‘’Hala suyun dörtte üçünü yanlış ve olmaması gereken şekilde kullanıyoruz.”

Her yıl 21 Mart’ta kutlanan Dünya Ormancılık Günü’nün hemen bir gün sonrasında da yani 22 Mart da dünyada Su Günü olarak kutlanmaktadır. Burada asıl amaç, artan su krizini, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden bir olgu olduğunu vurgulamaktır.

info@karadenizekonomi.com / 23.03.2021

‘’Hala suyun dörtte üçünü yanlış ve olmaması gereken şekilde kullanıyoruz.”

Biz de günümüzde giderek daha da yaygınlaşan temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla insanlığı bekleyen tehlikeyi konunun uzmanı olan bir isme Bloomberg Tarım Yazarı İrfan Donat’a sorduk.

-Yakın gelecekte su kıtlığının inanılmaz boyutlara ulaşacağını bilsek de hayatın olmazsa olması suyu yeterinde doğru kullanabiliyor muyuz?

“Özellikle tarım tarafından bakarsak bugün toplam su tüketimimizin yüzde 74’ünü tarımsal sulamalar kapsıyor. Dolayısıyla o taraftaki suyun yönetimini iyi yapmamız gerekiyor. Yine tarımda kullandığımız yüzde 74’lük suyunda yine nerden baksanız yüzde 80’ini salma sulama ya da toplumda karşılığı olan vahşi sulama yöntemiyle kullanıyoruz. Biz artık suyu doğru ve akıllı şekilde yüzde 20 oranında yönetebiliyoruz. Geri kalan yüzde 80’ini hala olmaması gereken bir şekilde kullanıyoruz. Oysa modern basınçlı sulama sistemlerine geçmenin zamanı çoktan geldi. Ancak Türkiye’de bu oran yüzde 25’ler düzeyinde ve hala suyun dörtte üçünü yanlış ve olmaması gereken şekilde kullanıyoruz.”

-Reform paketinde tarım ile ilgili pek fazla bir şey göremedik. Bu konuda siz neler düşünüyorsunuz?

-“Ekonomi reform paketinde aslında tarım ve gıda ile ilgili başlıklar var. Ama yeni değil ya da reform niteliğinde değil. Sektör paydaşları da bu şekilde yanıtlıyor başlıklarını. Erken uyarı sistemi reform paketinde yer alan başlıklardan bir tanesi. Bu zaten 4-5 yıldır konuşulan bir konu gıda komitesinde. Hal yasası da öyle. 2010 yılında hazırlandı 2012’de hayata geçti sonra 2016 – 2017 yıllarında sistemin iyi çalışmadığından yola çıkarak yeni bir hal yasası ile ilgili çalışmalar yapıldı. Çıkmak olduğu üzere konuşuluyor ama o da yılan hikâyesine dönebilir. Onun dışında GİTAP diye bir projenin geçen yıl lansmanı yapılmıştı GİTAP Tarım Platformu reform paketinde yine üreticinin elinde kalan ya da haldeki ürünlerin dijital tarım platformu üzerinden alıcıyla satıcının buluşturulacağı bir tür yol. Son örnek Nevşehir, Niğde, Ankara gibi bölgelere gittiğinizde patates ve kuru soğanın depolarda olduğunu görüyoruz ve çürümeye başladı. Artık bir an önce pazara çıkması ve tüketici ile buluşması lazım. En temel sorunlardan biri de girdi maliyetleri. Bu maliyetlerle nasıl mücadele edilecek ya da girdi maliyetlerindeki yüksek seyirmenin önüne nasıl geçilecek? Çiftçinin en çok çiftçinin merak ettiği ya da çözülmesini istediği konu budur.”

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar