Açılış konuşmasını yapan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Salih Zeki Murzioğlu, “Samsun, doğal kaynakları, coğrafi ve stratejik konumu ve sahip olduğu değerler itibariyle önemli bir potansiyeldir. Bu potansiyelin üretime kazandırılması yönünde verilecek doğru desteklerle ülke ekonomisine, şu an sağladığı katkının çok üzerinde katkı verebilecek durumdadır. Samsun, ülkemizde tüm ulaşım akslarının bir arada olduğu dört şehirden biridir. Bu özellikleriyle lojistik merkez idealinde olan Samsun; ülkemizin kuzeye açılan kapısıdır. Odamız tarafından hazırlanan Samsun Lojistik Master Planı rehberliğinde Bakanlığınızın Program Otoritesi olduğu Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı’ndan sağlanan hibe desteği ile bugün Bakanımızın da ziyaret ettiğiniz Samsun Lojistik Merkezi’ni kentimize kazandırdık. Lojistik Merkezin demiryolu entegrasyonunun sağlanmasıyla da Samsun dünyanın önemli lojistik merkezlerinden biri olma yönünde büyük bir kazanım elde etmiş olacaktır.” dedi.

'Yatırım anlayışı değişiyor''

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükçü ise yaptığı konuşmada Türkiye’de yatırım anlayışının hızla değiştiğini ifade ederek, “15 yıl önce Türkiye’de Marmara Havzası odaklı bir yatırım anlayışı varken, bugün artık yeni sanayi merkezleri, yeni üretim ve ticaret koridorları oluşmaya başladı. Karadeniz Bölgemiz de bu yeni ticaret koridorlarından biri olma potansiyelini taşıyor. Bugün baktığımızda bölgemizin ihracatı son 10 yılda %50 artmış. Önümüzdeki 10 yıl çok daha parlak olacak inşallah. Bu sürece OSB’lerimiz lokomotiflik ederek, hem Karadeniz’in hem de ülkemizin kalkınmasına daha güçlü omuz verecek.” şeklinde konuştu.

''%100 doluluk''

Toplantıda Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin’in selamlama konuşmasının ardından yaptığı konuşmada, Organize Sanayi Bölgeleri’nin sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek amacıyla kurulduğunu kaydeden Vali Osman Kaymak, “Karadeniz Bölgesi’nin en büyük kentsel nüfusunu barındıran Samsun ilimizde yedi adet Organize Sanayi Bölgesi bulunmaktadır. OSB’lerde ağırlıklı olarak makine sanayisine yönelik yedek parça, enjeksiyon ürünler, cerrahi el aletleri ve medikal ürünlerin imalatı, mobilya imalatı ile gıda sektöründe faaliyet gösteren işletmeler yer almaktadır. Samsun Merkez OSB, şehir merkezine yakın konumu nedeniyle yatırımcılar açısından tercih edilebilir bir alandır. Fakat %100 dolulukta ve genişleme alanı bulunmamaktadır.

Samsun Gıda OSB, Tekkeköy ilçemizde yer almakta olup ilk etabı %100 doluluğa ulaşmış, ikinci etabı için yer tahsislerine başlanmıştır. Samsun şehir merkezine yaklaşık 40 dakika mesafedeki Kavak ilçemizde yer alan OSB’nin ilk etap doluluk oranı %76, ikinci etap doluluk oranı ise %17’dir.

Samsun’un merkez ilçelerden sonraki en büyük nüfusa sahip Bafra ilçesinde kurulu olan ve ikinci etabı Medikal İhtisas OSB olarak düzenlenen OSB’nin doluluk oranı ise %83’tür. Bu organize sanayi bölgelerimizde de 138 firmada 8.500; ilimizde bulunan 20 sanayi sitesinde ise 8.326 firmada 23.500 kişi çalışmaktadır.” dedi.

''İki yatırımcıya yer tahsisi gerçekleşti''

Havza OSB’nin yeni kurulduğunu ve altyapı çalışmaları tamamlanarak bugüne kadar iki yatırımcıya yer tahsisi gerçekleştirildiğini belirten Vali Osman Kaymak, “Bafra’da kurulan Sera OSB ile Çarşamba ilçemizdeki OSB’nin kurulum çalışmalarında sona gelinmiş ve altyapı ihale sürecine başlanacaktır. Bahsedilen OSB’lerde yer tahsisleri, Tekkeköy ilçemizdeki OSB’lerde %60, Bafra ve Çarşamba ilçelerimizde %80, Kavak ve Havza ilçelerimizde %100 indirimli olarak uygulanmaktadır. Ayrıca, teşvik sistemi açısından organize sanayi bölgelerinde yapılan yatırımlar vergi indirimi ve sigorta primi işveren hissesi desteği açısından bulundukları bölgenin bir alt bölgesinde sağlanan oran ve sürelerde bu desteklerden yararlanabilmektedir. Buna göre, 3. teşvik bölgesinde yer alan Samsun ilindeki bir OSB’de yapılacak olan yatırımlar 4. bölge unsurlarından faydalandırılmaktadır. Bu anlamda OSB’lerimiz yatırımcılar için cazip '

OSB’lerin, ülkemizi geleceğe taşıyacak ekonomik modelin en önemli işlevsel parçalarından birisi olduğunu kaydeden Vali Osman Kaymak, “Bu anlamda ülkemizin sanayi politikaları çerçevesinde hedefimiz, bu bölgeleri cazibe merkezleri haline getirmektedir. Bu hedef doğrultusunda Organize Sanayi Bölgelerimizin tam kapasiteyle faaliyete geçebilmeleri için tedbirler alınmakta, bölgelerden ve sanayicilerimizden gelen talepler değerlendirilmekte ve onlara dünya standartlarında bir yatırım ortamı hazırlanmaya çalışılmaktadır. Ülkemizin sanayileşmesi, kalkınması, büyümesi, her anlamda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olması yolunda Türkiye'nin üreten gücü OSB’lerin gücüne ve katkılarına inanıyor, güveniyoruz.” şeklinde konuştu.

Toplantıda yaptığı konuşmada, OSBÜK'ün 7. Toplantısı'nı Samsun'da yaptıklarına işaret eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Ankara'da kapalı kapılar arkasında çalışmadıklarını, sanayici ve girişimcinin fiziken de yanında olmayı önemsediklerini ifade ederek, bugüne kadar Ankara, Gaziantep, İstanbul, Bursa, Manisa ve Burdur'da sanayicilerle bir araya geldiklerini belirtti.

Toplantıyı değerli kılan özelliğin ise Samsun'dan tüm Karadeniz'e ulaşmak olduğunu dile getiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 18 şehirde üretim yapan 56 OSB'nin temsilcileriyle görüşecekleri bilgisini paylaşarak, "Bizlere iletilen problemleri çok genel olarak üç başlıkta sınıflandırmamız mümkün. Finansa erişimdeki sıkıntılar, enerji problemleri ve ara eleman bulma konusundaki güçlükler. Bunların hepsi için ilk günden itibaren harekete geçtik, somut adımlar atmaya özen gösteriyoruz. Mesela finans konusunda teminat mektupları, banka kredisine alternatif yollar geliştirilmesi, KOSGEB destekleri ve Kalkınma Bankası'nın yeniden yapılandırılması gibi alanlarda çalışmalar devam ediyor. İlgili bakanlarla da yakın temas çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başkanımız örnek verdi, hafta başında KOSGEB yönetimiyle Enerji Bakanımız bir toplantı gerçekleştirdi. Enerji maliyetleri konusunda neler yapabileceği için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Tam da yeni dönemin ve yeni sistemin ruhunu yansıtacak şekilde, hızlı ve sonuç odaklı adımlar atmak en temel önceliğimiz." dedi.

Türkiye ekonomisinin sanayici ve girişimcilerin desteği ile güçlenip emin adımlarla yoluna devam edeceğine değinen Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank, "Kasım ayı ekonomik güven endeksi, ekonomideki beklentilerin olumluya evrildiğini göstermeye başladı. Üç aydır düşme eğiliminde olan endeks kasım ayında yüzde 9,1'lik bir artışı kaydetti. Reel kesim güven endeksindeki artış toparlanmada en önemli rolü üstlendi. Bunun önümüzdeki dönemde de güçlenerek devam etmesini arzu ediyoruz. Mevcut yatırım kapasitelerinin etkin şekilde kullanımı ve yeni yatırımların artması çok önemli. Büyüme ve istihdam için yatırım şart. Bu noktada sanayicinin üzerindeki ilave yükleri azaltmaya, yatırımları teşvik etmeye tüm gücümüzle devam edeceğiz. Sizlerin de tüm enerjinizi yatırıma ve üretime odaklamanız gerekiyor." diye konuştu.

Konuşmasında Karadeniz Bölgesi özelinde birkaç konuya vurgu yapmak istediğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank,"Karadeniz Bölgesi'nden 11 ayda 3,5 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Bu tutar geçtiğimiz yıla göre yüzde 12'lik bir artışa tekabül ediyor. İlk üç sırada Trabzon, Samsun ve Zonguldak yer alıyor. Bölgedeki diğer illerin de aynı performansı yakalamasını ümit ediyorum. Teşvik ve desteklerimizle yanınızda olmaya devam edeceğiz. Karadeniz Bölgesi'nde farklı sektörlerde düzenlenen 2 bin 594 teşvik belgesiyle 40 milyar liralık sabit sermaye yatırımını destekledik. Bu yatırımlar sayesinde 92 bin kişilik ilave istihdam oluşturulmasına katkı sağladık. KOBİ'lerin reel sektör dinamizmine katkısı hepimizin malumu. Bu katkıyı daha da yukarılara çekebilmek adına KOSGEB desteklerimizi KOBİ'lerle buluşturmaya devam ediyoruz. 15 yılda bölgemizde 220 bin işletmeye 6 milyar lira destek sağladık. Yine aynı dönemde 509 bin işletmeye 4 milyar lira kredi finansman desteği sunarak 20 milyar liralık kredi hacmi oluşturduk." dedi.

Ar-Ge'nin önemine işaret eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Karadeniz Bölgesi'nde faaliyet gösteren 18 Ar-Ge merkezini destekledik fakat bu sayının çok küçük olduğunu belirtmek istiyorum. Tüm Karadeniz Bölgesi'nde 18 Ar-Ge merkezi demek, buradaki firmalarımızın Ar-Ge'ye yeterince önem vermediklerini gösteriyor demektir. Bizim mutlaka Ar-Ge'ye bölgede yatırım yapmamız, Ar-Ge'den gelecek katma değeri ürünlerimize yansıtmamız lazım." dedi.

Karadeniz Bölgesi'nde 9 teknopark bulunduğunu aktararak, Kastamonu ve Karabük'teki teknoparkların yeni kurulduğunu, henüz hazırlık aşamasında olduklarını bildiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, faaliyetteki Bolu, Çorum, Düzce, Samsun, Tokat, Trabzon ve Zonguldak illerindeki teknoparklarda 164 firma bulunduğunu vurgulayarak, "Bu firmalar bugüne kadar 356 milyon liralık satış gerçekleştirirken, 30 milyon dolarlık ihracata imza attılar. Bununla birlikte bölgedeki teknoparklardaki doluluk seviyesi de yüzde 58. Bu rakam Türkiye'nin diğer bölgeleriyle karşılaştırıldığında aslında oldukça düşük. Buradan sizlere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Teknoparklara dahil olun, Ar-Ge alanındaki yetkinliklerinizi mutlaka artırın. Yatırım ve üretim stratejilerinizde yüksek katma değerli üretim önceliğiniz olsun. Temel bilimler desteğinden faydalanarak nitelikli istihdama katkı sağlayın. Ar-Ge'ye yaptığınız yatırım size misliyle geri dönecek, bundan emin olabilirsiniz.

Teknolojik gelişmeleri yakından takip edin, iş süreçlerinizle mutlaka bütünleştirin. Yalın üretim tekniklerini etkin şekilde kullanın. Bakın, üç gün önce ülkemizin ilk yetkinlik ve dijital dönüşüm merkezini Ankara'da açtık. Firmalarımız bu merkezde yalın üretim tekniklerini uygulayarak öğrenebilecekler. Bu merkezin sadece Ankara ile sınırlı kalmasını istemiyoruz. OSB'leriniz bünyesinde faaliyet gösteren firmaları Ankara'daki eğitimlere katılmaya teşvik edebilirsiniz. Üretim süreciniz ne kadar yalınlaşırsa maliyetleriniz de o denli düşüyor ve rekabette güç kazanıyorsunuz. Ankara'daki merkez tek olmayacak. 2020 yılına kadar Türkiye genelinde bu tip merkezlerin sayısını 10'a çıkarmayı hedefliyoruz. Çalışanlarınızın dijital teknolojiler alanında farkındalığının artması da oldukça önemli. Bakanlığımız ve İŞKUR desteği ile hazırlanan eğitimler var. Elemanlarınızı bu eğitimlere de katılmaları yönünde teşvik edebilirsiniz. Karadeniz'in potansiyelini hep birlikte daha ileri taşıyabiliriz." şeklinde konuştu.