''Ziraat mühendisleri hayatın olmazsa olmazları''
Samsun Valisi Osman Kaymak, 10.01.2019 Perşembe günü saat 1030da Ondokuz Mayıs Üniversitesi Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen Türkiyede Tarım Öğretiminin 173. yıl dönümü için düzenlenen Tarım Bayramı törenine katıldı.
info@karadenizekonomi.com / 11.01.2019
Tarımın, tarımsal üretimin ve dolayısıyla ziraat mühendislerinin hayatın olmazsa olmazı olduğunu belirten Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsnü Demirsoy yaptığı konuşmasında, Hollandanın yıllık tarım ürünleri ihracatının 100 milyar avro olduğunu biliyoruz ve bunun 9 milyar avrosu tarım teknolojisinden. Bir tarım ülkesi olarak düşündüğümüz Türkiyenin ihracatı ise 10-15 milyar avro civarında. Değişik iklim ve toprak şartlarıyla -Çarşamba ve Bafra Ovaları bizim avantajımız, büyük ovalarıyla ve kültürüyle Türkiye büyük bir tarım potansiyeline sahip. Mevcut potansiyelimizle ülke olarak kısa zamanda uzay, makine, otomotiv, bilişim teknolojilerinde dünyada lider olmamız kolay gözükmüyor ama unutmayalım ki sahip olduğumuz potansiyelle dünyanın lider tarım ülkelerinden biriyiz. Hâlâ nüfusumuzun yaklaşık dörtte birinin tarım sektöründe olması yine önemli bir avantajımız ve önemli bir ihracat potansiyeline sahibiz. dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vedat Ceyhan yaptığı konuşmasında, Tarım tarihi insanlık tarihiyle eşdeğerdir" diye yazar bütün kaynakları. Yani tarım insanlığın var olduğu günden bugüne kadar etkili olmuştur. İktisat tarihi ve ekonomi tarihine baktığımızda, tarımın temel meslekler olduğunu diğer mesleklerinde olacağını ama zaman içerisinde değişeceğini fakat tarımın asla değişmeyen tek meslek olacağı vurgusu yapılmıştır. Türkiyede tarım eğitiminin başladığı yıl olarak 1891 olarak belirtirler. Ben buna katılmıyorum. Bana göre eğitim, tarımın başladığı günden bu yana var.
Günümüze kadar sadece ziraatçılar değil büyük bir iş birliğiyle çok önemli işler yapıldı. Dünyada hemen hemen her üründe ilk sıralardayız. Kaliteyle ilgili, standart ürün üretilmesi, piyasayı izleyememe gibi sorunlarımız da var. Sadece eğitimi ziraat mühendisinin, teknikerinin eğitimi olarak görmemeliyiz. Eğitim esasında tarım sektörü içerisinde olan bütün paydaşları içine alan bir sorumluluktur. Sadece eğitimcilerin değil eğitimi alan kişilere de görev düşmektedir. Dünya değişiyor bizlerin de eğitim öğretim yöntemlerimiz, materyallerimiz, eğitim teknolojilerimiz de bu çerçevede gelişmeli ve değişmelidir. Çok şeyi başardığımızı, çok şeyi başaracağımızı da düşünüyorum. Bu güzel günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. diye konuştu.
Vali Osman Kaymak yaptığı konuşmasında, Ülkemizde tarımsal eğitim-öğretim faaliyetleri, 10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul Yeşilköyde ayamama çiftliğinde kurulan mekteb-i zirai şahane ile başlamıştır. Bu tarihten itibaren 10 Ocak gününü kapsayan hafta, tarım haftası olarak kutlanmaktadır. Samsunda şu an halkımızın %50ye yakını tarımdan geçimini sağlıyor. Samsun halkının %30u tarımda bizzat çalışıyor. O anlamda Samsunun bir tarım kenti olduğunu kabul etmek durumundayız. O yönüyle de devletimiz Ziraat Fakültesini buraya kurarak, tarımsal araştırma merkezleri, laboratuvarlar, Tarım İl Müdürlüğü ve ilçe müdürlüklerimizin olması anlamında devletimiz her zaman Samsunun tarımda öncü il, araştırılacak ve desteklenecek iller arasına alarak güçlendirmiştir. İlimizde çok ciddi çalışmalar yapılmış. Bununla birlikte tarımda neredeyiz? Durumumuz nedir? Daha nasıl iyi olabiliriz? tarım müdürlerimizle, veterinerler ve diğer ilgili müdürlerle birlikte sahada olacağız. dedi.