Son yıllarda iç mekanlarda geçirilen sürenin uzamasıyla birlikte iç mimarlığın önemi giderek arttı. Fakat artan ilgi beraberinde sorunları da getirmeye başladı. Bizde Karadeniz Ekonomi olarak iç mimarlık mesleğinin sıkıntılarını Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü mezunu olan Oda Projects firmasının sahibi Burak Pamuk’a sorduk. Pamuk iç mimarların öncelikli sorununun imza yetkisinin olmaması olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu; “Gelişmiş ülkelerde sanat ve tasarım değerli olduğu için imza yetkisi pek üzerinde durulan bir konu değil. Ama Türkiye sanat ve tasarım konusunda yeterince bilinçli olmadığı için halkımızda bu bilinç oturana konunun üzerinde durulması gerekiyor. İnsanlar kaliteli, konforlu ve estetik mekanlaraulaşabilmek için kesinlikle iç mimarlarla çalışmalı. Bu durum hem işletmenin kalitesini yukarılara çekiyor hem de oradan faydalananların hayatlarını kolaylaştırmış oluyor. İmza yetkisi önceki dönemlerde iç mimarlar odası tarafından tepeden çözümlenmesi gereken bir problem gibi görünüyordu. Fakat yeni yönetimle bu algı yıkıldı. Bende Ordu’daki İç Mimarlar Odası Temsilcisi olarak yönetimle birlikte çalışmalarımı koordineli bir şekilde sürdürüyorum. Belediyelerden, iş yerlerine ve konut projelerine ruhsat verirken  iç mimarlık proje şartını getirmelerini istiyoruz. Eskişehir, İstanbul, İzmir ve Manisa’da çalışmalar sürüyor. Bizde Ordu Büyüksehir ve Altınordu Belediyesi ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Ordu çoğu ile göre kültür düzeyi yukarılarda her noktada potansiyeli olan bir şehir. Bu nedenle yakın zamanda bu konuda olumlu sonuçlar alabileceğimize inanıyorum.”

Süre ve ortaya çıkan işin kalitesi arasında doğru bir orantı vardır

Projelerini yürütürken zamana ihtiyaçları olduğunu da vurgulayan Pamuk, “Bir iş ne kadar hızlı yapılırsa o kadar az düşünülmüş olur. Bir mekanı ele aldığınızda her noktasıyla değerlendirmeniz gerekiyor. Ama bizden isteniyor ki proje hemen bitirilsin, bu işler o kadar kolay değil. Gerekli süre verilmediği zaman kalitesiz işler ortaya çıkıyor. Birde bu işin ekonomisi var düşük bütçelerle harikalar yaratmamız isteniyor.Maalesef bu da pek mümkün değil.  Ayrıca son zamanlarda sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte insanlaryeni trendlere daha kolay ulaşabilir hale geldi. Ama ne yazık ki yeterince bilinçli olunmadığı için gördükleri her şeyin kendi mekanlarına uygunluğunu sorgulamadan bizden aynısını yapmamızı istiyorlar. İnsanların bir şeyleri öğrenmesi bilgi sahibi olması güzel ama biz projelerimizde bu bilgileri harmanlayıp  mekana uygunluğunu değerlendirip ona göre uygulamaya geçiyoruz.” dedi.

Bilinçsizce açılan üniversiteler ve kurslar kaliteyi düşürüyor

Son olarak eğitim konusuna da değinen Pamuk bilinçsizce açılan üniversitelerin kaliteyi düşürdüğünü vurgulayarak şöyle konuştu, “Türkiye’de son zamanlarda devlet üniversitelerinin  her ile açılması ve  özel üniversitelerin  mantar gibi üremesi ile  eğitim düzeyi düştü. Özel ve devlet üniversitelerinin bile eğitimlerini sorgularken son zamanlarda ortaya çıkan 3-5 aylık kurslarla iç mimarlık sertifikası verilmesi ise oldukça üzücü bir durum. Hem yıllarını ortaya koyup üniversite okuyanlara haksızlık oluyor hem de ortaya çıkan kalitesiz işlerle meslek değersizleştiriliyor.” NAZAN BEDİR/ KARADENİZ EKONOMİ