Dil eğitimi hobileştirilerek verilmeli
Ordu TAD Dil Kursu kurucusu Çelebi, “İngilizce hobileştirilerek öğrenilmelidir. Bunun için öğrenmeye okul öncesi eğitimde oyunlar, şarkılar ve günlük eğlencelerle başlanmalıdır. Bu şekilde bir yaşam tarzına dönüşür ve öğrenme kolaylaşır.”
info@karadenizekonomi.com / 5.12.2019
Türkiye’de yabancı dil öğrenme üniversite çağına kadar sarkıyor. İngilizce eğitimi de bu nedenle ciddi bir şekilde kan kaybediyor. Peki İngilizceye toplum olarak bir eğilim varken neden başarısız olunuyor. Tüm bu soruları Ordu Türk-Amerikan Derneği (TAD) Dil Kursu kurucusu Volkan Çelebi’ye sorduk. Dilin duyarak ve konuşarak öğrenildiğini ve dil öğrenmeye erken yaşlarda başlanılması gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu; “ Dil eğitimine mümkün olduğu kadar erken başlamak verimlilik açısından iyi oluyor. Biz Türkçeyi duyarak öğrenmeye başlanıyoruz. Aynı şekilde İngilizce de böyle öğrenilmeli. Bu sürecin temeli küçük yaşta İngilizce çizgi filmlerle atılabilir. Daha sonra dil kursundan yararlanılırsa ya da iyi bir yabancı dil eğitimi verilen bir okulla desteklenirse daha da iyi ilerleyebilir. 8’inci sınıfa kadar devam eden bu süreç dil öğrenme açısından çok verimli oluyor.”
Öğrencileri TOEFL, IELTS ve PTE gibi sınavlara hazırlıyoruz
Eğitimin yaşı olmadığını da sözlerine ekleyen Çelebi yinede bu sürecin ileri yaşlara bırakılmamasını çünkü belirli yaştan sonra algıların yavaşladığını ve bu nedenle öğrenme sürecinin daha yavaş ilerleyeceğini vurguladı. Ayrıca TAD olarak Work and Travel, İntership gibi programlarla yurtdışına öğrenci gönderirken TOEFL, IELTS ve PTE gibi sınavlara da hazırladıklarını belirtti.
Öğretmenler idealizmini kaybetti
Türkiye’de İngilizce öğretmenlerinin idealizmini kaybetmesi nedeniyle dil eğitiminde verimli olunamadığını da sözlerine ekleyen Çelebi, “İngilizce öğretiyorsanız derste sürekli İngilizce konuşmanız gerekiyor. Sadece sınavda başarılı olsunlar diye gramer eğitimi verdiğiniz zaman işler çok verimli olmuyor. Ayrıca öğretmenler idealizmini kaybettiler. Haksız da değiller, sürekli aynı şeyleri öğrettikleri için bir süre sonra isteklerini kaybetmeye başlıyorlar. Bu konuda çözüm olarak öğretmenler bir süre ilkokul seviyesinde öğrencilere, birkaç yıl sonra da lisede ileri seviye gruplarına ders anlatmakla görevlendirilirse hem kendilerini yenilemiş olurlar hem de motivasyonları yükselir.” dedi.
Malta ekonomik yönden iyi bir tercih
Bir dili anadil gibi konuşmanın zorluğundan da bahseden Çelebi bunun için mutlaka o dilin konuşulduğu ülkeye gidilmesi gerektiğini belirterek, “İngilizcenizi pekiştirmek istiyorsanız eğer Amerika ve İngiltere en başta gelen ülkeler. Ama şu an dolar ve pound kuruna baktığınız zaman fiyatlar çok yüksek olduğu için bir öğrencinin oralarda bir dil okuluna gidip 1 ay bile zaman geçirmesi, konaklaması ve uçak bileti dahil 2 bin poundu geçebilir. Alternatif olarak Malta düşünülebilir. Ama orada da çok Türk var bu konuda dikkatli olunmalı mümkün olduğu kadar yabancılarla vakit geçirilmelidir. Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda dili bir ders gibi değil de bir hobi olarak görmeye çalışmak gerekiyor. Eğer kişi bunu sadece bir ders gibi görürse bu süreç hem keyifli hem de verimli olmaz. Ama dili yaşayarak öğrenmek izlenen filmlerden kültürlerden bir şeyler öğrenmeye çalışmak süreci keyifli hale getirirken öğrenmeyi de hızlandırır.” NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOMİ
-
1951 yılında Ankara’da kurulan Türk-Amerikan Derneği Dil Kursu’nun Ordu şubesini 2015 yılında Volkan Çelebi tarafından açıldı. 6 yaştan itibaren bütün yaş gruplarına hizmet verilen kursta İngilizcenin yanı sıra Almanca, Fransızca ve İspanyolca dersleri de özel olarak verilmektedir.