İş dünyasından kısa çalışma ödeneğinin uzatılması yönünde büyük talep var
İTO Başkanı Avdagiç, ‘’Bugüne kadar 3,7 milyon çalışanın yararlandığı Kısa Çalışma Ödeneğinin özellikle salgından etkilenen turizm, otelcilik, yeme-içme, fuarcılık, kültür-sanat ve bağlantılı işletmelerimiz için normal çalışma düzenine dönene kadar uzatılması gerek.’’
info@karadenizekonomi.com / 11.03.2021
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, 2020’de pandemi döneminde özellikle hizmetler sektöründeki işletmeler için uzun süreli kapanma ve kısıtlamalarla geçtiğini vurgulayarak, bu sıkıntılı dönemde işyerlerini ayakta tutan ve istihdam piyasasını koruyan, zamanında alınan kararlar olduğunu dile getirdi.
‘’Düzenlemeler işletmelere büyük fayda sağlar’’
Fesih yasağı, nakdi ücret desteği ve kısa çalışma ödeneğinden oluşan üçlü mekanizma, ekonomimiz üzerinde adeta bir siper oluşturdu diyen Avdagiç, ‘’Kısa çalışma ödeneğinin devreden çıkması bu siperi zayıflatır, bir kanadını eksik bırakır. Bu yüzden kısa çalışma ödeneğini uzatmaya ihtiyacımız bulunuyor. Ayrıca iş dünyamızdan ve üyelerimizden uzatılması yönünde büyük bir talep var. Bugüne kadar 3,7 milyon çalışanın yararlandığı Kısa Çalışma Ödeneğinin özellikle salgından etkilenen turizm, otelcilik, yeme-içme, fuarcılık, kültür-sanat ve bağlantılı işletmelerimiz için normal çalışma düzenine dönene kadar uzatılması gerek. Mesela nakdi ücret desteğinin, yani ücretsiz izin desteğinin 17 Nisan 2020’den sonra işe girenlere de verilmesi, kısa çalışma ödeneğine de 30 Haziran’dan önce işe girmiş olanların da başvurabilmesi gibi bazı düzenlemeler de işletmelerimize büyük fayda sağlar’’ diye konuştu.
‘’İlave maliyetler Türkiye’nin enflasyonla mücadelesini olumsuz etkiliyor’’
Son haftalarda ham madde fiyatlarındaki yaşanan artışa dikkati çeken İTO Başkanı Avdagiç şöyle konuştu; ‘’Petrol fiyatları, tarımsal emtia, ham madde fiyatları, uluslararası fonların spekülatif işlemleri, tedarik zincirlerindeki oligopol yapıların ortaya çıkardığı ilave maliyetler Türkiye’nin enflasyonla mücadelesini olumsuz etkiliyor. Bugün istemeyerek de olsa, bir anlamda dünyadan enflasyon ithal ediyoruz. Dışsal gelişmeler, ekonomimizi ne yazık ki etkiliyor. Aynı şekilde Amerikan 10 yıllık tahvillerinin getirilerinin hızla yükselmesi gibi büyük dengesizlikler de, kurlar üzerinde baskı oluşturdu. Bu da bizim enflasyon ile mücadelemizi güçleştiriyor. Bütün bunlar, pandemiyle birlikte yaşadığımız zorlu süreci gösteriyor. O halde tüm ekonomik aktörlerimiz, dayanışma içerisinde olmalı. Ülkemizin ekonomik geleceği için bu, gerekli. O halde dünyadaki dengesizliklerin, Türkiye’nin dengesini bozmaması için çok dikkatli olmamız gereken bir süreçteyiz. Bu süreçte, ekonomimizin işleyişini sağlayan prensiplerin ve omurgasını oluşturan tüccar ve sanayicimizin güçlendirilmesi kritik önemdedir. Devletimizin, hükümetimizin, bankalarımızın, velhasıl ekonominin tüm paydaşlarının üretene, tüccara, sanayicimize sahip çıkması gerekiyor.’’