EN BÜYÜK ENGEL BELİRSİZLİK
Reel sektörü temsil eden işadamları ve STK yöneticileri 2019un reel sektör açısından sıkıntılı geçeceğini ancak, yapılması gereken işler yapıldığı takdirde yatırım ortamının iyileşeceği görüşündeler.
info@karadenizekonomi.com / 31.12.2018
2019 zor yıl olacak
İlyas Edip Sevinç: TİM Yönetim Kurulu üyesi
·2019 yılının ikici yarısında sanayiciler olarak toparlanma bekliyoruz. Seçimler bitmiş her şeyin objektif konuşulacağı ortam sağlanmış olmalıdır.
Ülkemizin gündeminde seçim olduğu sürece normalleşmede istenilen ölçüde sonuçlar alınamayacaktır. 2019 yılının ikici yarısında sanayiciler olarak toparlanma bekliyoruz. Seçimler bitmiş her şeyin objektif konuşulacağı ortam sağlanmış olmalıdır. Faizlerde bir düşüş yaşansa da sanayici daha fazlasını bekliyoruz. Her şeye rağmen 2019 yılının ikinci yarısını toparlanma dönemi olarak görmekteyiz.
M. Suat Hacısalihoğlu: Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
- ·Küresel ekonomiye Türk ekonomisi yeni yıla temkinli başlangıç yapacak. Kamu ve özel sektör kaynakları özellikle 2019 yılında sıkı bir para politikası ile daha dirençli bir yapıya kavuşacağını ümit ediyorum.
Karadeniz Ekonomi Gazetesine Türkiye ekonomisinin 2018 yılı performansını ve 2019 yılı beklentilerini değerlendiren Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hacısalihoğlu, 2018 yılının Türkiye ekonomisinin küresel ekonomiye direncinin test edildiği bir yıl olarak anılacağını ve Trabzon özelinde de kentin şansını kullanarak zorlukların aştığı bir dönem olduğunu söyledi. Hacısalihoğlu, 2019 yılına ilişkin projeksiyonda özel sektör önceliğine dikkat çekti. Trabzon TSO Başkanı, önümüzdeki yıl için en büyük yükü reel sektör yani özel sektörün taşımakta olduğu hepimizin malumudur. Bu anlamda reel sektörün finansman olanaklarını artırmanın, rekabetçi üretim kapasitesinin geliştirilmesinin, uluslararası pazarlara çıkışının desteklenmesinin ekonomimize olumlu katkıları olacağı aşikârdır ifadelerini kullandı. Hacısalihoğluna göre, önümüzdeki yılı Türkiye ekonomisi daha temkinli geçirecek. Kamu ve özel sektör kaynakları özellikle 2019 yılında sıkı bir para politikası ile daha dirençli bir yapıya kavuşacak. Gerek özel sektör gerekse kamu da mali disiplin ile ekonominin daha iyi bir duruma gelecek, özellikle de uluslararası alanda kırılgan ekonomiler arasında gösterilen Türkiye bu yakıştırmayı güçlü bir ekonomi ile geride bırakacak.
Hakan Poyraz: ÇAMSAN ORDU A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
- ·Öngörüm şu ki; yılın ikinci yarısını ise finans dünyası gibi toparlanma süreci olarak görmek istiyoruz. İlk 6 aylık bölüm seçime endeksli geçecek.
Ülke ekonomisi reel sektör açısından zor bir dönemden geçmiştir. Sanayiciler olarak, 2019 yılının da zor geçeceğini düşünüyoruz. Öngörüm şu ki; yılın ilk ve ikinci yarısında iki ayrı Türkiye göreceğiz. İlk 6 aylık bölüm seçime endeksli geçecek. Yılın ikinci yarısını ise finans dünyası gibi toparlanma süreci olarak görmek istiyoruz. Öncelikle üreten kesim ve sanayiciler yüksek faizden korunmalı. Üreten kesimler yeni teşvikler ve imkanlarla mutlaka güçlü tutulmalıdır.
Ulusoy; ihtiyatlı iyimserlik içindeyiz
Finansal dalgalanmanın reel sektöre etkilerinin çok fazla olduğu bir yılı geride bıraktık. Gerçekten sorunlu olan firmaların sorunlarının hangi boyuta ulaştığını gördük. Geldiğimiz noktada bu dalgalanma dengelendi gibi gözükse de ve gelecek yıla ilişkin beklenti iyileşmenin devam edeceği yönünde olsa da ihtiyatlı iyimserlik havası hakim olacak. Önceki krizlerden farkı, reel sektörün borç yükündeki artış oldu. Herkes kendince çözüm arayışları içine girdi. Önemli olan özel sektörün borç yükünü taşınabilir duruma getirmek olmalı. Sabırlı olacağız, büyümenin hız kestiği bir yıl bizi bekliyor. Ancak her şey yolunda giderse 2020 ve sonrası için önümüzü açık görmekteyim.
Tokgöz: Krizden üreterek çıkarız
- ·Seçim sonrası ne olur bilmiyoruz ama ekonomisi ve sanayisi ciddi bir sıkıntı içinde. Kolay olmayacak ama üretimi artırırsak bu krizden çıkarız.
İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yönetim kurulu üyesi Tahsin Tokgöz, Karadeniz Ekonomi Gazetesine yaptığı değerlendirmede seçimlerin etkisi üzerinde durdu. Kısa aralıklarla yapılan seçimlerin ülke ekonomisinde gereğinden fazla yalpalanmaya yol açtığını ve bu durumun da ekonomik gidişatı olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Tokgöz, 2019 yılında da bir seçim olacak. Seçim sonrası ne olur bilmiyoruz ama ekonomisi ve sanayisi ciddi bir sıkıntı içinde olan Türkiyenin çıkış yolu kolay olmasa da üretimi artırmaktan geçiyor. Yaşananlar üretenlerin krizidir. Ne kadar fazla üretirsek krizden o kadar çabuk çıkarız.
Kafkas: 2018 spekülatif kur atakları ile geçti, 2019 fırsatlar yılı olmalı.
- ·ABD-Çin ticaret savaşı, Brexit gelişmeleri, Fed'in faiz artırımı kararları ve jeopolitik riskler, Türkiye gibi ülkelere olumsuz yansıdı ve ülkemiz ayrıca spekülatif kur ataklarına maruz kaldı
Doğu Karadeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (DOKASİFED) Başkanı Zeyyat Kafkas, 2018 yılında Türk ekonomisinin içinden geçtiği durumu ve 2019 yılı beklentilerini Karadeniz Ekonomi Gazetesine değerlendirdi. Kafkas, yeni yıla ilişkin beklentilerini de fırsatlar yılı olabilir şeklinde özetledi. Kafkas, Sürekli olumsuzlukları konuşmak yerine çözüm odaklı olmak ve bunun devamlılığını sağlamak zorundayız. Seçim iklimi bu olumlu gidişi gölgelemesine izin vermemeliyiz. Yatırım ve istihdam seferberliğinin 2019 da tüm hızıyla devam etmesi için, iş dünyası olarak destek vermeliyiz. Önümüzdeki ayları bekleme, izleme dönemi olarak değil, tam tersine fırsatları değerlendirme dönemi olarak görmek ve değerlendirmek durumundayız. İş dünyasına tereddütte kalmak yakışmıyor, yabancı yatırımcıların giderek artan ilgisinin bizlere örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Tüm kaynakların yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama yönelmesi için hükümet ile iş dünyası koordineli bir şekilde çalışmalı ve yaşanan tüm olumsuzlukların fırsata çevrilmesi adına Çözüm odaklı yol haritası belirlenmeli ifadelerini kullandı.
Ordu OSB Başkan vekili: Murat Şimşek
·Sanayicinin ve üreten kesimlerin önü açılmalıdır. Bunun yolu da reel sektörün finansmana kolay erişiminden geçiyor.
İstihdam yaratan kesimin enerji maliyetleri oldukça arttı. Sanayici enflasyonu normal enflasyonun neredeyse iki katına çıktı. Yeni teşviklerin yanı sıra sanayiciye ucuz kredi imkanları sunulmalı ve lokomotif sektörler mutlaka desteklenmelidir. Bir başka tartışma konusu da seçim ekonomisi üzerinden yapılmakta. Zamanlama açısından eleştiriliyor ancak bunu seçim ekonomisi şeklinde değerlendirmemek gerekiyor. Olması gereken reel sektörün finansmana erişim sorununun kesinlikle giderilmesi ve banka bilançolarında gerekli temizliğin yapılmasıdır.
Çakmak: 2019 daralma yılı olacak
- ·Yaşanan kriz geçmişteki örneklerinden çok farklıdır. Son krizin kaynağında reel sektör var ve şu anda inşaat sektöründe taş üstüne taş koyan yok.
Ülke ekonomisinin içinden geçtiği sürece ilişkin Karadeniz Ekonomi Gazetesine değerlendirmeler yapan Turan Seramik A.Ş. yönetim kurulu başkanı Burhan Çakmak, 2019 yılı için öngörüsünün üretimde de istihdamda da daralma olacağı yönünde olduğunu belirtti. İnşaat sektörünün tamamen uykuya yattığını ve bir türbülanstan geçtiklerini ifade eden Çakmak, hem yurtiçinde hem yurtdışında rekabetçi kurumları yavaş yavaş kaybediyoruz. Maliyetlerimiz arttı. Özellikle doğalgaz ve elektriğe gelen yüklü zamlar üretim maliyetlerimizi ciddi oranda artırdı. Yeni yıl için açıklanan asgari ücret de yük getirecek. Zaten talep yok bir de bu yeni maliyetleri üzerine koyduğunuz zaman piyasaya dönmenizde bir takım zorluklar ortaya gelecek. Bunu görüyoruz ve tedbirlerimizi kendi ölçümüzde almaya çalışıyoruz dedi. Yaşanan krizin geçmişteki örneklerinden farklı olduğunu ileri süren Çakmaka göre son krizin kaynağında reel sektör var ve şu anda inşaat sektöründe taş üstüne taş koyan yok.
Aydoğan: sanayici-bankacı ilişkisi çok kötü durumda
- ·Trabzon Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Aytaç Aydoğan, Konkordatolar ve kapatılan işyerlerinin sayısı hızla artıyor. Bu durumun düzeltilmesi için yapılması gerekenler var.
Karadeniz Ekonomi Gazetesine 2018 yılı ekonomisini değerlendiren Trabzon Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Aytaç Aydoğan, iş insanları olarak piyasanın zor koşullarında herkesin işini devam ettirme kararlılığında olduğunu söyledi. Paraya ulaşmada ciddi sıkıntıların yaşandığına vurgu yapan Aydoğan, arka arkaya konkordato ilanlarının yaşandığı bu ortamda düzeltilmesi gereken pek çok şey var sözleriyle başladığı açıklamalarını şöyle sürdürdü: 2019 yılında asgari ücrete getirilen artış, ve teşvikin devamı ile elektrik ve doğalgaz indirimlerini olumlu görüyorum. Enflasyon üzerindeki baskı devam edecektir. Bankalar kâr üstüne kâr açıklıyor ama bu karları bizden elde ediyorlar. O nedenle sektöre güvenmeye devam etmeliler. Son yaşananların geçmiş krizlerden farkı reel sektör üzerinde etkili olmasıdır. Dışarıdan gelen baskıyı da göz ardı edemeyiz. O nedenle bu krizi hücrelerimize kadar hissediyoruz. Diğer yandan krizler doğru yönetilirse aynı zamanda bir fırsattır. Nerede hata yaptık ona bakmamız için bir fırsattır yaşadıklarımız. Bankaları ve devleti çok önemsiyoruz. Ancak, yılın bitmesine sayılı günler kala kamuya iş yapan ve paralarını alamayan insanlar var. Oysa, devlet iş insanlarından elini çekmemeli. Bankalar için de kredi geri çağırmalar ve hesap kapatmalar doğru değil.
Nurettin Karslıoğlu: İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yön. Krl. Üyesi
Yüksek faiz sanayici için ciddi bir yük, acil önlem alınmalı
Bir sanayici olarak 2019 yılının ilk yarısından ümitli değiliz. Yılın ikinci yarısı için beklentimiz ise olumlu yönde. Yüksek faizler sanayicinin üzerinde gerçekten çok ciddi bir yük. Öncelikli olarak yatırım iklimini oluşturacak önlemlere yönelmeliyiz. Çünkü, yaşananlar bir reel sektör krizidir. Üreten kesimi bu süreçten acilen çıkarmalıyız.