Kur istikrarı ve finansmana erişimde kolaylık istiyorlar

EİB Koordinatör Başkanı Eskinazi ve Yönetim Kurulu Başkanları, 2022 ihracat hedefine ulaşılması için sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurguladılar.

info@karadenizekonomi.com / 15.01.2022

Kur istikrarı ve finansmana erişimde kolaylık istiyorlar

     Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan 2021 yılı değerlendirmesi ve 2022 yılı öngörülerini ekonomi basınıyla paylaştı. EİB olarak 18 milyar dolarlık ihracat hedefleri olduğunu aktaran başkanlar, ihracat hedefine ulaşmak için kurda istikrar, finansmana erişimdeki engellerin ortadan kaldırılması, MB’nin Reeskont Kredilerindeki tıkanıklığının giderilmesi gerektiğine vurgu yaptılar. Başkanlar, sıkıntılarının çözülemediği takdirde ihracatta düşüş beklediklerini, 2022 hedefine ulaşamayacaklarını öngördüklerini altını çizdiler.

 

ESKİNAZİ: İHRACAT HEDEFİNE ORTAM YARATILMASI GEREKİYOR

     EİB Türkiye’de bugünkü şartlarda dünya geneline baktığımız zaman 2021’den sonra sürdürülebilirlik konusunda önemli adımlar attığını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “EİB, Türkiye’de ilk Global Compact’a üye olan, sürdürülebilirlikte ilk çalışmaları yapan birlik. Birliklerimizin çoğunda sürdürülebilirlikle ilgili Ur-Ge projeleri var. 2026’dan sonra 2030’a kadar başımızda olacak en büyük belalardan biri karbon ayak iziyle ilgili sıkıntılar. Bunu önceden engelleyebilmek için firmalarımızı bilgilendirip birlik olarak buna hazır olmak için çalışmalar yapıyoruz. İleride firmalar bankadan kredi almak istediğinde düşük faizli kredi için karbon ayak izi istenecek daha” diye belirtti. Eskinazi, “TİM toplantısında sadece mevcut bankalarından 200 milyarlık bir fon çıktı Türkiye için. Dünyada bir trilyonun üzerinde bu fon” dedi.

     Türkiye’deki sıkıntıların en önemlilerinden bir tanesinin krediye erişim olduğunu vurgulayan Eskinazi, “Türkiye’nin her şeyi belli, paramız, mevduatımız belli, ihracatları yapmak için krediye ihtiyacımız var. TİM Başkanımız 250 milyar dolarlık ihracat yapacağız diye söz verdi. Biz de bu sözün ardasındayız. Önümüzdeki sene 18 milyar dolarlık ihracat sözü verdik. Bunların olabilmesi için ortamın hazır olması lazım. Ortam olmazsa bu ihracatı yapamayız. En büyük dileğimiz Türkiye’nin yurtdışı görümünün düzeltilmesi ve MB tarafından sağlanacak kredilerin açılması” ifadelerinde bulundu.

 

ESKİNAZİ: MARTTAN İTİBAREN İHRACATTAKİ YÜKSELİŞ, DÜŞÜŞE GEÇEBİLİR

     İhracatçıların hiçbir zaman yüksek kur talebi olmadığını vurgulayan Eskinazi “İstikrarlı kura vurgu yaptık. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Günlük yüzde 10-15 dalgalanan kurla baş etmemiz mümkün değil. Merkez Bankası’nın (MB) politika faizi yüzde 14’ken bugün bankalar yüzde 30-35’le kredi kullandırıyor. İhracatçılarımızın bu maliyetlerle kredi kullanıp, ihracat yapıp para kazanıp bu kredileri ödemesi olanaksız. Yeni yılla birlikte elektrik, doğal gaz, akaryakıt ve diğer girdilere gelen zamlarda ihracatçının beli büküldü. İhracatçı bugün fiyat veremez, sipariş kabul edemez noktada. Bu tablo hızlıca düzeltilmezse 2022 yılının Mart ayından itibaren ihracattaki yükseliş, düşüşe geçebilir. Türk ihracatçısının finansmana erişimindeki engeller ortadan kaldırılmalı. MB’nin Reeskont Kredilerindeki tıkanıklığı gidermesi gerekiyor. İhracat Türk ekonomisinin tek tutunduğu dal. 2021 yılındaki başarıyı 2022 yılının da sürdürmek, 2022 yılının da ‘altın yıl’ olması için ihracatçılar üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bunun için döviz-faiz-enflasyon üçlüsünün bize köstek olmaması gerekiyor. Türk ekonomisinin önündeki en büyük problemin yüksek enflasyon olduğunu vurgulamamız gerekiyor. Enflasyonu düşüremediğimiz takdirde, döviz ve faizde de istikrar sağlayamayız” diye belirtti.

 

ESKİNAZİ: SEKTÖRLERİN GELECEĞİ PARLAK

     Maden, su ürünleri ve hayvansal mamuller, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamul, deri ve deri mamulleri, zeytin zeytinyağı ve tütün ihracatındaki gelişmeleri değerlendiren Eskinazi, “Blok mermerde ihracatımız azaldı, katma değerli mermer ihracatımız arttı. Bu sayede Çin’in blok mermer alımını azaltması dolayısıyla pazarlara girme fırsatı bulduk. Su ürünleri ve hayvansal mamuller, bugün Türkiye’de en iyi performans gösteren sektörlerin başında geliyor. Su ürünleri sektörü dünyada kendinden söz ettirmeye başladı. Çünkü artık katma değerli mal gönderiyorlar. Havuz ve deniz balıkçılığında önemli yollar kat ettiler. Hayvansal diğer mamullerde bal, tavuk, yumurta engelleri var. Tarım Bakanlığıyla yapılacak koordinasyonlarla bilhassa tavuk ve yumurtada aşılacağını düşünüyorum. Bu sektörün geleceğinin çok parlak olduğunu düşünüyorum. Hububat bakliyat sektörü günlerdir beklediği beyaz haşhaş konusunu halletmiş durumda. Dünyanın en büyük alıcısı Hindistan’la olan problemler halloldu. Üretimimiz belli 3 senedir ihracat yapamıyoruz, stoklar birikti. Stok belli alacağı miktar belli sektörün kendi arasında uzlaşma sağlaması gerekiyor. Deri ve ayakkabı sektörü parlayan bir sektör. Dünyada adını tutturmaya başladı. İlk sanal fuarı yapan sektörümüz. Yakın gelecekte dünyada söz sahibi olacak bir sektör. Bölgemiz çok iyi gidiyor. Biz de gerekli desteği kendilerine veriyoruz. Bu sene zeytinyağı fiyatları çok yüksek. Bu bir avantaj, çünkü dünyanın en ucuz zeytinyağı hala bizim ülkemizde. İspanya’dan, İtalya’dan, Kuzey Afrika ülkelerinden daha ucuz zeytinyağımız var. En büyük amacımız onların zeytinyağlarını da ülkemiz vasıtasıyla pazarlayabilmek. Zeytinyağı ihracatımız son günlerde ciddi artışlar gösteriyor. Tütün sektörü ülkemizin tek eksi yazan sektörü. Bütün sektörler artı yazdı, tütün eksi yazdı. Bu sene değişik tütün dünya pazarına uygun tütün ekmeye başladılar. Önümüzdeki senelerde tütünde ihracatlarını artacaklarını daha katma değerli tütün ihracatı yapılacağını düşünüyorum” ifadelerinde bulundu.

 

CELEP: AB FONLARINDAN FAYDALANMASINI BİLMİYORUZ

     Sektörlerin tamamında maliyet hesabı yapılamadığını söyleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, “Çünkü bilinmeyenler çok. Birinci öncelik normal zeminde güven ilişkisinin tüm taraflarca hem üretici hem proses hem de son tüketiciye giden adımları doğru gözlemlememiz. Cumhurbaşkanın ifade ettiği gibi yeni yol haritamızdaki ihracat felsefesinin arkasını hep birlikte doldurmalıyız. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin en büyük problemi finansman ve finansmana erişimdeki zorluklar. Bu çözülmek zorunda. İhracatımızı 225 milyar dolardan 250 milyar dolara taşıyacaksak, aynı ölçüde büyüme ölçüsünde krediye de rahat ulaşabilme mecburiyetimiz var. Ülkeler dünyadaki değişim çerçevesindeki AB Yeşil Mutabakat, karbon ve su ayak izi, yaşadığımız dünyayı bugüne kadar bilinçsizce kirletmemizin yaşadığımız pandemiden çıkan en son risk payları olarak gözlemlememiz lazım. Pandemiden sonra yeni bir yazılıma geçiyoruz. Hepimiz bunu kabul edip ortak akılda neler yapabiliriz gözlemlememiz lazım. Yeşil Mutabakatın karbon ayak izinin bence ticari taammüm olma gereksinimi söz konusu. Kriterlere ulaşabilen sektör üyelerimizin avantajlarının ülke ekonomimize de avantaj sağlayacağının altını çizmemizde yarar var. AB fonlarının Dünya Bankasının verdiği ciddi bir destek var. Bunlardan faydalanmasını bilmiyoruz. Belirli şeyleri bürokratik ve prosedürlerle olduğunun zorluğunu yaşadık. Bu bir değişim. Bürokrasinin dışında gerçek anlamda bazı uygulamaları yaptığımızda yol su elektrik olarak kurumlara, sektörlere, şehrimize ve ülkemize ciddi anlamda değer kazandırıyor” diye konuştu.

 

DEMİR-ÇELİK İHRACATINDA %15-20 CİVARINDA DÜŞÜŞ ÖNGÖRÜSÜ

     İzmir’in ihracat şehri olduğuna vurgu yapan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “Türkiye’de en önemli ihracat kapılarından bir tanesi İzmir’di. Türkiye’de ihracat bir yaşam biçimi haline geldi. Bu hem ülkemiz için hem şehrimiz için önemli. İzmir’de hep beraber ihracat olgusunu daha ileriye götürmemiz lazım. Bugünlerde finansmana erişmekte zorluklarımız var, kur hareketlerinin ani iniş çıkışlarında zorluklarımız var. Bunlar bir şekilde üstesinden gelebileceğimiz meseleler. Bu meseleleri yaşarken sabırlı olmamız gerekiyor. Demir-çelik sektörü 2021 yılında iyi bir performans gösterdi. 2020 yılında 2019’a göre kıyasladığımızda düşüşümüz vardı. 1 milyar 450 milyon dolardan bir milyar 361 milyon dolara düşmüştük. Bu sene 2 milyar 241 milyon dolar ihracat yaptık. Bu sevindirici ama son 3 aydır süre gelen geçici sıkıntılardan dolayı 2022 performansına kabaca baktığımızda yüzde 15-20 civarında düşüş ön görüyorum. Mevcut sıkıntıları aşabilirsek aynı rakamlara yanaşabiliriz ama mevcut sıkıntılara baktığımızda bir düşüş ön görüyorum. Bir an önce üstesinden gelmemiz lazım” dedi.

 

UÇAK: YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATINI %50’LERE ÇIKARTMAK İSTİYORUZ

     Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, “2020 yılında Birliğimizin tarihinde çok önemli bir rekora imza attık. 2021 yılında da bu başarının sürdürülebilirliğini sağladık ve Birlik olarak rekorumuzu tazeledik. Bu rekorlara katkısı olan tüm üyelerimizi ve birlik çalışanlarımızı canı gönülden kutluyor ve kendilerine sektörümüz adına teşekkür ediyorum. Bu rekoru bize getiren ihracat rakamlarımıza bakacak olursak; birliğimizin, 2021 yılında 2020’ye göre; % 14’lük bir artış ile toplam 1 milyar 182 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini görüyoruz. Ülkemiz tarım ürünleri çeşitliliği bakımından benzersiz bir ülke konumuna sahiptir. Bir başka büyük şansımız da ülkemizde üretilen birçok ürünün işlenmek suretiyle değerlendirilmesine müsait son derece modern tesislere sahip olmamızdır. Sektörümüzün yapacağı yatırımların, ürünlerimizde katma değer yaratacak yatırımlar üzerine olacağını düşünüyorum. Özellikle Pandemi sonrasında katma değer yaratmaya yönelik yatırımların hız kazandığını söyleyebilirim. 2022 yılında Birliğimizin, toplam ihracatını artırarak rekorlarına yenisini eklemesini hedefliyoruz. Hedeflerimizi sürdürülebilirlik ilkemize göre belirliyor ve sürdürülebilir bir ihracat için çalışıyoruz. Yaşanan birçok olumsuzluğa, yasaklarla dolu pandemi dönemine rağmen. 2020 ve 2021’de hedeflerimize nasıl ulaştıysak, 2022 ‘de aynı şekilde hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum” ifadelerinde bulundu. Uçak, “Yıllık yaklaşık üretilen 55 milyon ton yaş meyve sebze üretimimizin yüzde 10’unu ihraç ediyoruz. Biz istiyoruz ki yüzde 10’unu değil yüzde 50’lere kadar ihracatımızı gerçekleştirelim” dedi.

 

SERTBAŞ: PİYASA VE DÜNYA AGRESİF FİYAT İSTİYOR

     Her yıl hazır giyimde 1,5 milyar dolar hedeflediklerini aktaran Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, “Bu sene tutacaktı ki krizsel olaylardan 1,48 milyar dolara dayandı. 2022’den umutluyum. 1,5 milyar doları geçeceğiz 1,6 milyar dolarları bulacağız. Kredi alan firmalar var ama yüzde 35’ler rekabetçi kredi değil. İhracatta karlılığın düşük olduğu düşünülürse kimsenin kullanma şansı yok. Kurlardaki dengesizlik bizi çok etkiliyor. Son 2 aydır olan ekonomik olumsuzluklar ihracatı olumsuz etkiledi. Birlik olarak stabil ve enflasyona uygun kur bekliyoruz. Fiyatlama yapamıyoruz çünkü kurun nereye gideceğini bilmiyoruz. Kendimizi sağlama alarak fiyat vermeye çalışıyoruz, agresif fiyat veremiyoruz. Piyasa ve dünya agresif fiyat istiyor. Az karlı ucuza mal almak istiyor. Her tarafta enflasyon var. Tüketicisini enflasyondan az etkileyecek marka, iyi marka olacak önümüzdeki dönemlerde. Yakın zamanda ekonomimiz düzene girecek, stabilite sağlanacak ve biz ihracatımıza geçen sene olduğu gibi tam gaz devam edeceğiz. Yeni rekorlar açıklayacağız inşallah. Hazır giyim olarak geriye gideceğimiz düşünmüyorum, bir önceki seneyi yakalarız. Ama amaç daha ileriye gitmek daha fazla ihracat yapmak” diye konuştu.

 

YAĞCI: TÜRKİYE AVRUPA’DAKİ EN BÜYÜK MDF ÜRETİCİSİ

     Mobilya sektörü ihracatının son 4 yılda yüzde 130 arttığını vurgulayan Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, “2002 yılında 200 milyon dolar olan mobilya ihracatı bugün 4,5 milyar dolara geldi. Pandemi dönemi daha iyi değerlendirebiliriz. Pandemi sebebiyle piyasalar açıldıktan sonra konteyner darlığı ortaya çıktı, mal sevkiyatında sıkıntılar yaşandı. Konteyner fiyatlarında ciddi yükselişler yaşandı. Mobilya sektöründe en büyük rakibimiz Çin’e karşı büyük avantaj. Bu hala devam ediyor, değerlendirmemiz lazım. Çin’in Avrupa ülkelerine ihracat yapması, navlun açıdan ek külfetler getiriyor. Bizim stratejik konumumuz olması ciddi bir avantaj sağlıyor” dedi. Türkiye’nin Avrupa’daki en büyük MDF üreticisi olduğunu söyleyen Yağcı, “Rakamları incelediğinizde İtalya’da MDF tüketimi Türkiye’den daha düşük. Çünkü katma değeri artırma yollarından bir tanesi bu. MDF suntaya ağırlık vererek yapacağımız üretimin katma değeriyle biraz daha masif ağırlıklı çalışmamız farklı” diye belirtti.

 

“YATIRIMLARLA TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN %20’Sİ YENİLENECEK”

     Türkiye’de tekstil sektöründe korkunç yatırımlar yapıldığını söyleyen Ekinazi, “Önümüzdeki senelerde de korkunç yatırımlar bekliyor tekstil sektörünü çünkü sipariş edilmiş makinalar var. Türkiye’nin sipariş ettiği yeni teknoloji makinalar dolayısıyla dünyada makina almak isteseniz tekstil sektörüne en az 2 sene sonraya süre veriliyor. Türkiye tekstil sektöründe dünya lideri olma konusunda uygun adımlarla yürüyor” diye belirtti. Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki tekstil sektörünün pamuk kullanım oranı 1 milyon 800 bin tondan önümüzdeki sene 2 milyon tona çıkıyor. Bu üretimde yüzde 10’un üzerinde bir artış gerektiriyor. Bunun için yatırımlar var. Bunun yanında atıla çıkartılacak yatırımlar olacak. Eskiden bunlar ihraç ediliyordu şimdi imha ediliyor. Bu rakamlardan yola çıkarak Türkiye’deki tekstil mevcudiyetinin yüzde 20’si yenilenmiş olacak. Bu çok büyük bir yatırım. Türkiye’de 50 milyar dolar civarında tekstil yatırımı olduğu hesaplanıyor. Bunun 10 milyar dolar civarında bir yenileme projesi var. Bu da çok büyük bir rakam. Gerekli çünkü modernize olduğunuz müddetçe maliyetleriniz düşüyor. Maliyetleriniz düştüğü müddetçe de fiyatlarınıza etkileri artıyor. Karlılığınızın artması isteniyor ama maalesef tek ve konfeksiyon sektörü en büyük sıkıntılarından bir tanesi kar edip her zaman yatırım yapmak mecburiyetindesiniz. Çünkü rekabet etmeniz yatırıma bağlı. Onun için sektör kar edemiyor gibi gözüküyor ama devamlı da yatırım yapıyor.”

 

İHRACATÇI DESTEĞİN TAMAMINDAN YARARLANMAK İSTİYOR

     Ticaret Bakanlığının verdiği destekleri tam kullanamadıklarını ifade eden Eskinazi, “Geçen sene bütçeye konan desteğin yarısını bile kullanamadık. Biz mi istemedik, hayır. MB’nın kaynakları Ticaret Bankasının katı tutumu dolayısıyla bazı destekleri alamaz duruma geldik. Bütçede bu rakam var. Önümüzdeki dönem bütçemiz 4 milyar TL. Bunu kullanabilmek için projeler geliştiriyoruz. Bizim istememizle olmuyor bakanlığın bu konularda yardımcı olması gerekiyor. Özellikle sürdürülebilirlik konusunda istediğimiz teşvik sistemi uygulanırsa bunu çok rahatlıkla kullanabiliriz. Geçmiş senelerde tasarımla ilgili vermiş olduğumuz şeye bakanlık sıcak baktı teşvikleri kullanabildik ama ondan sonra çok kullanıyoruz diye kıstılar. Onun için verilen rakamların kullanılabilmesi için olanakların artırılmasını istiyoruz” diye konuştu.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar