoğlu, firmaların bankalardan talep ettikleri kredileri alamadıklarını, alabilenlere ise çok yüksek faiz oranları uygulandığını, Yaşanan yüksek enflasyon ve maliyet artışları nedeniyle yatırım ve işletme sermayesi için kredi ihtiyacının geçmiş dönemlere göre çok arttığına vurgu yaparak, "İşletme sermayesi kredileri, özellikle KOBİ'lerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için kritik hale gelmiştir. Dolayısıyla artan işletme sermayesi ihtiyacı da dikkate alınarak, krediye erişimin kolaylaştırılması gerekmektedir. Bankalarımızın da fonlama maliyetlerini de dikkate alarak reel sektörümüze uygun koşullarla kredi sağlamaya devam etmeleri beklenmektedir. Böylelikle reel sektörümüz, her türlü olumsuz koşulları en az hasarla atlatarak, yatırıma, üretime, ihracata, istihdama azami katkıyı yapmaya devam edecektir" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, özellikle Kovid-19 salgını döneminde kamu bankalarının reel sektör açısından ne kadar önemli ve değerli olduklarını gördüklerini vurgulayarak, 3 kamu bankasının da en sıkıntılı süreçlerde firmaların yanında durduğunu, ayakta kalmaları için destek verdiğini ifade etti.
“SIKINTILAR AZALTILMALI”
Bu kritik dönemde de bankaların hepsinden aynı yaklaşımı beklediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Hepimizin ülkemiz için fedakârca çalışması ve buna göre hareket etmesi gereken bir dönemdeyiz. Bankalarımızdan da işin feda kısmını reel sektöre, kar kısmını kendilerine ayırmadan, bu bilinçle davranmalarını arzu ediyoruz. Bugünkü toplantımızın birbirimizi karşılıklı olarak daha iyi anlamak açısından önemli bir fırsat olmasını, özellikle de kredilere erişimde yaşanan sıkıntıların azaltılmasına katkı sağlamasını diliyorum."
“TL KREDİ TALEBİ ÇOK ARTTI VE KUR ÜZERİNDE BASKI YARATTI”
TBB Başkanı Çakar, ana sorunun yabancı para cinsinden mevduatın fazla olmasına rağmen TL kredi talebinin yüksekliğinden kaynaklandığını söyledi. Çakar, “5,3 trilyon kredinin 141 milyar doları yabancı para cinsinden. Kaynak tarafında ise TL kaynak yüzde 43 düzeyinde. Kredilerin yüzde 60 küsuru TL cinsinden. Burada bir çelişki var. Bu durumda ben ne yapıyorum. Merkez Bankası’na gidip swap yapıyorum, TL alıp kredi veriyorum. Bu bir maliyet. Yabancı para mevduatın arttığı, TL kredinin ve talebinin arttığı bir durum, sıkıntılı bir durum” diye konuştu.
Yabancı para kredi talebinin ciddi oranda gerilediğini belirten Alpaslan Çakar, “Bu sene yabancı para kredilerin 14 milyar dolar azaldığını görüyoruz. TL kredi talebi çok arttı ve kur üzerinde baskı yarattı. Hepimiz birbirimizi tamamlıyoruz. Birimizdeki olumlu durumdan hepimiz yararlanırız. Sıkıntılı durum hepimizi etkiler” ifadelerine yer verdi.
TL mevduatın toplam mevduatın yüzde 43’ü seviyesinde olduğunu belirten Alpaslan Çakar, bunun içinde 1,1 trilyona ulaşan Kur Korumalı Mevduat da bulunduğunu, bunun tek başına toplam mevduatın yüzde 15’ine ulaştığını kaydetti.
“BÜYÜMEYİ FİNANSE EDEBİLECEK GÜÇTEYİZ”
Bankacılık kesiminin sağlıklı olduğunun altını çizen Alpaslan Çakar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siz kazandıkça ben kazanabilirim. Reel sektör finans sektörü iş birliği içinde dayanışma içinde olmak zorundadır. Ekonomi yönetimi, otorite ve reel sektör ve finans sektörü birbirini tamamlamak zorunda. Buna göre hareket ediyoruz. Böyle hareket etmeye devam edeceğiz. Esas olan ülke bilançosunun sağlıklı olması. Çevre ve iklimi dikkate alarak üreten, yatırım yapan, istihdam yapan her bir müşterimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Ülkemiz büyümek zorunda, bizde o büyümeyi finanse edebilecek güç, kabiliyet, yetenek ve kaynağa sahibiz hiçbir tereddüttünüz olmasın.”
Çakar bankacılık kesimine yönelik temel verileri paylaşarak, özel sektöre verilen kredilerdeki artışa işaret etti. 2022’nin ilk yedi ayında kredilerdeki artışın 1,1 trilyon TL’ye ulaştığını belirten Çakar, bunun 901 milyar TL’sinin ticari kredilerden oluştuğunu, büyük şirketlere verilen kredilerin 497, KOBİ’lere verilen kredinin ise 404 milyar TL düzeyinde gerçekleştiğini vurguladı.
ASEL GÜRSOY
KARADENİZ EKONOMİ