“Üniversite bir ilin lokomotifi konumundadır. Maddi ve manevi her alandakenti ileri taşıyan rehberlik ve öncülük eden yok göstericidir. Bir kentte üniversite ne kadar güçlü ise o ilin diğer alanlardaki gelişimi de üst düzeyde olur” diye sohbete başlayan Rektör Prof. Dr. Ali Aydoğan “Burada üniversite ile toplumun ve devletin kurum vekuruluşlarının yakın işbirliğinin olması da son derece önemlidir. Bu bağlamda bakıldığında 2006 yılında kurulmuş olan ODÜ, süreci iyi tamamlamıştır ki burada benden önce görev yapan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullanırken üniversitenin geleceğine de ışık tuttu.

Bundan sonrası için amacınız ne olacak?

Yeni oluşturacağımız ekiple birlikte bana ve arkadaşlarıma düşen Ordu Üniversitesi’nin daha ileri noktalara taşınmasıdır. Özellikle Karadeniz’in ve hatta Anadolu’nun marka üniversitelerinden biri olmasıdır.

Bu amaca ulaşmakta öncelikleriniz nedir?

Ben üniversiteyi kentten bağımsız düşünemiyorum. Buradaki bir fakülte veya yüksekokul kente katkı sağlamıyorsa demek ki teorik çerçevede kendi çalıp söylüyordur. Bu bağlamda üniversitenin Ordu’ya ciddi katkı sunduğunu düşünüyorum.

Bunu söylerken sanki yaşanan sorunların henüz aşılamadığı gibi bir izlenim de edindik. En önemli sorun nedir sizce?

Ordu’nun bir hastaneye şiddetle ihtiyacı var diye düşünmekteyim. Devlet yetkililerinin bu konuda çok çalıştıklarını yakinen biliyorum ve hatta yakın zamanda irade bu konuda karar verecek ve sorunu çözecektir. Çünkü çabayı görüyorum. Bununla beraber bünyemizde Ziraat Fakültesi var, Güzel Sanatlar Fakültesi var, Diş Hekimliği Fakültesi var. Bir de Diş Hekimliği hastanemiz var. Yeni yerleşkesine taşınan bu hastanemizde her gün ortalama bin 300 kişi hizmet alıyor. Yüze yakın insan ilk defa geliyor ve diş hekimliğine kayıt olup sürece dâhil oluyor. Bakıldığında diş hekimliği hastanemizin binası ve donanımıyla Türkiye’de fark yarattığı görmekteyiz. Güzel sanatlar, müzik ve sahne sanatları, eğitim ve ziraat fakülteleri için de aynı şeyleri rahatlıkla söyleyebilirim.

Sayın rektör, bir turizm kenti olmak için çabalayan Ordu’da bu kadar fakülte arasında bir de turizm fakültesi var. Ama adı var kendi yok sanki…

Çok haklısınız. Kâğıt üzerinde var. Dekanı yok altyapısı yok. Oysa benim üç projemden birisi nitelik, kalite ve yerel ürünleri canlı hale getirmek. Ekibimle birlikte bunları yakın gelecekte başaracağımıza inanıyorum.

Madem ki kentle uyum içinde bir üniversite olma amacınız var. Ordu aynı zamanda fındık ve bal kenti. Bu konuda planlamalarınız nedir?

Bal ve fındık gibi yerel ürünleri canlı hale getirmeliyiz. Dünyada üretilen fındığın yüzde 70’i ülkemizde bunun da yüzde 33’ü Ordu’da üretiliyor. İlk sıradayız ve bu fındığın yüzde 95’i yurtiçinde ve yurt dışında iç fındık olarak satılıyor. Hâlbuki fındığın işlenmiş hali çok daha para getiriyor. Yani işlenmiş olarak fındığı iç ve dış piyasaya sunarsak daha çok kazanmış olacağız. Yediğimiz çikolata. Ama yerel ürünleri de içinde barındıran bir çikolata. Neden çikolata ve baldan çikolata üretemeyelim? Burada bir firmayı ziyaret ettiğimde yüzde 70 fındık ve yüzde 30 baldan oluşan çikolata üzerine çalıştıklarını gördüm. Bu ne güzel. Doğal bir enerji kaynağı bunu neden yapmayalım.

Bu tür laboratuvar araştırmaları için üniversite bünyesi uygun değil mi aslında?

Tabi ki uygun. İşte bu yönde çalışmalara hemen başladık. Bir merkezi araştırma laboratuvarımız var. Onun içinde bir bölümü fındık araştırma merkezi haline getiriyorum. Başına Ziraat Fakültesi’nden bir profesör arkadaşımı getireceğim. Orada fındığın ve balın her halini işleyeceğiz. Arıcılık Enstitüsü ile bir protokolde ortak çalışarak balda markalaşma yapabiliriz. Bal ile fındık arasında nasıl bir karışım yapabiliriz? Buna kafa yorabiliriz.

Peki üniversite ile kamu kuruluşları arasında nasıl bir bağ oluşturdunuz?

Üniversite olarak bu bağları hep canlı tutmalıyız.  Ziraat’te olsun Tıp’ta veya Eğitim Fakültesi’nde olsun ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yapmak istiyoruz ki bunlar bir bütün halinde Ordu’nun gelişimine ve kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Yani üniversite ile toplumun ilgili kurum ve kuruluşları arasında üniversitenin teoriği ile sahanın pratiğini karşılıklı bütünlemeliyiz. Bu toplumun kalitesini üst düzeye taşıyacaktır. Bu anlamda sanayici işbirliği yeni dönemde rahatlıkla görülecek.

Yani proje üreten üniversite kimliği öne çıkartacaksınız?

Evet… Proje üreten çözüm odaklı entelektüel birikime sahip arkadaşları kademeye getirerek rektörlüğü toplumla buluşturma açılımını sağlayacağız.

Bir de YÖK tarafından düzenlenen ve 35 ayrı ilde yapılan Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı’nın neden Ordu ve Giresun’da yapılmadığını sormak istiyoruz size. Bu konuda bizi arayan pek çok öğrenci arkadaşımız bu soruyu ısrarla sormamızı istediler. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?

Biz Ordu ve Giresun’da bu işleri yapabilmeliyiz. Ankara, İstanbul veya Samsun’da yapılan bu sınav burada da yapılabilmelidir. Ama işin teknik kısmı hakkında sorunlar vardır. Belki katılım az olduğu için olabilir. Bunu araştırıp inceleyip sonuçlarını paylaşmak uygun olur diye düşünüyorum. Maliyet de etkili olabilir YÖK için ve belli merkezlerde bu nedenle yapılıyor olabilir. Burada da olması işin gayret gösterebiliriz.

Bir de teknik okul istekleri var yöre insanının. Bu konuda girişimleriniz var mı?

Amerikalıların “why not” diye bir ifadesi var. Bir fikir söylediğinizde “neden olmasın” derler. Ama peşinden hemen eklerler “not yet.”  Yani “henüz değil.” Biz henüz işin başındayız. Ama yapacağız. Mühendislik Fakültesi isteniyor. Teknik bilimler yüksek okulu dışında yok ama neden olmasın?

Efendim fiziki yapıyı yeterli görüyor musunuz peki?

Şu anda üniversitemiz fiziki donanım ve olanaklarıylabir noktaya geldi. Güzel bir yerleşkedeyiz. Kullandığımız alan dışında kalan yerlerimiz de var. Bu konuda sayın cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan bey ile temas halindeyiz. İnşallah buraya geldiğinde balkona çıkartıp hem yerleşkeyi göstermek hem de yeni yapılacak fakülte ve hastaneyi buraya kazandırmak için gayret içinde olacağız. Ordu trendi yükselen cazip şehirlerden biri. Bunun üniversite ile desteklenmesi sonucunda kent kalkınır.

Son olarak hastane konusunu biraz daha anlatmanızı istesek? Siz burada kurulacak bir Tıp Fakültesi Hastanesi’nden yana mısınız yoksa şehir hastanesi mi olsun istersiniz?

Bugün ayrı ayrı zaman dilimlerinde iki milletvekilimiz ziyaretimize geldi. Onlara da söylediğim gibi hastane konusu ilin sorunudur tek başına üniversitenin sorunu değildir. Üniversitenin Tıp Fakültesi ve doktorları vardır Ordu’da eğitim araştırma hastanesinde sağlık bakanlığı ve üniversitemiz doktorları ortaklaşa çalışmaktadır. Bina ve ortam yetersiz ama ben inanıyorum ki Ordu’yu yöneten irade kent ile ilgili en sağlıklı kararı verecektir. Biraz sabır gerekiyor. Bir arayış olduğunu da yakından gözlemliyorum.

Efendim sohbet için çok teşekkür ediyoruz.

Ordu Üniversitesi

Ordu Üniversitesi, 17 Mart 2006 tarih ve 26111 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 15 yeni üniversite kurulması hakkındaki 5 bin 467 sayılı kanun ile kurulmuştur.Henüz genç olmak ile beraber son derece köklü akademik geçmişe sahip iki büyük üniversitenin başarılı ve saygın farklı akademik birimlerinin bir araya gelmesi ile oluşturulması nedeniyle bir o kadar deneyime sahip olan Ordu Üniversitesi;  Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin Ünye İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu ve Mesudiye Meslek Yüksekokulu ile Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin Ziraat Fakültesi ve Meslek Yüksekokulu’nun bir araya getirilmesi ile kurulmuştur. Ardından Ordu Üniversitesi kimliği ile bu birikime Tıp, Güzel Sanatlar, Diş Hekimliği ve Eğitim Fakülteleri;  Fen, Sosyal ve Sağlık Bilimleri Enstitüleri; Devlet Konservatuarı, Beden Eğitimi ve Spor, Turizm Otelcilik Yüksekokulları ile Fatsa, Ulubey, Akkuş, Aybastı ve İkizce Meslek Yüksekokulları eklenmiştir. Ordu Üniversitesinde öğrenen organizasyon modeli ile kalite odaklı işleyen bir yönetişim sisteminin hâkim olduğu katılımcı bir anlayış ile Ordu Üniversitesi orijinli kurumsal değerler inşa edilmektedir.Uluslararası standartlarda bir Ordu Üniversitesi için eğitim ve araştırma siyaseti ulusal politikalar ile uyumlu bir biçimde ülkemize en yüksek yararı sağlamaya odaklanarak kurgulanmakta, eğitim programları ile araştıran, sorgulayan, eleştiren, sorumluluk sahibi, inisiyatif kullanabilen, empati yeteneği gelişmiş bireyler yetiştirilmesi hedeflenmektedir.