Meliha Okur: İSTİHDAM DOSTU OLMAYAN BİR BÜYÜMENİN KİME NE FAYDASI VAR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılı büyüme verilerini açıkladı. Türkiye ekonomisi 2020'de yüzde 1.8 büyürken, tarım sektöründeki büyüme yüzde 4.8 oldu. Sanayi sektörü yüzde 2 büyüme kaydederken, hizmetler sektörü yüzde 4.3, inşaat sektörü ise yüzde 3.5 küçülme yaşadı. Pandemi sürecinde en çok büyüyen sektörler ise, yüzde 21.4 ile finans ve sigortacılık sektörü ile yüzde 13.7 ile bilgi ve iletişim sektörü oldu. Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak bu rakamların ne anlattığını konunun yetkin isimlerine sorduk.
info@karadenizekonomi.com / 7.03.2021
İşte aldığımız yanıtlar…
Meliha Okur - Ekonomi yazarı:
4 milyon işsizin olduğu yerde başka şey konuşmak lazım
“Küçülen ekonomide cari açık, milli gelirin veya GSYH’nin yüzde 5’ini eritmişse, işsizlik düşüyorsa istihdam dostu olmayan bir büyümenin kime ne faydası var. 2018 yılından itibaren yürürlüğe giren başkanlık sistemi ülkenin tüm dengelerini bozmuştur. Yüksek enflasyonda dünyanın geri kalmış ülkeleri ile aynı kategoride olmanın yanı sıra faizde de rekor kırınca büyümede rekor kırsak ne olur. 4 milyon işsizin olduğu ülkede başka şeyleri konuşmak lazım. Siyasetteki krizin faturasını vatandaş fakirleşme olarak ödüyor. 717 milyar dolara inen gayri safi yurt içi hasılasının yanı sıra kişi başına düşen milli geliri 13 yıl öncesi seviyelerine gelmiş bir ekonomide kimsenin moralini bozmak istemiyorum ama bu ülke üretmeden tüketmeyi öğrendi ve bu durumu kanıksadık. Bunun bedeli de ağır olacaktır. Gayri safi yurt içi hasılada yüzde 22’lik pay sanayi sektörüne aittir. Dolayısıyla sanayi istihdam deposudur. İmalat sanayisinin payı da yüzde 19’dur. O nedenle katma değerli yeni iş alanları yaratmalıyız. Ancak son 15 yıla baktığımızda hizmetlere ağırlık verdik. Gerçi bu trend dünyada aynı şekilde. Salgın olunca her şey durdu. Tabi hizmetler sektörüne de yatırım yapılmalı. Ama öncelikleri iyi belirlemeliyiz.”
Gürsel Baran - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran:
Salgın yılında büyüyebilen nadir ülkelerden biri olduk
Baran yaptığı yazılı açıklamada, 2020 yılı büyüme rakamlarını değerlendirdi. Türkiye’nin salgın yılında büyüme kaydedebilen nadir ülkelerden biri olduğuna işaret eden ATO Başkanı,
küresel ekonomiyi etkileyen yeni tip koronavirüs salgınının ekonomik faaliyetleri kısıtladığına dikkat çekerken, bu süreçte kamu bankaları aracılığıyla iç tüketimin canlandırılmasının etken olduğuna vurgu yaptı. Baran, "pandeminin getirdiği yüke, ekonomik ve sosyal sorunlara rağmen Türkiye'nin 2020 yılını yüzde 1,8'lik büyümeyle kapatması büyük başarıdır. Türkiye ekonomisinin bundan sonrasında üretim, yatırım ve ihracat odaklı, istihdam oluşturan bir yapıyla kalıcı büyümeyi sağlaması beklentimizdir. İşsizlik bugün birçok ülkenin ortak sorunu. Ayrıca genç bir nüfusa sahibiz. Bu nüfusu ekonomik ve sosyal açıdan verimli hale getirebilmek için istihdam oluşturan, yeni iş alanları açan bir büyüme modeline dönmemiz gerekiyor. Öte yandan salgın nedeniyle restoran, lokanta, kafe gibi işletmeler sıkıntılı günlerden geçiyor. Hizmetler faaliyet kolunda yüzde 4,3'lük küçülme, sektörün zor günler yaşadığının rakamsal kanıtı oldu. Kademeli normalleşmeyle hizmet sektörünün faaliyete geçmesiyle birlikte sektörün büyümeye katkısı yeniden pozitife dönecektir" değerlendirmesinde bulundu.
İsmail Akçay – Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Büyüyoruz ama krediyle!
“Açıklanan büyüme rakamlarının kredi yoluyla olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Son yıllarda 20 yıl kadar geriden bugüne geldiğimizde çok ucuz ve cazip kredilerle karşılaştık. Hükümetin buradaki yaklaşımı ekonomiyi canlandırmak ve ciro kayıplarını önlemekti. Ama bu büyüme tabana yayılmadığı sürece gerçekçi olmayacaktır. Büyüme rakamlarının karşılığı olarak istihdam yaratılabilmiş midir? buna bakmak lazım. Özetle bu büyümenin istihdama yansıması ve tabana yayılması konusunda çekincelerimiz var.”