Eski fındık yasaklanmalı
Karadeniz Ekonomi Gazetesi'nin bu haftaki konuğu Samsunlu İşadamı Azmi Yılmaz oldu. Fındık ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Yılmaz, soruları içtenlikle yanıtladı.
info@karadenizekonomi.com / 26.04.2018
Tarım Bakanlığının milletin elindeki eski fındığı çıkartması ve eski fındığa yasak getirmesi lazım. 2015 senesinin fındığı elde duruyor. Adam çürütmüş. Bu, aynı zamanda bir milli servettir. Sonra başımıza dert oluyor. Çuvalın ortasına koyuyor. Geri göndersen dert, göndermesen olmuyor. Devlet bu hususta Karadeniz ihracatçısı ve sanayicisine sahip çıkmalı. 2 milyar doları geçen bir ihracattan bahsediyoruz.
Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetlerinin bu haftaki konuğu, Samsunlu işadamı, Özyılmaz Fındık Ticaret ve Sanayi Ltd.Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Azmi Yılmaz. Türkiyenin sanayisine ve ekonomisine ilişkin en önemli referanslardan ISO 500 sıralamasında son 8 yıldır çoğunlukla ilk 500de yer alan bir kuruluşun başında olan Yılmaz ile ticari faaliyetlerinin yanı sıra hem fındık sektörünü, hem kentin ve ülkenin ekonomisini masaya yatırdık.
-Türk ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir kuruluşun başındasınız. Özellikle son 8 yıla baktığımızda Türkiyenin önde gelen firmaları arasında çoğunlukla ilk 500 sanayi kuruluşu içinde görüyoruz sizi. Bunun sırrı nedir? Ve bunu yaşamak nasıl bir duygudur?
-Elbette yaptığımız işin farkındayız, sorumluluklarımızın da. 46 yıldır süregelen bir işletmenin başarısından bahsediyoruz. Bu bizi çok mutlu etmekle birlikle ağabeyim Mustafa Yılmaz ve ben önce insana yatırım yapmanın keyfini sürüyoruz. Bu büyümede bir aile şirketi olmamızın payını da inkar etmememiz gerekir.
-Bir ticari başarıdan söz ederken net varlık, toplam sermaye ve sürdürülebilirlik gibi finansal terimlerden bahsedilir. Geride kalan 46 yılı siz nasıl anlatırsınız?
-Babamız, 1968 yılında Samsun'un Çarşamba ilçesinde kurduğu bir zahire dükkanı ile temelleri atmış oldu. Zaman içinde başta fındık olmak üzere birçok tarım ürününün ticaretini yapmaya başladık. 1987 yılına geldiğimizde Çarşamba ilçesinde kurulan fındık kırma fabrikası Otolar A.Ş unvanı altında fındık sektöründe iç ve dış piyasada hizmet vermeye başladık. 1990 yılında şirketimiz Özyılmaz Fındık Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi unvanını aldık ve sektörde büyüyerek bugünlere geldik. 2009 yılında Türkiyenin en büyük ilk 500 sıralamasına 468.sıradan girdik. Bir sonraki yıl 443. sıraya yükseldik. 2011 yılında ise 379.sırada yer aldık. 2012 ve 2013 yıllarında ikinci 500 içinde yer aldık. Son yıl itibariyle yerimiz 372.lik oldu.
-Bünyenizde birden fazla şirket olduğunu biliyoruz. İsimleri ve faaliyetleri konusunda bilgi verir misiniz?
-Özyılmaz Fındık Ticaret ve Sanayi Ltd.Ştinin yanı sıra Özyılmaz Hayvancılık ve Yılmaz Fındık Entegre adıyla Çarşambadayız. Sambak Pirinç adıyla, Edirne Uzunköprü ilçesinde bulunan bir pirinç fabrikamız var. Bir de Gürcistanda ortağı olduğumuz bir fındık işleme tesisimiz var.
-Trakyadaki pirinç fabrikanız ne zamandır faaliyette?
-2007 yılında Edirnenin Uzunköprü ilçesi, Kurtbey beldesinde 13 bin 500 metrekare arsa alımı pirinç fabrikamıza ilişkin ilk adımı atmış olduk. Daha sonra inşaat çalışmalarıyla 2 bin 500 metrekare kapalı alanda hammadde depomuzu tamamlayıp hemen ardından üretim binasını tamamladık. 2010 yılı çeltik hasadı sezonunda üretime başladık. Fabrikamızın şu anda üretim kapasitesi 250 tondur ve buradaki tüm yatırımlarımızı kendi öz sermayemizle karşılamış olmaktan dolayı mutluyuz.
-Özyılmaz Fındık sizin çıkış noktanız ve aynı zamanda ihracatçı yönünüz de var. Biraz da bunlardan bahseder misiniz?
-Özyılmaz fındık olarak bu yıl yaklaşık 45 bin ton civarında alım gerçekleştirdik. Ferrero firmasıyla çözüm ortağıyız. Fabrikamızda 240 kişi istihdam ediliyor. Fındık konusunda batıya yatırım yapmayı düşünmedik. Dediğiniz gibi aynı zamanda ihracatçı konumdayız. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulunda görevlerimiz devam ediyor. Geçen hafta yapılan seçimde Edip Sevinç başkanlığındaki yönetimde yine yer aldık. Geçen yıl 13 milyon dolarlık dış satım gerçekleştirdik. Bu yıl hedefimiz 20 milyon dolar.
-İhracat için hedef pazarlarınız hangi ülkelerdir?
-Almanya, İsrail ve ABDye ihracat yapmaktayız. Hedefimiz Asya pazarına girmek. Bu kapsamda Fındık Tanıtım Grubunun Çin pazarına yönelik tanıtım faaliyetlerini takip ediyoruz ve Çin pazarını yakalamak istiyoruz.
-Kendi alanınızda duayen bir isim olarak fındık hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyoruz. Sektörü nasıl bir gelecek bekliyor?
-Fındık sektörü kendi ayakları üzerinde durmak zorundadır. Samsun bölgesinde yeni ağaç dikimi kaliteyi oldukça artırdı. Ordunun yüksek kesimlerinde çakıldak fındık dikilen bahçeler belki kendini kurtarıyor ama denize yakın bölgelerde neredeyse 100 yıllık bahçeler var. Eskiden bölge insanı yılın büyük kısmını bahçesinde köyünde geçirirdi. Zamanla önce bahçeler bölündü, küçüldü ve varisler arttı. Köylerde pek kimse kalmadı fındıkla yaşayan. Kimileri İstanbulda kimileri İzmirde oturuyorlar. Eskisi kadar bakmıyorlar fındığa. Ama, Samsunda durum biraz daha farklı. Burada olağanüstü bir bakım var. Gerekliyse eski fındığı söküp yenilerini dikiyoruz ve fındık için en iyi gelişen bölge Çarşamba Ovası oldu. Burada Ferreroya da ayrı bir yer açmak lazım. Onlar iyi tarım uygulaması kapsamında çok güzel işler başardılar. Biz de bu konuda desteklerini gördük. Yeşili, suyu, kokusu ve tadıyla Karadenizlinin zekasını artıran güzel ürünlerden birisi fındık. Hepimiz bu yörenin çocuğuyuz ekmeğimiz buradan. Yediğimiz ekmeğe saygı duyup ürüne sahip çıkmalıyız.
-Üreticiler için önerileriniz ne olur?
-Üreticilerimizin fındıklarını kaliteli üretmeleri gerekir. Bizim rakiplerimiz çoğaldı. Bugün 41 ülkede fındık dikiliyor. Dünyanın yüzde 85 oranında fındığını üreten ülkemiz bugün kademeli olarak düşüşle yüzde 62sini üretiyor. Bizim öncelikle verimi arttırmamız lazım.
-İşlenmiş fındık ürünleri için de bazı çalışmalarınız var. Yılmaz Entegre tesisinde işler nasıl gidiyor?
-Entegre tesis yatırımını 2014 yılında planladık ve faaliyete geçirdik. Bu şirket için 7 milyon liralık yatırım yapıldı. Sıfırdan kurulan yeni fabrikada fındık kavurma, beyazlaştırma, fındık püresi, fındık kreması, fındık ezmesi gibi ürünler üretilecek. İşlenmiş ürünlerin zaman içerisinde ihracatına da geçilecek. Entegrede amaçlanan işlenmiş mamul üretimiyle hem fındığa katma değer sağlamak hem ihracatı artırmaktı. Şükürler olsun bunu da başardık. Ancak, fındıkta kalite son üç yıldır oldukça bozuldu. Kalite sınıflandırması ve işleyişi tıkamaması için yeni bir tesis daha kuruyoruz. Bu tesis günde 400 ton fındığı rahatlıkla kıran bir kapasiteye sahip olacak.
-TMOnun elindeki fındık sektörü nasıl etkiliyor?
-Sektörü olumsuz etkilemez. Kendi adıma fındığı 10 buçuk lira derdim ve o malı da piyasada satardım. Tarım Bakanlığının milletin elindeki eski fındığı çıkartması ve eski fındığa yasak getirmesi lazım. 2015 senesinin fındığı elde duruyor. Adam çürütmüş. Bu, aynı zamanda bir milli servettir. Sonra başımıza dert oluyor. Çuvalın ortasına koyuyor. Geri göndersen dert, göndermesen olmuyor. Devlet bu hususta Karadeniz ihracatçısı ve sanayicisine sahip çıkmalı. 2 milyar doları geçen bir ihracattan bahsediyoruz. 11 buçuğa satma 10 buçuğa sat ve eldeki fındığı erit derdim. Devletin işine aklımız ermez. Denize döker veya yağ yapar. Yanıldıkları şu oldu; sanayicide mal var. TMO aldı fındık bitti değil. Özel sektörde fındık hala var.
-Geçtiğimiz hafta açıklanan yatırım teşvikleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
-Cumhurbaşkanımız, Sayın Recep Tayyip Erdoğannın davetiyle yatırım teşviklerinin açıklandığı toplantıya biz de katıldık. Sayın Erdoğan, o toplantıda çok güzel şeyler söyledi. Takdire şayan açıklamalar yaptı. Bu paketle Türk ekonomisinin önünün daha da açılacağına olan inancım arttı.
-Yatırım teşviklerinde Karadeniz Bölgesinden hiçbir ilin yer almamasını nasıl yorumluyorsunuz?
-Evet, bölgemiz yoktu. Tabi ki, takdir bizi yönetenlerindir. Öyle uygun görülmüş. Sorgulama hakkını kendimizde görmeyiz. Belki de başka bir paket hazırlanır. O pakette de Karadeniz için bir teşvik gündeme gelebilir.
-Samsun ekonomisi hakkında neler söylersiniz?
-Samsunda ürün çeşitliliği fazladır. Fındık, Ordu ve Giresunda olduğu gibi pek konuşulmaz. Ülke ekonomisine yön veren çok sayıda firma var Samsunda. Ama genel olarak baktığımızda zaman zaman iniş çıkışların yaşandığı bir Anadolu şehri burası.
-Yaşamınızda işin yeri nedir?
İş ve ailem hayatın tamamını kapsıyor. Şu anda 72 yaşındayım. Allah sağlık verdiği müddetçe işin içinde olmaya devam edeceğiz. Başta da belirttiğim gibi ağabeyim Mustafa Yılmaz ile babamızdan bayrağı yavaş yavaş ikinci kuşağa devrediyoruz. Benim iki kız iki erkek dört çocuğum var. Ağabeyim Mustafa Yılmazın da iki erkek ve bir kızı. Artık onlar da işin tamamen içinde.
-Teşekkürler Azmi Bey..