Sokak lezzetinin sırrını masalara taşıyan bir işletmeci Şükrü Turap. Yaklaşık üç yıl önce “meşhur gurme pilavcı” adıyla açtığı mekanda, kendi ifadesiyle “doyum”satıyor. Türk insanının pratik zekasının bir ürünü ve hatta “fast food” modasına inat bir buluş, “tezgahta nohutlu pilav”ın başlangıç noktası. Olmazsa olmazı ise tezgahın camlarının mutlaka buğulanması.

İşte bugün, Ordu’dan Giresun yönüne yol alırken Kuğukent Kavşağı’nın hemen yanı başında “meşhur gurme pilavcı” patenti ile kabuk değiştiren nohutlu pilav yolculuğunun Ordu’daki kahramanına konuk olduk. Şükrü Turap, daha önceleri sanayi bölgesinde “buğulu” arabasında sattığı pilavını şimdi masalarda servis ediyor. 40 masalık ama içi tıka basa dolu bir mekan bulunduğumuz yer. Hani derler ya; toplumun her katmanından insanların buluşma noktası. İşte tam da öyle bir yerden bahsediyoruz. Dip dibe masalarda onlarca insan, günün belli saatlerinde orada tesadüfen buluşabiliyor ve dar mekanda yeni dostluklar oluşuyor.

Güne çok erken başladıklarını söyleyen Turap, kahvaltı ve çorba servisi sonrasında öğlen saat 11:30 ile 15:00 arasında inanılmaz bir sirkülasyonla müşterilerinin karınlarını doyurduklarını anlatıyor. “Sabah güne erken başlıyoruz. Kahvaltı ve çorba faslından sonra öğlen saatlerinde artan bir kalabalık ve ciddi bir sirkülasyon bizi bekliyor. Dar alandaki bu sirkülasyonda insanların mutlu yüzlerini görmek bizi de mutlu ediyor. Avukatından işadamına ailesi ile gelenden sevgilisiyle buluşana tüm kesimlerin kesiştiği bir yer olduk. Müşterilerimiz burayı “doyma yeri” olarak görüyor. Bir restoran veya bir cafe değiliz. Pratik atıştırmalık bir mekanız” diye söze başlayan genç girişimci, tezgahta pilav dönemlerini de unutmuyor. Ordu Organize Sanayi Bölgesi’nde bir tezgahta başlayan lezzet yolculuğu buraya taşımış onu. “2016 yılı Ocak ayında bulunduğumuz yeri açtık. Tavuklu nohutlu pilav asıl işimiz ama bu mekanda ara bağlayıcı ürün olarak görüyoruz” diyen Turap’a göre önemli olan hijyenik koşullar ve şeffaf yani görünen bir mutfak.

İmalathane ile servis farklı yerlerde olunca daha geniş bir yere geçmeyi planlayan ve bunun ilk adımlarını atan “meşhur gurme pilavcı”, motorlu paket servis elemanlarını da vitrin olarak görüyor ve çalışanlarını sıkı bir denetime tabi tutuyor. Mekanda bizim dikkatimizi çeken diğer detaylar ise sunumunu yaptığı tabak veya kasenin sattığı üründen daha pahalı olması. Bir de reçete uygulaması. Nohutlu tavuklu pilav belki geleneksel bir lezzet ama buranın mutfağında işin bir sistematiği var. Hemen her şey adeta bir laboratuvar ortamında gram gram hesaplanıyor ve o doyumsuz lezzet, geleneksel göz kararı ile değil ince ince tartarak müşteriye sunuluyor. Yarattığı 30 kişilik istihdam ile ayda 3 tona yakın pirinç, günlük 160 kilo tavuk eti işleyen mekan, çorbadan yahniye ızgaradan İskender Kebap’a pek çok değişik menü ile müşterilerine doyumsuz lezzetler sunuyor. REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ