Geleceğin emtiaları!

Sürdürülebilirlik ve dijitalleştirme çabalarının hızlanmasıyla emtia piyasaları da hızlı değişimlerden geçiyor. Yeşil ekonomiyi hedefleyen teşvikler, bilinçli tüketim alışkanlıklarının geliştirilmesi gelecek yıllarda emtia talebini şekillendirecek. Birçok emtia daha güçlü talep artışı yaşayacak, bazıları ise gözden düşecek.

info@karadenizekonomi.com / 5.05.2021

Geleceğin emtiaları!

Yeşil ekonomi ve bilinçli tüketimin bazı emtia ürünlerine talebi körükleyeceği varsayımından hareketle önümüzdeki 20 yılda bakır, alüminyum, nikel ve yeşil çeliğin cazibesinin artacağı öngörüsü hâkim. Talep patlaması beklenen tarımsal ürünler arasında ise bitkisel proteinler, kakao, kümes hayvanları, süt ürünleri başı çekiyor.

Maden emtiası

Talep artışı beklenen emtia grubunda bakır, nikel, alüminyum, lityum, kobalt, kalay, nadir topraklar, metal hurda ve ‘yeşil çelik’ bulunuyor. Bakır, yeşil ekonomi geliştikçe büyüyen elektrikli otomobil sektörü için önemli bir hammadde. Yine bataryalar için kritik önem taşıyan lityum, kobalt ve nikel kullanımında da önemli bir artış öngörülürken, dijitalleşme süreceğinde kalay ve alüminyum da önemli hammaddeler olarak görülüyor. Metal hurda da, geri dönüşüm ve hurda gerektiren çelik elektrik ark fırınlarının kullanımının önümüzdeki 10 yıl içinde önemli ölçüde artmasıyla birlikte önümüzdeki yıllarda parlak bir talep görünümüne sahip. Demir cevheri, konvansiyonel çelik, çinko gibi metallere olan talebin ise hız kesmesi kaçınılmaz görünüyor.

Tarımsal emtia

Tarımsal emtiada bitkisel protein, yapay et talebinde ciddi artış beklentisi var. Talep patlaması beklenen tarımsal ürünler arasında kümes hayvanları, süt ürünleri, balık ve kabuklu hayvanlar, soya fasulyesi, mısır, kakao, meyve ve sebzeler ve marihuana gibi yeni tarımsal ticaret alanları yer alıyor. Şeker ve sığır etinin talep bazında yatay bir seyir izlemesi bekleniyor.

‘Düşük karbonlu Hidrojen’ dönemi başlıyor

Enerji sektöründe ise petrol talebinde azalma bekleniyor. Cazibesini önemli oranda yitireceği düşünülen kömüre göre daha yeni bir emtia olarak nitelendirilebilecek olan düşük karbonlu hidrojen talebinin ise büyük bir sıçrama göstereceği konuşuluyor ki geleneksel bir emtia olmasa da karbon kredileri de geleceğin emtiaları kategorisine dâhil ediliyor. Fosil yakıtlardan türetilen gri hidrojen, yakıt olarak yeni olmasa da doğalgazdan türetilen mavi hidrojen ve yenilenebilir enerjiden türetilen yeşil hidrojen ticareti gelişiyor. Özellikle 2020’den bu yana hidrojen talebi güçlü bir artış trendinde. Sektörde yeni birçok projenin hayata geçirilmesi beklenirken, önümüzdeki yıllarda hidrojen üretiminde ciddi artışlar öngörülüyor. Yeşil, yani düşük karbonlu hidrojen sektöründe en önemli pazarlar olarak ABD, Çin, Batı Avrupa ve Kanada öne çıkacak.

 

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar