Uzun süren altyapı çalışmalarının ardından Eylül ayı başında ilk paketlemelerin yapıldığını söyleyen Eser, Ordu’da 3 bin arıcıya ulaştıklarını yanı sıra Türkiye’deki en büyük bal üreticilerinin de Balmer A.Ş.’nin farkına vardığının altını çizdiği açıklamalarında, merdiven altı üretim nedeniyle “bala küsmüş” ve bal satın almayanların artık kuşkuya kapılmadan bal tüketebileceklerini söyledi.

Üründe katma değeri yükselteceğiz

Balmer A.Ş.’nin asıl hedefinin sadece paketleme olmadığını belirten Eser, “ayakta kalmak için paketleme işiyle başladık” derken, asıl hedefin ürün çeşitliliği olduğunu ifade etti. Eser, “Sürdürülebilir bir tesis olsun istiyoruz. Bilimsel olarak ortak akılla yoluna devam eden bir tesis olmalıyız. Bunu yaparken de üreticiye vizyon katalım ve diğer katma değeri yüksek ürünleri üretmesine imkan verelim. Granül gıda, granül polen, granül toz bal, arı sütü, arı ekmeği ve propolis. Bunları da zamanla adım adım paketleyip üreticiye katma değeri yüksek ürünleri yapabilme şansı vereceğiz. Baldan kazandığının yanına daha fazla kazanacağı ürünler sunmak istiyoruz. Üretici çok kazansın, tüketici de sağlıklı bal yesin” dedi. 

Baldan bir hayat

Asıl adı Arif Talat Çerçil… Kimine göre Ordu’nun Talat amcası, kimine göre de Çerçil dayı… Ordu Ticaret Odası kayıtlarına göre Nezirler ile birlikte ayakta kalan en eski iki işletmeden birinin başında. Aslen Sivas’ın Divriği ilçesinden olan Arif Talat Çerçil, 81 yaşında olmasına karşın her sabah erken saatlerde açtığı balcı dükkanını akşamın geç saatlerine kadar kapatmıyor. 6 torunundan biri olan ve pazarlama okuyan Ahmet Çerçil’e şimdilerde işin inceliklerini öğreten Çerçil dayı anlatıyor: “Balcılık dede mesleğimiz. Sivas Divriği’de dedemin arıları vardı, küçük yaşlarda onu izlerdim. Onunla Dumlucak dağının eteğine, Pengürt köyüne birlikte giderdik, çünkü oranın balı meşhurdur. Yani, 7 yaşından bu yana arıcılık ve balcılık işinin içinde oldum. Baldan anlarım ama balın bir değeri vardır onları laboratuvar bilir. Ben balın tadına bakarım derim ki bu kaliteli baldır. Ama günümüz teknik koşullarında yapılan analizler elbette daha sağlıklıdır. Geleneksel yöntemlerle benim söyleyeceğim şudur ki; balın tadına bakınca boğazını birazcık yakacak.”Uzun süren altyapı çalışmalarının ardından Eylül ayı başında ilk paketlemelerin yapıldığını söyleyen Eser, Ordu’da 3 bin arıcıya ulaştıklarını yanı sıra Türkiye’deki en büyük bal üreticilerinin de Balmer A.Ş.’nin farkına vardığının altını çizdiği açıklamalarında, merdiven altı üretim nedeniyle “bala küsmüş” ve bal satın almayanların artık kuşkuya kapılmadan bal tüketebileceklerini söyledi.

REŞAT GÜNGÖR /KARADENİZ EKONOMİ