Her türlü zorluğa karşı koyarak devletin desteğiyle ayakta kalmaya çalışan firmalara bankaların destek olması gerektiğini ifade eden Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, ‘’Bankalar ve finans kuruluşları bu olağanüstü dönemde piyasayı ve ödeme sistemini rahatlatacak uzun vadeli ve kolay erişilebilir kredileri işletmelere acil olarak kullandırmalıdır. Üyelerimiz bu noktada bankalar ile büyük problemler yaşamaktadır. Kredi talepleri karşılanmamaktadır. Şirketlerimiz bankalar tarafından ‘limit bitti’ denilerek geri çevrilmektedir. Bu dönemde piyasanın ve şirketlerimizin en çok ihtiyaç duyduğu işletme sermayesidir. Piyasaya daha çok nakit ve kolay para akışı pompalanmalıdır. Bankalar bindikleri dalı kesmesin. Özellikle uzun vadeli ve en az bir yıl ödemesiz krediler piyasayı rahatlatabilir. Kredilerin kullandırmada firmalarımıza kolaylık sağlanmalıdır. Firmalarımızın çoğu mücbir bir sebepten zorluk yaşamaktadır. Bankalarımızın daha cesaretli olmasını arzu ediyor ve bekliyoruz. Yoksa bankalar gelecekte çalışacak firma bulamayacaktır. Hepimiz aynı gemideyiz. Reel sektör olmazsa bankacılık sektörü de olmaz. Devletimiz zaten riskin yüzde 80’ini üstleniyor. Bu dönem karlılık düşünecek, kredibilitesi yüksek şirketleri seçecek dönem değil. Tüm bankaları sıkıntıda olan firmalara uygun şartlarla destek olmaya çağırıyorum’’ diye konuştu.

Bankalar hep garantiye oynuyor

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Servet Şahin, Karadeniz Ekonomisi Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “bankalar böylesibir zamanda bile kredibiliteyi esas alıyor. Hep garantiye oynuyorlar. Belki doğru da yapıyorlar ama zamanlama manidar değil mi? Bunun yanı sıra biz yıllarca hep yüksek faizlerden şikâyetçi olduk. Nihayetinde sayın cumhurbaşkanı son noktayı koyunca yüzde 36 olan faizlerin yüzde 10’a nasıl düştüğünü de biliyoruz. Demek ki anormal bir kazanç var. Devletimiz bu türden zor dönemlerde kredi veriyor ama ticaret ve sanayi odası üyeleri olarak bu kredileri alamıyoruz. Geçmiş dönemlerde nefes kredisi uygulaması başlatıldı. Baktığımızda o kadar sıkıntılıydı ki. Diyelim ki Ordu TSO olarak odamızın bir milyon lira parası var.10 milyon lira da Hazine katkı sağlayacak. TOBB ile beraber o parayı biz oda olarak dağıtmaya kalktık bir günde bitti. Aynı şekilde Ticaret Borsası da yeri geldiğinde para dağıtıyor. Ama borsanın üyeleri ağırlıklı olarak fındıkçı. Ve borsanın dağıtacağı küçük rakamlara ihtiyacı olmayan insanlar. O durumda borsa bu parayı dağıtamayıp iade ediyor. Oysa benim 4 bin üyem var. Doğru olan ticaretborsalarının parası da odalarla beraber dağıtılsın. Ortak havuzda olsun. Çünkü borsadaki üyelerde bizin üyemiz. Bize üye olmadan borsaya geçemiyorlar.”

Reel sektöre daha fazla yardımcı olunmalı

Ordu Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ziver Kahraman, tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz de büyük bir sınavdan geçiyor.Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Unutulmamalıdır ki; hepimiz aynı gemideyiz. Bu tarihi süreçte TOBB başkanımızsayınHisarcıklıoğlu’nun dikkat çektiği gibi bankalar asıl şimdi reel sektörün,kobilerin,esnafın ve halkımızın yanında olduğunu göstermek zorundadır. Bu kurumlar yaşasın ki bankalar çalışacak şirketlerin kapılarını çalabilsinler.

Finans kuruluşları küçük işletmelere pozitif ayrım göstermeli

Devlet tarafından sağlanan kredi imkânlarından yararlanmak isteyen işletme taleplerinin, bazı finans kuruluşları tarafından tabana yayılmadan değişik gerekçelerle geri çevrilmesinin doğru ve ahlaki bir yaklaşım olmadığı dile getiren Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu, ‘’Tüm dünya olduğu gibi ülkemizde zor bir dönem geçmektedir. Bu doğrultuda alınan tedbirler işletmelerimize can simidi olması umuduyla yürütülmekte ve eksik alanlar ise görüşmeler doğrultusunda giderilmektedir. Devletimiz bu dönemde ekonomik etkileri kontrol altında tutabilmek için birçok tedbir açıkladı. Bu tedbirlerin ana omurgasında da vergi ertelemeleri, kısa çalışma ödeneği ve düşük maliyetli işletme kredileri bulunmaktadır. Bu paketlerdeki amaç firmalarımızın faaliyetlerinin devam etmesi ve istihdamın korunması öncelik olmaktadır. Özellikle kredi genişlemesinin sağlanabilmesi için Cumhurbaşkanımızın açıkladığı tedbirler kapsamında Kredi Garanti Fonu’nun kefalet kapasitesi 250 milyar lira artırıldığını görmekteyiz. Ancak, üyelerimiz başta olmak üzere esnafımızdan gelen şikâyetler bu kredilerin bankalar tarafından finansman sıkıntısı çeken firmalarımıza ulaştırılmasında sorunlar yaşandığına yöneliktir. Şirketlerimiz bankalar tarafından “limit bitti” denip başvurusu dahi alınmadan geri çevrilmesi kabul edilebilir bir durum olmadığı bilinmektedir. Hatta coronavirüsten olumsuz etkilenen firmalarımızın değil de, kredibilitesi yüksek büyük firmalara kredi kullandırıldığı yönünde de eleştiriler vardır. Buradan tüm finans kuruluşlarına seslenmek istiyorum, eksik ya da kredi limitinin sorun olduğu ifade edilen küçük işletmelerimize pozitif ayrım gösterilmesini arzuluyoruz. KARADENİZ EKONOMİ