"Fındıkta rekolte yüksekliği üretici için avantaj"
"Fındıkta rekolte yüksekliği üretici için avantaj" Fındıkta Rekolte tartışmaları sürerken TTB Meclis Başkanı Mehmet Cirav, rekoltenin yüksek olmasının üretici için avantaj olduğunu söyledi.
info@karadenizekonomi.com / 20.07.2017
2017 ürünü fındıkta olgunlaşma döneminin sonlarına yaklaşılırken, tahmini rekolte ile ilgili tartışmalar da sürüyor. Türkiye fındığının yaklaşık yüzde 8-9unu üreten Trabzonda, ihracatın yüzde 50ye yakın kısmını gerçekleştiren firmaların üye olduğu Trabzon Ticaret Borsasının Meclis Başkanı, fındık sanayici-ihracatçısı Mehmet Cirav, yaklaşık 64 bin hektarlık bir alanda üretimin yapıldığı Trabzonda son yılların en yüksek rekoltesinin gerçekleşeceğinin tahmin
edildiğini söyledi. Türkiye genelinde de verim ve kalitesi yüksek bir sezonun yaşanacağını tahmin ettiğini, bahçelerdeki görüntünün de bunu ortaya koyduğunu belirten Mehmet Cirav şunları söyledi:
Rekoltenin yüksek olması üretimden ihracat aşamasına kadar sektörün içinde yer alan tüm kesimler için dezavantaj değil avantajdır. Üreticilerimizin her zamanki gibi beklentisi yüksektir. Dünyada da bu böyledir. Ancak, fındıktan yüksek kazanç sadece fiyatla değil, üretimin arttırılması, maliyetlerin düşürülmesi ile de mümkündür. Doğrusu, kalıcı ve kazandırıcı olan da budur. Bu açıdan baktığımızda 2017 rekoltesindeki artışın, bizim için bir dezavantaj değil avantaj olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü, yüksek rekolteden dolayı ihracatımız miktar olarak artacaktır. Fındığın tanıtımına katkı sağlayacaktır. Gürcistan ve İtalyada rekoltenin yüzde 30-40 oranında az olacağının tahmin edilmesi, fındığımıza talebi artıracak, bu da üreticimizin ürününü daha iyi değerlendirmesine vesile olacaktır. Mehmet Cirav; önümüzdeki sezonda fındık ihracatımızda ciddi bir artışın muhtemel olduğunu vurgulayarak; Piyasada oluşacak fiyat ile ilgili şimdiden bir şey söylemek, hem zor, hem doğru değil. Ancak, vatandaşın halen alımlarını sürdüren TMOdan beklentileri var. Devlet bu konuda nasıl bir karar verecek? Bu da önemlidir dedi.