​CEM ŞENOCAK;''DESTEKLEME MODELİ BİR DEVRİMDİR''

Şenocak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Cem Şenocak. 65 yıldır bölgemizde fındık sektöründe varlığını sürdüren Şenocak Gıda firmasının fındık sektörü ile ilgili gelişmeleri ve uygulanan politikaları anlattı.

info@karadenizekonomi.com / 26.12.2018

​CEM ŞENOCAK;''DESTEKLEME  MODELİ BİR  DEVRİMDİR''

  • “Alan bazlı destekleme modeli Cumhurbaşkanımızın 2008 de başlattığı fındık politikasının, fındıkta devrim niteliğindeki doğru kararının devamı olup, fındık üreticisinin sorununu çözecek uygulamadır. Böylece devletin fındık alımındaki zararları önlenir tarımda en önemli ihraç ürünümüzün de önü açılır ve rakip üretici ülkeler fındık dikimine teşvik etmemiş olur.”

Bu sayımızın konuğu Şenocak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Cem Şenocak. 65 yıldır bölgemizde fındık sektöründe varlığını sürdüren Şenocak Gıda firmasının şimdiki Yönetim Kurulu Başkanı Şenocak, fındık sektörü ile ilgili gelişmeleri ve uygulanan politikaları anlattı. Şenocak, “2008 Yılında Uygulamaya Konulan Alan Bazlı Destekleme Cumhurbaşkanımız tarafından başlatılan fındıkta devrim niteliğinde gerçek bir fındık politikasıdır” diyor.

Diğer ülkelerin Türkiye’den daha düşük fiyatla ürün satmasının Türkiye için stok sorunu yarattığına dikkat çeken Şenocak, “Tüketici firmalar, fındık üretimi yapılan diğer ülkelerin sunduğu fındık fiyatını önümüze getiriyorlar. Türkiye bu sektörde öncü ve büyük fındık üreticisi ülke olduğu için diğer ülkeler bunun altında fiyatlarla fındığını satmaya çalışıyor. Bu da bizim elimizde stokların oluşmasına neden oluyor” diyor.

-Fiyat dışında stok oluşmasını önleyecek başka hangi politika uygulanıyor?

-Türkiye’de yukarıda değindiğimiz nedenlerle böyle bir stok oluşmaması için son 2008’den bu yana çiftçi kayıt sistemi üzerinden Alan Bazlı Destek modeli uygulanıyor. Fındık da bir politika olmadığını söyleyenler bu sistemi tarafsız bir gözle incelemelidir.

-Bölgemizde ve zaten genel olarak fındık üretiminde düşme yaşanıyor mu? Yaşanıyorsa neden?

-Doğu Karadeniz’de fındık üretim kapasitesi düşüyor. Özellikle Doğu Karadeniz’de aşırı düştü. Bu düşüş bahçelerimizin bakımsız olmasından, üretici nüfusun yaşlı olmasından ve bahçelerimizin miras yoluyla bölünmesinden kaynaklanıyor. Ancak bunların en başında bahçelerimizin miras yoluyla bölünmesi var. Bir de batıya doğru düz ovalardaki ürün artışı ve maliyet farklılığı var.

-Doğu Karadeniz’le batı arasındaki bu üretim farkı nasıl oluşuyor?

-Doğu Karadeniz’deki üretici, meyilli arazide ortalama 1,5 ton fındık üretiyor. Bunu da 13 liradan satsa 18 bin lira para elde ediyor. Bunun 10 bin lirası zaten masrafa gidiyor. Fakat Batı Karadeniz’de düz ovalarda verimli arazilerdeki bir üretici yaklaşık 7 ton fındık yapıyor. Bunu 13 liradan satsa 91 bin lira para elde ediyor. Bunun da 20 bin lirası masraflara gidiyor. Yani Batı Karadeniz’de bir fındıkçı aile ortalama 71 bin lira fındıktan gelir elde ederken, Doğu Karadeniz’deki üreticilerin fındığa ilgisini azaltırken Batı Karadeniz’de değişik alternatif ürün dikme şansı olan üreticilerin fındık dikimine ilgisini artırıyor.

-Üreticilerin motivasyonunu artırmak için neler yapılmalı?

-Sürdürülebilir fındık üretimi için kesinlikle bu Alan Bazlı Gelir Desteği’nin devam etmesi gerekiyor. Bizim ürünümüzü dünyaya daha fazla satmamız gerekir. Alan bazlı destekleme yerine devlet alımlarına yönelmek ile oluşan stok ürün devletin depolarında çürümeye sebep oluyor, dünyadaki rakip fındık üreticisi ülkelerin iştahını kabartıyor ve o ülkeleri dikime teşvik ediyor. Uygulama yerli fındık ihracatçısının önüne engel olmakta ve pazar payımızı seneden seneye azaltmamıza sebep olmaktadır. Geçmişte Rekolte fazlalıklarında bu stoklar çok büyük rakamlara ulaşmış ve fındık fiyatlarını yükseltemediği gibi Merkez Bankamıza ve hazinemize çok büyük yükler getirmiştir.

-Devlet alımları geçmişte bazı problemler de yaratmıştı. Siz özetler misiniz?

-Geçmişte; devlet 2001. Yılında 600 bin ton stok yapıp çürütmek zorunda kaldığında 1 kg kabuklu fındık fiyatı 1 doların altına düşmüş. 2008 de de buna benzer bir stok faciası yaşanmış devlet depolarında 400 bin tona yakın fındık stokları çürütülmeye veya 10 da bir değerine yağ yapılmak zorunda kalınmış bunlarda hazinemize çok büyük külfet olmakla beraber ihracatımızı ve pazar payımızı daraltmış üreticimize de o yılların fiyatlarına bakıldığında bir fayda sağlamadığı görülmüştür. Bu sebeplerden devlet alım desteğinin sürdürülebilmesi mümkün olmamıştır.

-Şimdi TMO aracılığı ile yeniden devlet alımı yapılıyor.

-2008’de o günün başbakanı bu günün cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sorunu çok iyi analiz edip, devlet alımlarını kaldırarak alan bazlı desteği başlatmış ancak 2008 yılından bu güne alan bazlı destek geliştirilemediği için ve siyasi baskılara dayanılamadığı için tekrar devlet alımları son yıllarda başlatılmak zorunda kalınmıştır. 2008 yılında uygulamaya konulan alan bazlı destekleme Cumhurbaşkanımız tarafından başlatılan fındıkta devrim niteliğinde gerçek bir fındık politikasıdır. Kesinlikle devam etmeli ve tekniği geliştirilmelidir.

-Sizin alan bazlı desteklerin verilmesine yönelik bir sistem öneriniz var mı?

-Fındığa dönüm başına verilen 170 liralık destek diğer tarım ürünlerine verilen desteklerden yüksek bir rakam olduğu için 2008 den beri zam yapılmamış olabilir. Meyilli arazilerde dönüm başına verilen 170 liranın biraz daha teknik olarak geliştirilmesinden yanayım. Bana göre bugün 10 dönümden aşağı fındık üretimi yapan üreticiye dönüm başına 500 TL destek verilmeli, 20 dönümden aşağı yeri olana dönüme 400 TL, 30 dönümden aşağı yeri olana dönüm başı 300 TL, 40 dönümden aşağı yeri olana 200 TL, 50 dönüm altınadönüm başına 100 TL, 50 dönüm üstüne de az da olsa bir destek verilmesi ürünün bakım gübreleme hizmetler için 50 TL olarak verilmesi sorunu büyük ölçüde çözecekdir. Bunu da verirken bahçesiyle ilgilenen üreticiler desteklenmelidir. Doktora, avukata, il dışındaki veya gurbetteki vatandaşa destek verilmemelidir. Burada bir adaletsizlik oluşuyor. Gurbete gitmiş bir vatandaş zaten geçiniyor. Çiftçi değil. Bu vatandaşı devlet niye desteklesin? Ancak eğer bu vatandaşlar bahçesini ortağına veya akrabasına kiralarsa ona da o zaman destekleme verilebilir. Bu desteği alan vatandaşlarımız fındıkla uğraşsınlar. Bu dağları, tepeleri koruyalım ama göç etmiş vatandaşa destekleme vermeyelim. Yıllık verilen destekleme 900 milyon civarıdır. Bu rakam çok az artırılarak kendi içinde küçük ve bahçesiyle ilgilenen, meyilli arazi üzerindeki üreticiye daha fazla destek vererek adaletli bir sistem oluşabilir.

-Alan bazlı destek modeli nasıl bir sonuç doğuruyor?

-Bu sistem Cumhurbaşkanımızın 2008 de başlattığı fındık politikasının, fındıkta devrim niteliğindeki doğru kararının devamı olup, fındık üreticisinin sorununu çözecek uygulamadır Böylece devletin fındık alımındaki zararları önlenir tarımda en önemli ihraç ürünümüzün önü açılır ve rakip üretici ülkeler fındık dikimine teşvik etmemiş olur.

-Bölgesel dağılımı nedir bu destekleri?

-Bölgesel farklılıkları hiçbir zaman siyaseten ele alamazsınız. Meyilli arazi adı altında bu destek her bölgenin yükseklerine verilmektedir. Ancak Samsun bu destekten yaklaşık %20, Batı Karadeniz % 30 oranında faydalanırken, Ordu, Giresun ve Trabzon %100 yararlanıyor. Dikkat edilirse sorunun bu bölgede olduğu görülecektir. Bu, üç il için mükemmel bir modeldir. Yani bu bölgenin insanı bundan memnun olmalıdır.

-Bizim ülkemizde batı ülkelerine göre birim alanda düşük verim alınıyor. Verimi artırmak için neler yapılmalı?

-Evet. Bizde dönüm bazında verimin düşmesinin nedeni; bu bölgenin bahçeleri yaşlı. Köklerimiz çok eski. Köylerimizde bir dalı çekin, dal elinize geliyor. Çünkü kökü sağlam değil. Haliyle verim de düşük oluyor. Kökü yeni oluşmuş bahçenin verimiyle eski bahçenin verimi ayrı olur. Burada ne yapmak gerekir? Tarım İl Müdürlüklerinden ve Ziraat odalarından destek alarak, aralara teraslama yapıp, yeni kökler oluşturmak gerekir. Ben bunu kendi bahçemde de yaptım. Bunun kökü yeniden oluşacak. 4 veya 5 sene ona zarar vermeden büyüteceğim ve onlar büyüyünce eski ocaklarımı çıkaracağım uygulamayı diğer üreticilere örnek teşkil etmesi için küçük ve merkezi bir bahçemde uyguladım. Yıllık ürün kaybı olmadan eski bahçemi yenileyeceğim. Bunu Diğer üreticilerimizin de kademe kademe yapmasını öneriyorum. Bu konuda devletimizin de destek vermeli.

-Teşekkürler sayın Şenocak.. 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar