Yeşilyurt Grup;''Yere hep sağlam bastık''

Yeşilyurt Grup’un mimarı Cemal Yeşilyurt;''“Biz krizlere rağmen şirket olarak yere sağlam basan bir firmayız. Krizler olsa da tehlike yaratmayacak, tehlikeden korkmayacak şekilde sağlam ilerliyoruz. Sadece, çok kazanmak yerine az kazanıyoruz” diye konuştu

info@karadenizekonomi.com / 19.03.2019

Yeşilyurt Grup;''Yere hep sağlam bastık''

Yeşilyurt Grup’un mimarı Cemal Yeşilyurt;''“Biz krizlere rağmen şirket olarak yere sağlam basan bir firmayız. Krizler olsa da tehlike yaratmayacak, tehlikeden korkmayacak şekilde sağlam ilerliyoruz. Sadece, çok kazanmak yerine az kazanıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin ilk 100 markası içinde yer alan Yeşilyurt Grup’un bugünlere nasıl geldiğini bu büyümenin mimarı Cemal Yeşilyurt’a sorduk. Yeşilyurt,  “Biz krizlere rağmen şirket olarak yere sağlam basan bir firmayız. Krizler olsa da tehlike yaratmayacak, tehlikeden korkmayacak şekilde sağlam ilerliyoruz. Sadece, çok kazanmak yerine az kazanıyoruz” diye konuştu.

Samsun’da faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk 100 markası içinde yer alan Yeşilyurt Grup’un bugünlere nasıl geldiğini bu büyümenin mimarı Cemal Yeşilyurt’a sorduk.

Yeşilyurt Grup’un mimarı Cemal Yeşilyurt 1938 yılında Trabzon’un Of ilçesine bağlı Yemişalan köyünde dünyaya geldi. 6 çocuklu bir ailenin 4’ncü evladı olarak dünyaya geldiğini söyleyen Yeşilyurt, iş yaşamına başladığı süreci şu sözlerle anlattı:  “1961 yılında askerden geri döndüğümde, babam o dönemin en gözde kamyonlarından birini aldı. 30 ay vadede ayda 5 bin TL ödemem kaydıyla kamyonu bana verdi. Artık hayalini kurduğum bana ait olan kamyonun direksiyonunun başındaydım. Rızkımı yollarda ararken Türkiye’nin birçok ilini dolaştım. O dönemlerde ağır tonajlı kamyonların en çok iş bulduğu yer ağır demir çelik sanayisinin merkezlerinden biri olan Karabük’tü. Yeşilyurt kardeşler olarak bir araya gelip ticaretin yoğun olduğu Karabük’te demir çelik yapmaya karar verdik. Çalışma azminin üzerine dürüstlüğü ve müşteri ilişkilerini de ekleyince kısa zaman içerisinde kolektif şirketini kurduk.”

Samsun metropollerle yarışabilecek bir kent

Samsun’un şehircilik anlamında çok geliştiğini, Türkiye’nin ilk 3 şehri hariç diğer metropol şehirlerle yarışacak duruma geldiğini kaydeden Yeşilyurt, “Fakat üzülerek söylüyorum ilimizde üretim ve istihdam alanında benim yaşadığım süre içerisinde hemen hemen hiçbir büyüme ve değişim olmamıştır. Ancak mevcut sanayi ve üretim alanları kendi içinde azda olsa büyümeye çalışmış, ama yeni üretim ünitesi diyebileceğim başka yatırım yapılmamıştır” diye konuştu.

OSB kurmadan büyüyemeyiz

Gelişmenin dünyada sanayileşme ile mümkün olduğunu belirterek, Türkiye’nin de sanayi olarak gelişmesinin önemine değinen Yeşilyurt, Samsun’da deniz kenarında müsait olacak bir yerde büyük bir Organize Sanayi Bölgesi yapılmasını önerdi. Yeşilyurt bu konuda sözlerine şöyle devam etti:

”Yapılacak büyük bir OSB ile yerli ve yabancı büyük yatırımcıları çekmeden ve bu yatırımlarla üretim ve istihdam sağlanmadan Samsun’u büyüyeceğine inanmıyorum. Samsun bölgemize yakışır bir ekonomiye sahip olmak istiyorsa tarım, turizm ve sanayi şehri olmalıdır. Türkiye’de denizle buluşmuş bölgeleri gezdim ve kalkınmaya müsait başka bir Samsun görmedim. Şehrimizin gelişmiş iller arasında kaçıncı sırada olduğu, kişi başı gelir, çalışan işçi sayısı ve yapılan ihracat yukarıda Samsun’un ekonomide ne kadar geri kalmışlığın açık bir göstergesidir.”

Samsun’un cazibesi çok

“Samsun’un kara, demir, deniz ve hava yoluyla ulaşılabilen stratejik özelliği o dönemde bizi cezbetti. 1987’de 420 bin ton üretim kapasiteli çubuk haddehanesini, 10 sonra da, demir çelik sektöründeki ikinci yatırımını, 1 milyon ton kapasiteli 650 kişiye istihdam sağlayan çelikhaneyi kurduk. Samsun, potansiyeli itibariyle daha fazla gelişmişliği hak etmekte olan bir şehir. 4 ulaşım alt yapısının buluştuğı stratejik konumu, tarım ve sanayi potansiyeli uluslararası ilişkiler ağına yakınlığı, enerji koridorlarının geçişi üzerinde olması, sağlık, turizm ve diğer bütün alanlardaki zenginliğiyle tartışmasız bölgenin lider kenti olma konumundadır. Biz de yatırım yaparken bu gerçekleri gördük.

Hayat yolu dümdüz değildir

“Ben gençlere, torunlarıma hep dürüst olun, çalışın ve kazandığınızı insanlarla paylaşın diyorum. Kazandığınız sizin değildir. Allah size kazanç verdiyse, bu size güvenerek vermiştir. Bu kulum bunun altından kalkar ve bunu insanlarla paylaşır diye vermiştir. Gençlere, çalışın çalışırken de hayattan kopmayın demek istiyorum. Hayat yolu dümdüz değildir. Bazen engellerle karşılaşılır ve çok kötü insanlar çıkabilir. Fakat bunların hepsinde sabırlı olup metanet ve inatla yola devam ederseniz, bunlarının hepsinin yenilebileceği kanaatindeyim. Ben 80 yaşındayım Hayattaki engel ve zorlukları hep bu düşüncelerle yendim.”  ASEL GÜRSOY/KARADENİZ EKONOMİ

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar