Üretimdeki plansızlık nedeniyle,“Tüketilenden daha çok üretiyoruz”
Ali Sezer, “Balıkçılıkta yanlış ve plansız üretim yapılması tüketilenden daha çok üretim yapılmasına neden oldu. Ayrıca ürünlerimizi Avrupa, Japonya ve Rusya pazarına aracı firmalarla göndermemiz nedeniyle gerçek gücümüzü kullanamıyor.''
info@karadenizekonomi.com / 24.06.2019
Deniz balıkçılığı, yanlış avlanma ve değişken hava koşulları sonrasında bitme noktasına geldi. Bu durum balıkçıları yeni arayışlara yöneltti. Perşembe balıkçı barınağında yer alan ve 30 kişiye istihdam sağlayan Marnero Balıkçılık Su Ürünleri İşletmesi’nin sahibi 70 yaşındaki Ali Sezer, denizde balıkçılığın bittiğini belirterek, “ Balıkçılık bizde baba mesleği denizle babam sayesinde tanıştım. Uzun zaman farklı sektörlerde çalıştım ama sonra içime işlemiş olan balıkçılığa geri döndüm. Denizin bereketli zamanlarını da yanlış avlanma sonucunda yaşanan olumsuzlukları da iyi biliyorum. Zaman içinde el birliği ile denizler tüketilince yeni arayışlara yöneldim ve kültür balıkçılığı ile tanıştım. 2004 yılında kurduğumuz Marnero Balıkçılık ve Su Ürünleri İşletmesi ile kafes balıkçılığına yöneldim. İlk olarak levrek ile işe başladım, bu benim için ciddi bir riskti çünkü levrek balığı Akdeniz’e özgü bir balık. Burada yaşar mı yaşamaz mı? derken gördük ki yaşayabiliyormuş.” dedi.
“Bölge yatırımcıları desteklenmeli”
İl Tarım Müdürlüğü’nün desteği ile 30 tonla işe başladıklarını söyleyen Sezer, kat ettikleri mesafeyi de şöyle anlattı. “Zamanla kapasiteyi büyüttük. Ancak Rize’de olan ürünlerimizin yurtdışına satışını yapan aracı firmaya Ege’li işletmelerde talip oldu. Biz de Rize valisine eğer onlarda buradan satış yaparsa biz çekiliriz. Sizin önceliğini bölge yatırımcılarını korumak bölge ekonomisine katkıda bulunmak olmalıdır dedik. İstediğimiz geri çevrilmedi o firmalar bizim bölgemiz üzerinden satış yapamadı. Ayrıca devletin yürüttüğü yanlış üretim politikaları nedeniyle tükettiğimizden daha çok üretmeye başladık bu durum ihracatımızı da olumsuz etkilemeye başladı” diye konuştu.
“Gerçek gücümüzü kullanamıyoruz”
2012 yılından bu yana somon balığı üretimine yöneldiklerini ve deneme amaçlı başlattıkları üretimde gelen talepten çok memnun olduklarını belirten Sezer, Asya ve Avrupa ülkeleri somon balığını seviyor. Geçen yıl Japonlar ve Azeriler geldi. Doğrudan olmasa da Rusya Japonya ve Avrupa pazarına yüklü siparişler alıyoruz. Somon balığı üretiminde 300 tona yakın üretim gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıl için kapasiteyi 3 bin ton düzeyine çıkartmayı hedefliyoruz. Ürünlerimizi aracı firmalarla yurtdışına göndermek ihracatımıza zarar veriyor. Gerçek gücümüzü kullanmamızı engelliyor. Burada kurulabilecek bir tesis sayesinde balığımızı işleyip satarsak yüksek miktarda katma değer elde ederiz. Bu konuda devletin bazı kriterleri net biçimde ortaya koyması gerekiyor. Bir başka sorunumuzda barınakla ilgili.Perşembe Balıkçı Barınağı 1967 yılında yapıldı. O zamanlar kayıkların boyu kısa olduğu için çok daha fazla kayık sığınabiliyordu. Şimdi kayık boyları uzadı. Dolayısıyla daha az kayık girebiliyor. Mevcut mendirek durmak kaydıyla taş dolgu ile bir mendirek daha yapılabilir” ifadelerini kullandı. REŞAT GÜNGÖR / KARADENİZ EKONOMİ