Ülke ekonomilerinin tarihi yeniden yazılacak
Progroup Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, devam eden tabloya bakıldığında ülke ekonomilerinin yeniden yazılacağını vurgulayarak yeni dönemde “biyoekonomi” ve “nöroekonomi” gibi kavramların ön plana çıkacağının altını çizdi.
info@karadenizekonomi.com / 16.11.2020
Ülke ekonomilerinin yaşanan "virüs krizinden" büyük darbe alacağını belirten Dr. Salim Çam, bu anlamda ekonomilerin sil baştan yazılacağını ifade ettiği açıklamalarında şu öngörülerde bulundu: “Yeni tabloda bazı yeni kavramlar öne çıkacak. Biyo-ekonomi ve nöro-ekonomi kavramları daha belirgin haliyle literatüre girecek. Bitki, hayvan ve diğer tüm canlıların araştırma, geliştirme, üretim, ticaret ve tüketimi ile ilgili ekonomik faaliyetlerin tümü biyo-ekonomi ile tanımlanmıştır. Burada amaç, sağlıkta gelişme, tarım ve endüstride verim ve kalite artışı, çevrede sürdürülebilir iyileştirmedir. Nöro-ekonomide ise amaç, ekonomik teori, psikoloji ve nöroloji bilim dallarına ait metotları kullanarak insan beyninin karar verme sürecini araştırmak, davranışların nedenlerini keşfetmektir. Nöro-ekonomi bireysel inançlar, tercihler ve davranışların beyindeki süreçler ile ilişkisini araştırmaktadır. Tabii ki, bu yaklaşımın insan tipi homo economicus olarak değil, olsa olsa homo neurobiologicus olarak adlandırılabilir. Zira insanın ekonomik hayatını nöro-biyolojisi belirlemektedir. Finansal cephede yaşanan gelişmelerin arka planında ise reel ekonomiye dair kaygılarda bir artış yaşanması yatıyor. Şu aşamada ortaya ciddi bir faturanın çıkacağı da aşikâr. Eminim ki ülke ekonomilerinin yeniden yazılacak. Biyo-ekonomi ve nöro-ekonomi gibi kavramlar daha ön plana çıkacak.”
Sürdürülebilir şirket olmanın anahtarı, Turquality iş modeli uygulamasıdır
Yeni dönemde sürdürülebilir şirket olmanın ipuçlarını da veren Dr. Çam, özellikle Turquality iş modeli uygulamasının anahtar rol üstleneceğine vurgu yaptı. Çam’a göre, sürdürülebilir bir şirket olabilmek için dünya genelindeki ekonomik, sosyal, çevresel etkileri yakından takip etmek ve bu gelişmeler ile kurumsal yönetim ilkelerini birleştirmek gerekiyor. Örneğin, günümüzde şirketlerin sadece kar elde etmek amacıyla faaliyet gösterdiği günler geride kalmıştır ve kar elde ederken toplumun çıkarlarıyla uyuşması ön plana alınmaktadır. Teknolojideki gelişmelerden, endüstri 4.0’dan, yaşanan dönüşümlerden bahsederken, iş dünyasında rekabet unsurlarının da değiştiğini söylüyorduk. Yapılması gereken önceliklerden birisi, iş modelinin güncellenmesidir. Sürdürülebilir şirket olmanın anahtarı, Turquality iş modeli uygulamalarıdır.
Dijital dönüşüme geçiş hızlandı, e-ticaret yatırımı hız kazandı
Pandemi sürecinde birçok alışkanlıkların değiştiğine işaret eden Dr. Çam, dijital dönüşümün önemine de şu sözlerle vurgu yaptı. “Bu süreçte, yeni alışkanlıklar ediniyoruz. Birçok firma, bilgisayar teknolojisini daha etkin kullanmaya başladı ve dijital dönüşüme geçiş hızlandı. Özellikle ofis çalışanlarının uzaktan çalışmasıyla ofis giderleri düşmeye başladı. Bir süre sonra ofisler ya daha küçülecek ya da kaldırılacak. Özellikle uzaktan eğitimin artmasıyla, okul binaları gereksiz duruma gelebilir. Müşteri ve pazar açısından baktığımızda, birçok firma e-ticaret yatırımına girmeye başladı. Bu alanda rekabet kızışacak, çünkü müşteriler on-line alanında daha rekabetçi firmaları tercih etmeye başladılar. Müşteri ve yeni pazarlar için çok etkin on-line yazılımların ortaya çıkacağını düşünüyorum. Tüm bu gelişmelerin paralelinde işletmeler, değişimi ve dönüşümü gerçekleştirme noktasında, eski süreç alışkanlıklarından dolayı ezberlerini bozmalarında zorlanabiliyor. Bunun için dış bir göz ve uzman gerekiyor. Vizyoner işletmeler, muhakkak yönetim danışmanlığı hizmeti alıyor. Bizler, her zaman olduğu gibi tüm işletmelerin her zaman yanındayız. İşletmelerin yanında olmamız, onların, maliyetlerini düşürüyor, daha hızlı olmalarını sağlıyor ve kârlılıklarını artıyor.”
Turquality Nedir?
Dünyada devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan TURQUALITY®’nin tüketicilerin gözünde bir marka referansı, Türk markaları açısından ise bir gelişim katalizörü olabilmesi amaçlanıyor. 2004 tarihinde ilk kez yürürlüğe giren TURQUALITY® programı, küresel pazarlardaki değişimler ve program paydaşlarının talepleri de dikkate alınarak, stratejik bir gelişim ve değişim sürecinden geçerek bugüne geldi. TURQUALITY®, firmaları kurumsal, finansal ve operasyonel anlamda destekleyen bir markalaşma destek platformu olarak konumlandırılıyor. Projeyle ilgili teknik çalışmaları yürütmek üzere Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri ile özel sektör temsilcilerinden oluşan TURQUALITY® Çalışma Grubu ile TURQUALITY® Sekretaryası oluşturuldu. TURQUALITY® Çalışma Grubu tarafından proje kapsamında izlenecek strateji belirlendi.