“Piyasadan döviz almasak lira 20’li rakamlara düşerdi”
Bakan Şimşek: Merkez Bankamız son 1,5 ayda gelen dövizi satın almasaydı, büyük ihtimalle Türk lirası nominal olarak muazzam bir değer kazanacaktı.
info@karadenizekonomi.com / 21.05.2024
Hazine ve maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Piyasadan döviz almasak lira 30’un altına, 20’li rakamlara düşerdi. Merkez Bankamız gelen dövizi satın almasaydı lira nominal olarak değer kazanacaktı. Biz rezerv biriktirdik çünkü rezerv pozisyonumuzu güçlendirmemiz lazım” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankasının rezerv biriktirmesine ilişkin “Piyasadan döviz almasak lira 30’un altına, 20’li rakamlara düşerdi. Merkez Bankamız bu kadar döviz biriktirmeseydi, gelen dövizi satın almasaydı lira nominal olarak değer kazanacaktı. Biz rezerv biriktirdik çünkü rezerv pozisyonumuzu güçlendirmemiz lazım” açıklamasını yaptı. Bakan Şimşek, Şimşek TRT Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu sene vergi artışı olmayacağını ve enflasyonu düşürmekte kararlı olduklarını bildiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek sene enflasyonu yüzde 14’e, bir sonraki sene de tek haneye düşürmek için maliye, para ve gelirler politikasında geri adım atmayacağız. Enflasyonu düşürünceye kadar bize durmak yok. Enflasyonu düşürürsek gelir dağılımı iyileştiririz, işçimizi ve emeklimizi korumuş oluruz. Enflasyonu düşürürsek fonlama maliyetleri düşer, sanayicimizi, üreticimizi korumuş oluruz. Yatırımları teşvik etmiş oluruz. Öngörülebilirliği artırmış oluruz.”
Önceliğimiz sanayi üslerini limanlara bağlamak
Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’yle yatırımların, arzı, rekabet gücünü ve verimliliği artıracak alanlara aktarılması üzerinde durduklarını bildiren Şimşek, “Önümüzdeki dönemde önceliğimiz önemli sanayi üslerini limanlara bağlamak. Bunu önceliklendireceğiz çünkü rekabet gücünü artırmak, karbon ayak izini düşürmek istiyoruz. ‘Maliye politikası gereken desteği vermiyor’ demek, ‘deprem konusunda gereken hassasiyeti göstermeyin’ demekle eşdeğer hale geliyor. Deprem konusunda ne gerekiyorsa yapacağımızı söyledik ama deprem dışındaki alanlarda disiplin, harcama kontrolü ve harcamaların verimli alanlara aktarılması bizim için olmazsa olmaz” ifadesini kullandı.
Gri listeden her halükarda çıkarız
Mehmet Şimşek, FATF’ın, Türkiye’nin eylem planını başarıyla uyguladığını ifade ettiğini belirterek, “Dolayısıyla yerinde denetim yaparak ‘Türkiye’den çıkış sürecini başlatabiliriz.’ dediler. Bu karar alındı. Mayıs ayının başında buraya çok kapsamlı geniş bir heyet geldi, ben de heyetle bir araya geldim. Çünkü siyasi sahiplenme çok değerlidir. Dolayısıyla her halükarda bu listeden çıkarız" dedi.
Makroekonomik dengesizlikler ortadan kalkıyor
Şimşek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch’in 12 yıl sonra, S&P’nin ise 11 yıl sonra Türkiye’nin notunu artırdığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Artırmakla kalmadılar, ‘program bu şekilde çalışmaya devam ederse notu tekrar artıracağız.’ şeklinde pozitif görünümde duruyorlar. Ekonomide büyümenin kompozisyonu iyileşiyor. Daha sürdürülebilir daha dengeli bir büyüme var ve makroekonomik dengesizlikler yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Bütçe disiplini, Türkiye’ye fon akışındaki muazzam artış, dış dengedeki, rezervdeki ve risk primindeki iyileşme... Bütün bunlar şunu net şekilde ortaya koyuyor; programa olan güven güçlü, sürekli pekişiyor.”
Kamu maliyesiyle programı güçlendireceğiz
Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ni güçlü şekilde uygulayacaklarının altını çizen Şimşek, “En önemli konu verimliliği ve Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak yapısal reformları hızlandıracağız. Dolayısıyla 2 kanaldan para politikasına, dezenflasyon için destek vereceğiz. Önce bütçe disiplini, ikinci olarak reformları hızlandırarak verimlilik artışı üzerinden destek vereceğiz. Biz programı güçlendirmeye başladık. Tasarruf paketini açıklamamız bunun bir ayağı ama daha önümüzdeki dönemde programı güçlendirecek ilave adımlar atacağız. Bunların bir kısmı kamu maliyesi bir kısmı yapısal dönüşüm ayağında olacak.”
Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler 12 milyar doları satıp TL aldı
Şimşek, 31 Mart yerel seçimleri öncesi dolar/TL kuruna yönelik yapılan spekülasyonların hatırlatılması üzerine, seçim sürecinde vatandaşları dövize yönlendirenlerin olduğunu anlattı. Seçim sonrasında ortaya çıkan manzaranın (TL’nin değer kaybı) bu yıl tekrarlanma ihtimalinin zayıf olduğunu dile getirdiklerini aktaran Şimşek, şöyle devam etti: “Bunun için 3 basit sebep açıkladım. Bir, Türkiye’nin dış açığı azalıyor. Döviz ihtiyacı azalıyor. İki, Türkiye’nin kaynağa erişimde sorun yok. Türkiye’ye ihtiyacımızın ötesinde bir döviz gelişi var. Üçüncü olarak da şunu söyledim, geçen sene eksi reel faiz vardı, bugün öyle bir şey yok. Dolayısıyla lira destekleniyor. Türkiye’ye fon akışı güçlü. Türkiye’nin döviz ihtiyacı azalıyor. Peki bu durumda niye lira değer kaybetsin? Bütün bunlara rağmen maalesef bazı kesimler vatandaşımızı yanlış yönlendirdi. 1 Nisan’dan bu yana Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler 12 milyar doları satıp Türk lirası aldılar.”
TL’de aşırı değerlenmeyi öngörmüyoruz
Hükümet olarak kur hedeflerinin olmadığını vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti: "‘Haziran 2023 ila Haziran 2024 arasına dezenflasyona geçiş dönemi’ dedik. Kur politikasında da bir geçiş dönemi. Piyasa mekanizmasının daha çok efektif bir şekilde çalışacağı, yani her şeyin piyasada belirlendiği bir döneme doğru evrildik ve evriliyoruz. Dolayısıyla bizim bir kur hedefimiz yok. Şu anda kura herhangi bir müdahale yok ama döviz rezervi Merkez Bankamız biriktiriyor. Çünkü rezerv pozisyonumuzu güçlendirmemiz lazım.” İhracatçıların tedirgin olmaması gerektiğini, onlara her türlü desteği vermeye devam edeceklerini ifade eden Şimşek, Türk lirasında aşırı bir değerlenmeyi de öngörmediklerini belirtti.
Swap işlemleri için adım atacağız
Swap işlemlerine izin verilmesine ilişkin şu ana kadar temkinli durduklarını bildiren Şimşek, konuşmasını, “Çünkü aşırı oynaklıklara zemin hazırlamak istemedik. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu hususu değerlendireceğiz ve çok büyük ihtimalle başlangıçta tek yönlü olmak üzere biraz uzun vadeyi önceliklendirerek yani 6 ay ve 1 yıl sonrasını önceliklendirerek, yani o alanda daha büyük bir alan açarak, büyük ihtimalle bir adım atacağız” diye tamamladı.
Arsa ve gayrimenkul gelirleri üzerine çalışılıyor
Mehmet Şimşek, diğer bir alanın şehir rantları meselesi olduğunu belirterek, “Arsalar, gayrimenkuller üzerinden elde edilen gelirler. O konuya da bir paket çalışmamız var. Birçok hususu çalışıyoruz. Geçmişte çok güçlü adımlar attık. Asgari ücretin gelir vergisinden istisna tutulması gibi bu adımları devam ettireceğiz. Kararlıyız. Vergide adaleti sağlama noktasında da gereken çabayı gösteriyoruz. Geçmişte de gösterdik. Göstermeye de devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kiralarda yüzde 25 zam sınırı devam etmemeli
“Kiralarda yüzde 25 zam sınırı uygulamasının uzatılıp uzatılmayacağına” ilişkin ise Şimşek, şöyle konuştu, “Devam etmesi için bir sebep görmüyorum, etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde de yapılan bir çalışma yok. Zaten bir süreliğine bu düzenleme yapılmıştı. Ben hükümetimiz adına, verilmemiş bir karar üzerine yorum yapamam ama büyük ihtimalle devam etmez diye düşünüyorum. Piyasada, fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Arz artışı üzerinden fiyatların aşağı inmesini sağlamak lazım. Bunun için daha çok yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı önemsiyoruz.”
Asgari kurumlar vergisi getireceğiz
Vergide adaleti sağlamaya yönelik ciddi çaba içerisinde olduklarının altını çizen Şimşek, “OECD, çok uluslu şirketler için asgari kurumlar vergisine geçiyor. Biz de çok uluslu şirketler için asgari kurumlar vergisini getireceğiz. En düşük kurumlar vergisi, ne teşvik alırsanız alın, ne kadar istisna olursa olsun, yüzde 15’in altında olamıyor. Benzer bir çalışmayı diğer firmalar için de yapıyoruz. Sadece çok uluslu şirketler için değil. Bütün firmalar için asgari bir kurumlar vergisi hususunu çalışıyoruz” değerlendirmesini yaptı. Şimşek, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ni açıklarken bunun ilk paket olduğunu ve bunun gibi 4-5 paket daha geleceğini söylediklerini anımsatarak, “Birisi ‘vergide adalet ve etkinlik’ demiştik. Mesela o paketlerden birisinde bu asgari kurumlar vergisini çalışıyoruz” dedi. Daha yeni faiz gelirleri ve finansal kazançlar üzerinden alınan vergiyi artırdıklarını hatırlatan Şimşek, “Bunu görmemezlikten geliyorlar. Siz bir adım atıyorsunuz. ‘Bu olumlu, doğru bir adım’ denilmiyor. Bu tür yaklaşımlar da çok sağlıklı değil” dedi.